3.BÖLÜM

18K 581 46
                                    


  Heyecanla kağıdı açmaya devam ederken ilk kelime 'Hayatım'dı. Heyecanla biraz daha açarken 'Boyunca' yazıyordu. Ritimlerim hızlanmıştı. İnsanın kalbi nasıl dayanırdı. Kağıt yavaşça elimden düştü. Gözümden bir damla yanaklarımdan boyuma inerken tek hareket eden kırık kalbim ve titreyen ellerimdi.

'Hayatım boyunca Gülçin hep yanımda olsun' dileği buydu. Demek sevdiği, sevgilisi vardı. Bana kardeşi gözüyle baktığını biliyordum ama kalbinin birisi için atması içimi yakıyordu. Hayat gerçekten keşkelerden ibaretti. Keşke beni sevseydi, keşke beni kardeşi gibi görmeseydi, keşke ondan küçük olmasaydım.

  Keşke onu hiç sevmeseydim.

  Yerimden yavaşça kalkıp sarsak adımlarla eve adımlarken kendimi hissetmiyordum.

Kapıyı yavaşça açıp banyoya ilerledim. Banyonun kapısını kilitledim. Fıskiyeyi açıp kıyafetlerimle suyun altına girdim. Kafamı banyo mermerine yaslayıp yüzümü tavana dikip gözlerimi kapattım. Düşünme yetimi bile kaybetmiştim. Yavaşca kıyafetlerimi çıkarıp su dolan küvete uzandım.

  Uzun bir süre banyoda durduktan sonra havlumu vücuduma dolayıp odama ilerledim.

  Üzerime geceliklerimi geçirip tarağımı alarak yatağımın üzerine oturup saçımı taramaya başladım.
Ayna da kendimle göz göze gelince ellerimi yüzümde götürdüm. Kendimi inceledim.

  İri yeşil gözlerim, solgun dudaklarım, esmer tenim ve uzun koyu kahverengi saçlarım vardı. Beni güzel bulmuyordu. Güzel biri değildim zaten. Neden beni beğensin ki? Karak vermiştim. Doğal yollardan yapılmış makyaj malzemesi kullanıcaktım.

  Saçlarımı hızla tarayıp internetten makyaj malzemeleri sipariş verdim. Yorgun gözlerimi kapatarak uykuya daldım.

__________

  Sabah tabak tıkırtılarıyla uyandım. Saate baktığımda dokuzdu. Yatağımda yavaşça kalıp uyuşuk adımlarla mutfağa ilerledim. Annem kahvaltı hazırlıyordu. Kapıya dönünce beni gördü ve gülümsedi. Yanıma gelip alnımdan öptü. "Günaydın güzel kızım" şok geçirdim. Annem bana kibar davranıyordu. Bana sadece ben hastayken kibar davranırdı. Sessizce masaya geçtim. Annemde yerini alıp kahvaltı etmeye başladık. "Gözlerinin altını kızarık görünce seni kaldırmadım" çayından bir yudum alıp konuşmasına devam etti. "Şeyma geldi. Senin hasta olduğunu söyledim geçmiş olsun dileklerini iletti" nefesimi doldurup "sağolsun" dedim.

  Bulaşıkları bulaşık makinesine diziyordum. "Ha bir de Demir abin sordu" elimdeki tabakla durdum. Kalbim hızlanmaya başlamıştı. "N-neden?" Annem umursamazca omuz silkip "Hande bugün ekmek almaya gelmedi. Merak ettim. Normalde her zaman fırına gelirdi dedi. Bende biraz rahatsız dedim. Hastaneye götürelim dedi. Bende gerek yok dedim. Maşallah Demir'e ALLAH razı olsun. Herkese yardımcı oluyor. Hastaneye gitmek istermisin Demir abin bugün evde istersen götürelim" dedi. Gözlerimi kırpıştıp "gerek yok" dedim. O sırada zil çaldı.

Kargo makyaj malzemlerini getirmişti. Heyecanla odaya koştum. Her renk ruj, rimel, fondoten, allık daha bir çok makyaj malzemesi. Sevinçle masanın üzerine koydum. Annem odama girip "kız akşam Naciye ablanın düğünü var ona göre hazırlan" dedi.

  Bingo! Düğüne çok güzel gidip Demir abiye küçük olmadığımı gösterecektim.

