ASLAN GENCER'DEN
Bu günkü son toplantıma girecektim. Anneme ne kadar destek olmak istesem de hala şu toplantı işlerini sevmiyorum.
Toplantının son 10 dakikasına girerken arkama yaslanarak kaan'a baktım. Kaan ise gayet ciddi bir şekilde saatine baktı. Sonra derin bir nefes çekerek bana baktı.-Medya-
Bu bakışın anlamı: 5 dk erken çıksak iflas etmeyizdi. Elimdeki kalemi dudağıma götürürken gözlerim saate kaydı. 15.24 tü.
Yaklaşık iki buçuk saatir kurul toplantısındaydık. Herkezin yüzünde ölüyoruz bakışları vardı.
Konuşmaya devam eden burcin hanıma susması için işaret verip yerimde doğruldum.
-Evet arkadaşlar burçin hanıma teşekkür ederiz. Öneriler hakkında düşüneceğiz ben ve kaan. Bu günlük bu kadar yeter. Bu arada akşam KAVAKTEPE Holding ile olan yemeğe katılacağımızı unutmayalım. Bu yemeğe ben ve kaan katılmayacağız. Bizi temsilen burçin hanım bulunacak. Toplantı bitmiştir.
Burçin hanım bizim kaan ile asistanımız. Onu annem almıştı işe. Bizim katılmadığımız toplantılara katılarak bizi temsil ediyordu. Gayet resmi ve ciddiydi. Şuana kadar gayet başarılı işinde.
Herkez toplantı odasını terk ederken ben ile kaan derin nefes aldık. Evin büyükleri olmak zor işti.
Ayağa kalkarken ikimizde gülümsedik. Toplantı odasından çıkarak asansöre girdik. Asansörde ikimizde kol düğmelerimizi açtık.
Arabaya biner binmez kıravatlarımızı çözdük.
-Kaan sende benim ile duruya hediye almaya gelsene.
Yüzünde masum bir gülümsema peydah oldu. Duru hakkında her konuda böyle olurdu. Tek kız olmanın avantajıydı bu.
-Olur küçük cadıya hediye alırız. Annemi de unutmayalım.
Evet annemiz. Ne yapsak hakkını ödeyemezdik ki.
-Çikolatalarını almassak bir ton trip yeriz. Sen çikolata ve annemin hediyesini hallet. Bende cadıya ikimiz içinde hediye alayım.
İş bölümü yapmak bize kolaylık sağlardı.
-Olur bana uyar. Hem AVM'lerde güzel kızlar bol oluyor.
Onun dediğine gülerken oda benim gülmeme güldü.
●●●
AVM ye varınca önden kaan indi. Ardından bende indim.
Ben üst kata çıkarken kağan giriş katta ki kuyumcuya yöneldi.
Üst kattaki mağazaların vitrinlerini gezerken erkek giyim mağazasının önünde durdum.
İçeri girip duru için baskılı erkek tşortü aldım. En azından demir'in tşortlerini çalmazdı artık. Yada çalardı bilemiyorum.
Genellikle sinir etmek için çaldığını düşünüyorum.
Kendi ustumdeki pantalondan rahatsiz olunca gidip beyaz bir pantalon beyaz bir gömlek bulup giydim.- medya.-
Uçakta rahatsız oluyordum bu takımlardan.
Hem zaten mağaza bize aitti. Aslında duru için satın almıştık. O 18'ine girene kadar annemin üzerineydi. 18. Yaş gününde annem ona hediye edecekti.
4 ekim. Duru'nun doğum günüydü. Yaklaşıyordu. Bir bayan mağazasına girip ona birkaç kıyafet aldım.
Kaan'ın hediyesi için gözüme beyaz bir eteği kestirdim. Uzanıp alacakken bir el benden önce uzanıp onu aldı. Elin sahibine döndüm şaşkınlık ile.
-Pardon hanımefendi onu ben alacaktım.
-Üzgünüm beyefendi önce ben aldım. Ve bu akşam için kesinlikle lazım. Lütfen başka bir etek seçin.
-Beni yanlış anlamayın ama bu gece ne giyeceğiniz beni pek alakadar etmez. Şimdi izniniz ile kıyafet sizin olabilir.
Sakin bir şekilde ilerleyecekken önüme geçip mavi gözlerini bana dikti.
-Pardon biraz gerginim ilk defa böyle bir davete katılacağım. Bana biraz yardımcı olur musunuz?
Tek kaşını kaldırmış dudağını ısırıyordu. Biraz düşündükten sonra cevap verdim.
-16-17 yaşında bir kıza hediye seçmeme yardımcı olursanız tabiki. Bu arada nasıl bir davet.
-Elbette yardımcı olurum. Holding toplantısı. Ilk defa katılacağım. Bir akrabamızın holdingi diyelim.
Kafa salladım.
-Elinizdeki eteğin bir fotorafını çekebilir miyim???
Kafa sallayıp eteği uzattı. Fotorafı cekip anneme attım. Altınada açıklayarak kombin yapmasını yazdım.
Kısa süre sonra annem beyaz dar bir badinin lacivert ayakkabıların ve lacivert bir çantanın fotoğrafını attı.
Etrafa bakınmaya başladım. Önce badiyi gördüm sonra çanta ve ayakkabıları. Demekki annem mağazanın internet adresinden seçti.
Biraz ilerideki beyaz paltoyu da alıp kıza uzattım.-Siz bunları deneyin bedeninizi istetin ben bir telefon edeceğim.
●●●
Kabinin önünde beklerken kızın hangi ara aldığını bilmediğim durunun hediyelerine baktım.
Kız kabinden çıkıp etrafında döndü. Sonrada güldü.
-Budur.
Bende gülüp ayağa kalktım. Yanımdaki poşetleri alıp kasaya ilerledim. Daha uçağa yetişecektim. Kaanda beni bekliyordur. Yada beklemiyordur. Birini kabine çekmiştir.
-Hey pardon. Teşekkür ederim. En azından adını söyleseydin.
Arkamı dönünce gülümseyerek elini uzattı ve konuştu.
-Gökyüzü ben... Gökyüzü KAVAKTEPE...
Bozuntuya vermeden gülümsedim.
-Aslan... Aslan GENCER.
ÖHMMM ARKADAŞLAR. YORUM YAPSANIZA HA YAPSANIZA... VOTE VERMEYI UNUTMAYIN HATTA...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Literatura FemininaBana bakan gözleri bir yabancı gibiydi. Sanki peşimden ayrılmayan şımarık baş belası o değil gibi... Korkuyla bir kaç adım geriye gitti. Elimi ona uzattığımda yüzünü çevirdi. Okyanuslarında damlalar taşıp çöl gibi olan yüreğimi kavurdu. Canımı daha...