★ 5.BÖLÜM" Bitti artık..."

56 7 1
                                    

ŞİMDİKİ ZAMAN DURU'DAN

Bana göre yaşadığımız her anıyı farklı kavanozlara koyarak zihnimizdeki hayali ağacımıza asardık. Anının özelliğine göre kavanoz seçip, ağaca yerleştirirdik.

Kötü anıları sıkıca kapatıp siyah camlı kavanozla ağacın en yükseklerine yerleştirirdik.

Güzel anıları renkli güzel kavanozlarda el altında tutardık. Böylece güzel olanı hep düşünürdük.

Yaşadığımız her olay sonucu o ağaçta sarsıntılar olur ve kavanozların düşüp anıyı serbest bırakmaya sebep olur. Anı etrafını sis gibi sararken sana düşen o anı tekrar yaşamaktır.

Çıkış zili çalınca anı sisinden kurtulmuştum. Acele ile sınıfı terk ettim. O günü hatırlamak bile tüylerimi ürpertmişti.

Okulun çıkış kapısında gördüğüm yaman ile soğuk bir titreme gecirdim.

Görmezden gelmek zordu bu hissi.

Aldatılmışlık hissi... Kendimi avutmaya çalışıyordum.

Belki diyordum... yanlış görmüşümdür.

Tam mete'nin arkasındaki pencereden yaman'ı görmüştüm. Yüzünü göremediğim bir kızı arabanın birine yaslamış sömürüyordu.

Başta şok ile hareketsiz kalmıştım. Ağladığımın farkına bile varmamıştım.

Ancak ikisini tekme tokat dovmek icin arkalarından bahçeye inerken gözlerimdeki nem kendini belli etmişti.

Ben bahçeye varana kadar onlar yok olmuştu sanki. İçimdeki kin geçmeyince yaman'ı arayıp küfürler etmiştim.

Ağlaya ağlaya okulun yokuşunun sonunda parka gidip simay'a mesaj attım. Çantamı alıp park'a gelmesini söyledim.

Kısa süre sonra geldi yanıma. Bir tuhaftı. Ağlamış gibiydi. Derdimden dolayı onun yüzüne pek dikkat etmemiştim.

Zaten tutamadan kendimi an
Ona anlatırken ağladım. O benden çok ağladı.

Yaman beni fark edip bakışlarını gözlerime sabitledi. Ne gördüyse orda sıkıntı ile gözlerini kaçırdı. Belki öfke,belki nefret,belki tükenmişlik, belkide hepsi...

Bana bakmadan bana doğru yürüdü. Ben ise boğazımdaki yumruyu yutmayı denedim ona bakarken.

Önceden olsa büyülenerek bakacağım yüzüne şimdi ise canım acıyarak bakıyordum. Neden böyleydi. Neden bize bunu yapmıştı.

Bende ona doğru yürümeye başladım. Tam ortada karşı karşıya gelmiştik.

-Neden telefonlarıma cevap vermiyorsun!?!?

Kısık tutmaya çalıştığı sesi kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu. Bana hesap soramazdı. Böyle haklı çıkamazdı.

Söyleyebileceğim iki kelimeyi söyledim. Söyleyecek başka sözüm yoktu. Sadece içim acıyordu. Aramızdaki aşkı yok etmişti. Bakışlarımızı anlamsızlaştırmıştı.

-Bitti artık...

Arkamı dönüp yokuşu yavaşça tırmanmaya başladım. O ise arkamda kalmıştı. Kımıldamıyordu. Parka yaklaşır iken arkamdan yamanın 'Duru' diye haykıran sesi geldi. Yerimde titrerken derin bir nefes aldım.

O bana meleğim derdi. Canımı yakmıştı böyle seslenmesi. O kadar kolaymıydı bana boyle seslenmesi.

Her hücrem titrerken saç diplerimdeki baskı ile boğazımı zorlayan bir çığlık attım. Yaman arkamdan kafasını uzatarak soluklarını duyacağım mesafeye getirdi kafasını.

-Ben git demeden gidebileceğine İNANDIN MI GERCEKTEN!!!

Kulağım çınlar iken gözlerimi yumup elimi saçımdaki elinin üzerine getirerek tırnaklarımı etine geçirdim.

-BIRAKKK!!!

Derim sıyrılıyormuş gibi hisseder iken ikimizin de arka tarafında biri bağırdı.

-Gücün sadece kızlara mı yetiyor. Gel biraz erkek gibi dövüşelim.

Gözlerim acının etkisi ile daha çok yumulurken derin bir çığlık attım.

Yürekten gelen bir çığlık. Yamam sinirden saçımı daha fazla çekmeye başlamıştı.

-Gel bakalım. Kim erkek görelim.

Ardından yamanın beni saçlımdan tutarak fırlatması etkisi ile yüz üstü düştüğümü hatırlıyorum.

Sol elmacık kemiğimin üstünden ve sol kaşımdan akan kanı hissetim. Ardından her yanı saran huzurlu karanlık...

Evettt. ßu güncellemeler keşke hemen bitse neyse çoğu gitti azı kaldı. :) yorum ve vote unutmayalım...

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin