Duyduğum çığlık sesiyle uykumdan sanki, komutan koğuş kalk demişte bende hemen fırlamışım gibi kalktım. Gözlerimi kaşırken acaba gerçekten öyle bir ses duydum mu diye düşünmeye başlamıştım. Çığlık sesi tekrarlanınca gözlerimi odamın kapısına çevirdim. Çığlığın sahibi en yüksek ihtimalle annemdi. Ya da yabancı bir kadın evimize girip çığlık atarak bizi uyandırmaya çalışıyordu. Tabii ki birinci seçenek daha mantıklı(!)
Hızlıca üzerimdeki kalın örtüyü ittirdim ve yataktan kalktım. Kapımın kilidini açıp hızlıca odadan çıktım ve ışığı yanan tek odaya yani salona girdim. Odanın kapısından bakmaya başladığımda gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açılmıştı. Yasin denen herif
-üvey babam- annemin saçlarını tutmuştu ve eliyle yanaklarını sıkıyordu. Annemde sadece çığlık atabiliyordu. Hızlıca onlara yaklaştım ve elimle Yasin'in kolunu tutup annemin yanağından çektim ve onu geriye doğru ittirirken annemide arkama doğru çektim."Napıyorsun be sen?!"diye bağırdım yönümü tamamen ona dönerek. Ondan gelen ağır alkol kokusuyla yüzümü buruşturdum. İçtiği, hem gözüken hemde gözükmeyen faktörlerle birlikte aşikardı.
"Çekil önümden!"diye bağırdı. Sesi aynı sahil kenarında içmekten artık ölecek gibi dolaşan ayyaşlar gibi çıkıyordu. Gerçi, Yasin'inde onlardan farkı yoktu(!)
"Eğer durmazsan, hiç düşünmeden polisi ararım!"dedim tehditkar bir sesle ona bakarak. Kaşlarını kaldırıp gözlerimi kocaman açarak benim üzerime doğru geldiğinde bende bir adım geriledim.
"Sen beni tehdit mi ediyorsun?"dedi şaşkın bir sesle ve birden saçlarımı kavradı. Acıyla suratımı buruşturduğumda annem beni bırakması için çığlık atmaya başlamıştı.
"Ulan sen kimsin de beni tehdit ediyorsun lan!"diye bağırdı ve beni odanın ortasındaki sehpaya doğru ittirdi. Sehpaya çarpınca acıyla inledim ve tekrardan ayağa kalktım. Ona vurmak için elimi kaldırdığımda bileğimi yakaladı ve ters çevirmeye başladı. Ben acıyla bağırmaya başlarken annemde bizi ayırmaya çalışıyordu, beni bırakması için yalvarıyordu.
"Bir daha benim işime burnunu sokma!"diye bağırdı ve beni çekiştirerek kapıya doğru ittirdi. Dengede duramadım ve yere düştüm. Annem beni kolumdan tutup kaldırdığında o da koltuğa oturmuştu.
"Gel annem."dedi annem ve ben Yasin'e kötü kötü bakarken beni odadan çıkarttı.
"Geç sen odana. Daha bir şey yapmaz bana."dediğinde gözlerimi devirdim ve dediğini yapıp odama geçtim. Kapıyı kapatıp kilitledim ve kapıya yaslanıp gözlerimi karanlık odada gezdirdim. Şimdi söylenme vakti gelmişti. Orospular, kaşarlar, piçler havada gezinecekti ve benim yine sinirlerim bozulacaktı. Hızlıca yatağıma geçip komidinin üstündeki kulaklığımı aldım. Kulaklığı takıp Teoman - Çoban Yıldızı şarkını açtım ve son ses açıp yatağa kuruldum. Gözlerimi kapattım ve uyumak için hazırlandım. Bu şarkı beni rahatlatan tek şarkıydı. Beni derin düşüncelere sokan tek şarkıydı. Şarkı bittikçe tekrar tekrar başlatıp dinledim ve en sonunda uykuya dalmıştım.
Lanet alarma sesiyle istemeye istemeye yataktan kalktım ve odadan çıktım. Banyoda rutin işlerimi hallettikten sonra tekrar odama girdim ve okul kıyafetlerini giydim. Dün verilen ders programına göre çantamı hazırladım ve üzerime mor sweatimi giydim. Saçlarımı salık bırakıp kumbaramdan para aldım ve çantamı alıp odadan çıktım. Kulaklıklarımı taktım ve anahtarımı alıp evden ayrıldım. Telefonumdan rastgele bir şarkı açtım ve sokakta durağa doğru ilerlemeye başladım. Otobüse binip kartı bastım ve boş bir yere geçip oturdum. Sweatimin şapkasını kapatıp başımı geriye doğru yatırdım ve gözlerimi kapatıp şarkıya odaklanmaya çalıştım. İneceğim durağa gelince hiç istemesemde bu güzel ortamı bırakıp indim arabadan. Sınıfa girip çantamı sıraya fırlattım ve şapkamı açıp bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım. Sınıftan hızlıca çıktım ve Ali'yi aramak için yola koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Hocam
Teen FictionSen babasın, beni koruyup kollaman gerek.. Her gece yorganın altında ağlatman değil...