BEŞZEKLER (DÜZENLENİYOR)

3. BÖLÜM

PERA

"Müdür birazdan gelecek bekleyin siz burada." dedi nöbetçi öğrenci ve çıktı.

Bizden önce giren Dilara ve çetesi kendini savunmuş şimdi ise sıra bizdeydi.

"Sıçtık bu sefer büyük sıçtık. Ne bok yicez?" dedi Berna.

"Kanka siktir et gayet zevkliydi bence." dedi Anka.

Zaten şu an ki yüz ifadesine bakıldığı zaman aldığı keyfi herkes fark edebilir. Hayır biz burada müdürün yanına gelmiş ne yapacağımızı kara kara düşünürken bu hala nasıl güzel dayak attım derdinde.

"Bakın şimdi mantıklı olun. Bizi nasıl kışkırttıklarından felan bahsedeceğiz. Daha sonra bizim hakkımızda ileri geri konuştular ve bize hakeret edip karşılık verdiler. Onlarda suçsuz değil." dedim.

"Aynen kanka onlar kışkşrtmasa bu mal üstlerine atlamazdı zaten kuduz köpek gibi." dedi Asya.

"Ulan suç niye benim üstüme atılıyor. Sizde hiç ayıralımda kavga olmasın demediniz. Biri atlasa saldırmaya hazırmışsınız zaten." dedi Anka.

"Kız haklı kanka aylardır bu anı bekliyordum." dedi Minel.

"Nasıl bir andı peki bu kanka?" diye sordu Asya.

"Muhteşem bir andı. Yan tarafıma bir baktım Anka ve Pera saç baş degil baya kızları yumruklayıp tokatlıyordu. Hadi Anka neyse de. Kız Pera sen nasıl vurdun öyle?" diye sordu Minel.

"Kanka tek kelime ile muhteşemdi. Aylardır bunu bekledim ben. Tokatı bir yapıştırdım baktım rahatlıyorum saçı başı bırakıp tokat tekme daldım." dedim.

Biz böyle gayet keyifli konuşuyorduk ama problem şuydu. Biz ne bok yiyecektik? Tamam gayet güzeldi zevkliydi dövmek ama şimdi ne yapacaktık? Sonuçta okulun ortasında kavga çıkarmıştık. Masum olduğumuz pek söylenemezdi ama onlarda bizim üstümüze geldi. Evet Asya, Anka ve ben onlardan bir etkileşim alıyorduk ama bu o kadar büyütülecek bir durum değildi. Belki Anka' nın biraz uzun bir süredir ondan hoşlanıyor olabilir ama bu o kadar abartılacak bir durum degildi. Çünkü Anka aşka inanmayan mantık işi yürüyen biriydi. Asya ise onun tam tersi aşka sonuna kadar inan ve mantığı saçma bulan bir tipti. Minel badboyunu arıyordu zaten.

Ben ise kolay kolay kimseyi beğenmezdim. Ama Berk o biraz başkaydı. Ona karşı hislerimin ne yönde olduğunu bilmiyordum. Hoşlantı mı yoksa hoşlantının ötesinde mi? Belirsizdi.

Ben bunları düşünürken müdür ve müdür yardımcısı geldi.

"Biri ban bu rezilli açıklasın. Şimdi HEMEN!!" dedi müdür sonunda bağırmayı ihmal etmeden.

Aramızda cesaret hapı yutmuş ve yalan söylemekte usta olan Ankacığımız konuşmaya başladı.

"Hocam öncelikle ben neden bu duruma geldiğimizden başlamak istiyorum." dedi Anka.

"Başla bakalım." dedi müdür.

"Hocam bugün arkadaşım Asya 10-A sınıfından bir arkadaşımızla konuşurken Ece ve Dilara'nın bizim hakkımızda söyledikleri şeylerin doğruluğunu ve gerçekliğini sormuş. Ama problem şu ki anlatılanlardan hiçbirinin gerçeklik payı olmamakla birlikte doğru değil. Bunun üzerine Asya gelip bu durumu bize anlattı. Bizde öğle teneffüsünde kapıda onlar ile karşılaşınca ne olduğunu sormak için beklemeye başladık bize ters cevaplar verdiler ve o sırada sınıfa giren üç erkek arkadaşımız-onlar sınıf arkadaşımız- ile bizim hakkımızda zaten yalan yalnış şeyler söylemişlerdi. Sanki söyledikleri doğruymuş gibi bizi kışkırtmaya devam ettiler ve bu şekilde konuştular. Bende sinirlendim ve üstüne susması için bir adım attım ama kendisi bana şiddetle karşılık verdiler bende kendimi korumak amaçlı karşılık verdim ve olay büyüdü. Savunmamız budur hocam." dedi be sustu Anka.