_________

Düğüne gitmemize bir saat kalmıştı. Annemler gitmişti biz Şeyma'yla bizim evde hazırlanıyorduk. Yüzüme hafif fondeten sürdüm. Gözlerime ise ince eyelineer ve rimel sürdüm. Saçlarımı düzleştirdikten sonra internetten aldığım yırtmacı olan kırmızı kalem elbiseyi üzerime geçirdim. Ten rengi sitelettolarımı ayağıma geçirdim. Çikolata kokulu parfümümü sıkıp aynanın önübe geçip kırmızı rujumu dolgun dudaklarıma sürdüm. Son kez ayna kendime baktım. Şeyamanın yanına ilerlediğimde bana hayranlıkla bakıyordu. "Ya kızım çok güzel oldun. Demir abi seni kesin beğenicek" alayla "o beni kardeşi olarak görüyor" diyip gözlerimi devirdim. Şeyma kızgınlıkla "ne kardeşi be erkekle kızın arasında kan bağı olmadan kardeşmi olunurmuş be" diyerek çirkefleşti. "Onu Demir abimize söyleyeceksin" dedim. Nefesini dışarı vererek arkama geçti. "Saçlarını kaldır kanki bozuntusu" saçlarımı bir ellimle tutum havaya kaldırdım. Boynuma zarif bir kolye geçirdi. Son kez ayna da kendimize bakıp "çok güzeliz" dıyıp kalçalarımı birbirimize vurduk. Sonra kahkaha atarak çantalarımı ellerimize alıp evden çıktık.

 Sonra kahkaha atarak çantalarımı ellerimize alıp evden çıktık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Düğün yerine ilerlerken heyecanlanmaya başlamıştım. Demir abi gerçekten beni beğenirmiydi? Beğenmesini ve onun gözünde olgun biri olmak istiyordum.

  Düğün yerine geldiğimizde mahallenin gençlerinin gözlerimi benim ve Şeyma' nın üzerindeydi. Teyzelerin MAŞALLAH  ve tükürüklerinden sonra bizim kızların yanına gittik. Herkes iltifat yağdırmıştı. Çok mutlu oldum.

  İlerleyen zamanlarda mahallenin gençleri yanımıza geldi. Beni görünce şok geçirenler vardı. Kimisi "Hande sen neymişsın be kızım" diyeninden "zaten çok güzeldin şimdi birşey diyemiyorum" diyeninden tutun gözleri halâ benim üzerimde takılı kalan vardı. Mutlulukla gülümserken gözlerimle Demir abiyi arıyordum ama ortalıkta yoktu. Aramayı bırakıp kızlarla muhabbet etmeye başladım.

  Kızlarla gülerken Fırat abinin " Demir geliyor" demesiyle hızla baktığı yere baktım. Gözlerim kör olmak istedi. Yanında sarışın bir kızla el ele gülümseyerek bize doğru adımlıyorlardı.

Demir abi yanında ki kıza bakmaktan bizi görmüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Demir abi yanında ki kıza bakmaktan bizi görmüyordu. Yanımıza geldiklerinde "meraba gençler" dedi. Erkeklerle tokalaşırken herkes meraklı gözlerle kıza bakıyorlardı. Kızı dudaklarını minik bir öpücük koydu ve geri çekildi. Şeyma koluma girip beni dengede tutmaya çalışırken fısıltıyla "Gülçin" dedim. Şeyma'nın bakışlar bana dönerken nefesimi tutup onlara bakıyordum. "Buda Gülçin sevgilim" Demir abinin sözlerinden sonra Şeyma şaşkın sesiyle "sen kızın ismini nereden biliyorsun" dedi. Yorgun sesimle "sonra" diyerek bakışlarımı Demir abiye dönderdim. Sevgilisini herkesle sırayla tanıştırırken sıra bana geldiğinde gülümsemesi yüzünde solarken "b-buda Hande bizim apartmanda oturuyor. Alt komşumuz. Kardeşim gibidir" dedi. Belli etmeden gözlerimi devirip ellimi uzatıp tokalaştık.

  Düğünün yarısından fazlası Demir abi ve sevgilisinin aşk dolu bakışmalarıyla geçti. Görüyordum gözlerinde ben onu nasıl seviyorsam oda sevgilisini aynı seviyordu. Gülçin'in elinden tutup "seni annemle tanıştıracağım gel" dedi. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Onlar gittiklerinde bende bizimkilerin yanlarindan ayrılıp ağacın altına geçip oturdum. Arkadan ıslık sesi geldi. Dönüp bakmadım. Israrla çalmaya devam edince arkama baktım kimse yoktu. Sağıma soluma baktım. Yine kimse yoktu. Önüme dönüp düğünü izlemeye devam ederken ağaçtan biri atladı tiz bir çığlık attım. Sedat muzip sırıtışıyla bana bakıyordu. Elimi kalbime koydum. Nefes nefese "sen napıyosun be salak" dedim. Gülerek elime su şişesi verdi. Bir iki yudum alıp şişeyi ona uzattım. "İyimisin?" Sedata dönüp "evet" dedim. "Özür dilerim. Korkutmak istememiştik ama" dedi ve "yüzün tipin çok komikti diyerek anırarak gülmeye başladı. Dik dik ona baktıktan sonra bende gülmeye başladım. Birbirimize bakıp gülerken bir anda ensemden tutup kafasını boynuma gömüp gülmeye devam etti. Napacağımı bilemeyip yüzümdeki sırıtışla kaldım. Ayrıldığımızda önüme döndüm. Demir abi tek kaşını kaldırmış bana bakarken yüzümdeki sırıtış silindi.

ZOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin