&1& "Nerede kaldı bu adam?"

13.5K 365 8
                                    

Toprak Varan

Rüzgarın sert sert camlara vurmasıyla açtım gözlerimi. Yatağımda rahatça gerinirken gözlerimin saate takılmasıyla hızla yerimden fırladım.

"Lanet olsun. Geç kaldım. Olamaz ya of Toprak of."

Asi kıvırcıklarımı dizginlemeyi nasılsa beceremeyeceğimden hiç uğraşmadan banyoya ilerledim. Hızlı bir duş alıp saçlarımı zar zor şekle soktuktan sonra üzerime kırmızı, dar, boyu dizlerimde olan elbisemi ve siyah stilettolarımı giyindim. Hızla arabama ilerleyip şirkete yol aldım.

Baran Hancıoğlu

Daha hızlı, daha hızlı, daha hızlı Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında kulaklığımda dinlediğim şarkı ile daha da hızlı koşuyordum. Sabah koşumu bitirince eve döndükten sonra hızla duşumu alıp hazırlandım. Şirkete geçmem gerekiyordu artık.

Arabama doğru ilerlerken en iyi adamlarımdan Eren'in bana seslenmesiyle durdum.

"Baran Bey, bugün 10'da Varan Holding ile olan toplantınızı hatırlatmamızı istedi asistanınız."

Hay lanet..

"Tamam Eren. Önce şirkete gideceğiz."

Eren şaşkınlıkla bakmaya devam ediyordu. "Ama Baran Bey saat zaten 9 yetişebilecek misiniz efendim?"

Çatık kaşlarımın altından baktığım adam hızlı adımlarla arabaya yerleşti, arka koltuğa geçip arkama yaslandım. Toplantı biraz bekleyebilirdi.

*******************************

Toprak hızla şirkete girdikten sonra asistanın ona seslenmesiyle durdu.

"Günaydın efendim. Saat 10'da Hancıoğulları Holding ile toplantınız var. Kısaca programın üzerinden geçmemi ister misiniz?"

"Daha sonra Eda. Bana toplantıyla alakalı dosyaları getirir misin? Ömer Bey'i de odama yolla, lütfen." Genç kadın hızlı adımlarla odasına yönelirken asistanı da finans müdürünü bulmaya gidiyordu.

Aradan geçen dakikalarda Toprak odasının boydan boya cam olan kısmının önünde durmuş İstanbul'a yağan yağmuru izliyordu. Bulutlar yine döküyorlardı gözyaşlarını birer birer üzerilerine. Genç kadın sokakta koşuşturan insanlara baktı. Hepsinde birer telaş, heyecan, kimisinin yüzünde korku kimisi sevdiği adamın elinden tutmuş kaçıyordu yağmurdan. Sevdiği adam Toprak'ın gözünün önünde Mert canlandı bir an. Canımdan kıymetli dediği adam. Onu yüz üstü bırakan, sanki hiçbir şey yaşamamışlar gibi her şeyi bitirip kenara çekilen. Nedenini bilmediği halde bu ayrılığı neden kabullendiğini de bilmiyordu Toprak. Belki de yeterince çabalamasına rağmen bu işin oluru olmadığını anlamıştı. Ya da sandıkları kadar sevmiyorlardı birbirlerini. Gözünden düşen bir damla yaşı sildi genç kadın. Ne zaman aklına gelse mutlaka akıtırdı bir iki damla incilerinden. Kapının tıklanmasıyla derin bir nefes alıp seslendi.

"Gel!"

İçeri giren Ömer hemen fark etti genç kadının durgunluğunu. "Hadi ama güzellik yapma, neyin var?"

"Günaydın Ömer, boş ver şimdi beni yarım saat sonra toplantımız var. Kısaca üstünden geçelim." diyerek geçiştirdi Toprak çünkü karşısındaki adam onun gözüne baktığında ne haltlar karıştırdığını anlayacak kadar zeki ve kadınların karşısında titremesini sağlayacak kadar yakışıklı arkadaşıydı. Ömer ile aynı fakülteden mezunlardı ve şirketin başına geçtiğinde güvenilir birilerine ihtiyacı olduğundan onu da hemen yanına almak istemişti. Biricik arkadaşı başlarda kabul etmese de ısrarlarına dayanamayıp finans müdürü olmuştu şirkette.

TOPRAKTA SAKLI -HANCIOĞLU SERİSİ 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin