Efet sefgili okuyucularım. Güncellediğim ilk bölüm ile karşınızdayım. Lütfen yorum ve vote verin. Çik çik öptim. :-) pek tatlı yazarınız...
Herkezin lanet ederek hatırladığı anlar vardır. Ben de o anlardan birindeydim.
Sabah alarm'ın sesi ile o lanet güne gözlerimi açtım ve huzursuzca yatakta kımıldandım.Bu gün o gündü.O kabus gün
TATİLİN BİTTİĞİ GÜN!!!
Derin bir nefes alıp verdim. Yavaşca doğrulup alarmımı kapattım. Sabah duş almayı sevmediğim için -üşeniyorum aslında hangimiz üşenmez ki- dolaptan okul kıyafetlerimi alıp giyindim.
Gri kareli etek ve pembe gömleğime içten bir göz devirdim. Moda cahilleri. Böyle forma mı olurmuş?
Saçlarım prasa niteliğinde düzdü. Sadece tarayıp salık bıraktım. Üzerine siyah kuru kafalı bandanamı taç şeklinde takmıştım.
Hava hafiften soğuduğu için siyah sweat-short kazagımı üstüne geçirdim.
Saate baktım da 08:10 oldugunu görünce çığlık atarak vestiyere koştum. Ayakkabılarımı çıkartıp kapının önüne koydum. Çantamı alıp dışarı çıktım.
Annemden sıkı bir dayak yiyecektim garanti. Ama kadın haklı hangi anormal sabahın köründe çığlık atar ki. Sorarım size a dostlar.
Hızlı adımlarla okula ilerledim. Vardığımda sıra halinde okula giriyorlardı. Bizim sınıf çoktan içeriye girmişti. Bende en yakın sıraya kaynak yapıp içeri girdim.
İçeri girer girmez koşarak sınıfa girdim. Şimdi siz diyorsunuz bu kız neden bu kanar panik oldu diye. Ders pınar hocanın . Kadının bana garezi var. Sebebi ise şu olay;
Pınar hoca KİMYA dersi öğretmenimiz olur. Kelebek sistemi ile sınav oluyoruz. Pınar hoca gözetmen olarak görevliydi. Ben silgi istediğimde bana "arkadaşına bakma"demişti.
Fakat ben zaten bakmıyordum.
Kaldı ki ihtiyacım yoktu. Sınav kağıtları grupluydu, AveB olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Ben A grubuydum, yanımdaki ise BBende sırf inat uğruna tüm soruları sıraya çözüp kıza gösterdim. Ama ne demiş atalarımız öfkeyle kalkan oturacak yer bulamaz.
Hocada yakaladı.Kağıdımı yırttı. Bir de sınıfta bıraktı. 9.sınıfı tekrar etmek zorunda kaldım.
Ha bide beni en arka sıraya mahkum etti. Allahın psikopatı. Sınıfta yavaş adımlarla en arka sıraya geçip oturdum. Saniyeler sonra hocanın gelmesi ile tekrar kalktım ayağa.
Hocanın oturun komutu ile oturduktan saniyeler sonra kapı paldır küldür açıldı. İçeriye serseri tipli bir çocuk girdi.
Aha sıçtı zavallım.
Hocayı görünce afallasada bozmadı kendini.
-"Hocam ben yeni öğrenciniz M..."hoca çocugun lafını keserek tamamladı. Çok bilmiş ne olacak.
-"METE DURAY. Evet dosyan senden önce geldi. Çok vukaatın var. Şimdi duvar tarafı en arka sıraya geç yanındaki gibi sende o sıradan kalkamazsın. Taki mevzun olana kadar.
Aovv ama o sıra arkadaşı ben oluyorum. O sıra benim. Biz bu sıranın mahkumları oluyoruz. Bu kadından çekeceğim var ya.
Çocuk havasını bozmadan sırama doğru ilerledi. Kafasını kaldırınca beni gördü önce şaşırsada sonra yine o serseri tipine geçti. Havanı yesinler senin (!) Çapkınca sırıtarak konuştu.
-Geçmeme izin verecek misin???
Hey bu çok uyuz...
+Estağfurullah ne izni. Ama duvar tarafı benim.
Duvar tarafına gecip elimi çeneme koyarak hocaya bakmaya başladım. Lan bu hoca neden bu kadar gıcık ya. Uyuz hoca...
-Bir insanın gözüne 10 saniyeden fazla bakarsan ya ona aşıksın yada öldürmek istiyorsundur. Sen hangisini seçiyorsun???
Lan bu bana mı bakıyor?
-Sanane.
Kısa kesmekte fayda var. Yaman duysa biterim. Kafamı sıraya koyup düşünmeye başladım. Dün ağlamaktan uyuyamamıştım.
Bu aralar yamanla sık sık kavga ediyorduk. Her ne kadar aşık olmasam da çocuğa değer veriyordum.
Onunla tartışmak hoşuma gitmiyordu.
METE'DEN
Canım sıkılmaya başlayınca yanımdaki kıza çevirdim bakışlarımı.
İki dakikada uyuya kalmıştı.
Yüzündeki benleri çok tatlıydı. Sıyah ile kahverengi arası saçları ve mavi gozleri mükemmel bir uyumdaydı. Pembe dudakları burdayım diye bağırıyordu.Melisimi çok andırıyordu bana. Gözlerine baktığım ilk anda fark etmiştim. Canım kardeşim acaba şu an beni izliyor mudur?
Göz altları şişmişti. Ağlamışmıydı? Yoksa uykusuz mu kalmıştı?
Pek meraklı oldum galiba. Merak demişken bu kızın adı neydi ya.
Onu dürtmeye başladım uyansın diye. Ağzından belli belirsiz bir "Ne" cümlesi çıkınca çapkınca sırıtmaya başladım.
Uyandırılmaktan hoşlanmıyordu. Tıpkı melis gibi.
-Adını söylemicek misin?
Dedim o ise kaşlarını çatıp gözleri kapalıyken cevap verdi.
-Sanane.
Al işte.
İstemsizce kaşlarım çatıldı. "Sanane"ne be takılmış kaset gibi tekrar edip duruyor.
İlk dakikadan itici bulduğum hocanın tiz sesi geldi.
-Melek Duru okula uyumak için mi geliyorsun ?
Adının Melek Duru oldugunu öğrendiğim kız yüzünü buruşturarak doğruldu.
- Hayır hocam.
- Uyan o zaman.
Deyip ders anlatmaya geri döndü. Bense boş boş oturmaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
ChickLitBana bakan gözleri bir yabancı gibiydi. Sanki peşimden ayrılmayan şımarık baş belası o değil gibi... Korkuyla bir kaç adım geriye gitti. Elimi ona uzattığımda yüzünü çevirdi. Okyanuslarında damlalar taşıp çöl gibi olan yüreğimi kavurdu. Canımı daha...