Media : Ateş
Ateş'ten: oturduğum masaya yaklaşmaya başlamıştı tam gidicekti ki kayra 2 dk konuşabilirmiyiz deyip tepkisini izledim elini havaya kaldırıp indirdi bişey söylemek istermiş gibi. Göz altları morarmıştı tedirgin gibi bir hali vardı.kayra? Sakince gözlerimin içine baktı ve dün gece sendin o dedi. Gözlerimi devirdim kötü durumdaydın.
Ateş sen nasıl orda olduğumu nerden biliyordun yani bu çok saçma o odada olduğumu nerden biliyordun? "Tesadüfen seni bara girerken gördüm bişeyler içeriz diye düşünmüştüm sen merdivenlerden çıkarken seslendim ama duymadın". Tek kaşı hafaya kalktı o barda ne işin vardı? "Bunları bırakıp bana bi teşekkür etsen diyorum" sen sen o iki adama vurmaya nasıl cesaret ettin bunları söylerken gözleri büyümüştü.Peki ya sen kayra? Müfit beyin oğlunun kolunu kırmaya nasıl cesaret ettin? Sessiz kaldı.Ne kadar konuşmadan durduğumuzu artık hesaplayamıyordum. Kayra en azından bi teşekkür et. "Ne için?" Dün gece bana sarılmana izin verdiğim için, herkes karşında duran yakışıklı adama sarılabilecek kadar şanslı değil. Ben ben sana sarılmadım kekelemeye başlamıştı ve kızarmaya bu hali çok hoşuma gitmişti. Sessizce teşekkürler dedi.Kayra'dan:
Yanaklarımın alev alev yandığını hissede biliyorum ben yanaklarımı saklamaya çalışırken yüzüne çarpık bir gülümseme yerleştirdi onu ilk defa inceleme gereği duydum saçları uzamıştı siyahın en koyu tonu olan gözleri parlıyordu güldüğü zaman yanağında çıkan bir gamzesi vardı ve gülerken gözlerinin kısılmasını ciddi anlamda hoşuma gitmişti.dudaklarının arasındaki beyaz incilere baktım hiç te fena değilmiş neyse evet aşırı yakışıklı ama bu birşey ifade etmez tam gitmem gerektiğini söylicektim ki çalan telefonum herşeyi mahfetti.arayan parsttı meşgule aterken ateşin bakışlarını üzerimde hissede biliyordum.Yavaşça ayağa kalktı görüşürüz deyip elini uzattı tuttuğum zaman çok tuhaf hissettim bu his neydi bilmiyorum ama hoşuma gitmişti.Ateş uzaklaştıktan sonra parsı geri aradım bir kaç çalıştan sonra açtı.Kayra?
Pars bak dün gece olanlar gerçekten üzgünüm ben..
"Kayra boş ver şimdi sen iyimisin o sana naptı?" Böyle tepki vermesine şaşırmıştım bağırmasını kırıp dökmesini bekliyordum. "Bir kaç gün dinlen kendini iyi hissettiğin zaman gelir işe başlarsın ama beni görmeye gel." Tamam diye bildim ardından telefonu kapattım.okulun karşısındaki büfeye yürüyüp sigaramı aldım yaktığım zaman dün akşam olanları hatırlamaya çalıştım ama o kokudan başka bir şey düşünemiyordum. Kalkıp yürümeye karar verdim iyi gelebilirdi. Belki düzgün bir ailem olsa herşey farklı olurdu paraya ihtiyacım olmaz bu işi hiç yapmazdım. Annem öldükten sonra babam da gitti aslında böylesi daha iyiydi ondan nefret ediyorum ilk fırsatta canını kendim alıcağıma yemin ettim. Evet ablamla baş başa kalmıştık ablam sorumluluğu yüklendi çalışmaya başladı okulu bırakmak zorunda kaldı ben de çalışmak istedim izin vermedi küçük olduğumu söyleyip durur du hep aslında herşey güzel gitmeye başlamıştı. Son zamanlarda gece işleri yoğunlaşmıştı hiç bir zaman anlam verememiştim taki fahişelik haptığını öğrenene kadar bi müşterisiyle para davası sonucu adam ablamı bıcaklayıp yolun kenarına atmış ne diye bilirim ki sadece 15 yaşındaydım okula 1 yıl ara vermek zorunda kaldım o süre zardında cafelerde çalıştım ardından tanıştığım bir çocukla samimi olunca bana bu işi öğretti 17 yaşımda madde satmaya başladım ve şu an pişman oldup olmadığımı bile bilmiyorum. Tek arkadaşım diye biliceğim kişi ise pars. Ben bunları düşünürlen saat çoktan ilerlemişti bir taksi çevirip bindim eve vardığımda saat 12 olmuştu hemen kendimi yatağa attım kendimi uykunun kollarına bıraktım nedense çok fazla yorulmuştum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zor Bela
HumorHayat en fazla ne kadar zor olabilir? Bir insanın başına en çok ne gelebilir. Yaşamak için her gün çabalamak zorunda kalan gençlerin aşkıyla harmanlanmış kokainle dans eden bir kitap. Peki siz bunu neden okumak istiyceksiniz çünkü hayat hiç bu kadar...