5.BÖLÜM

17.7K 562 19
                                    

Medya:Demir'in voleybolda Gülçin'i öpmesi.
 

Karşımda Demir abiyi görünce ne yapacağımı bilemedim. Sonra hızla ayağa kalkıp üstümü silkeleyip Demir abiye arkamı dönüp iki elimle göz yaşlarımı sildim. Derin nefes alıp "Demir abi" dedim. Ne kadar çok istemesemde sesim boğuk çıkmıştı. Demir abi beni dikkatle incelerken "sen kimi seviyorsun?" Dedi. Sorduğu soruyla duraksamıştım. Duymuşmuydu yani beni? Of... ALLAH'ım ne olur bana yardım et...

  Gözlerimi kaçırdım Demir abiden. "H-hiç Demir abi kimi sevicem b-ben" ellerimin içi terlemişti. Avuçlarımı pantolanumun kenarlarına siliyordum. Demir abi uzun süre bana baktıktan sonra.. "peki hadi gel seni Şeyma'lara bırakayım" diyerek elini belime koyup beni yürütmeye başladı. Yürürkende açıklama yapıyordum. "Ben işte Şeyma'nın yanına giderken düştüm. O yüzden direğin altınsa oturuyordum" kendimi açıklama yapma ihtiyacında hissediyordum. Çünkü Demir abi dedimlerimi duymuştu sanırım. Demir abiye kaçamak bakışlar atıyordum. Acaba hepsini duymuşmuydu? Duysa bile kendisinin olduğunu anlamışmıydı? Kafamda bu sorular dönerken Şeyma'ların evinin  önüne çoktan gelmiştik.

  Demir abi kafasıyla zili işaret etti basmam için. Zile basıp Demir abiye bakıyordum. Yüzünden hiç birşey anlamamıştım. Demir abinin yüzünü incelerken megafondan " kim o?" Sesi gelince kendime gelmiştim. Demir abiye yapmacık gülümsemelerimden gönderip el sallarken kapıdanda içeri giriyordum. Basamağa takılmış düşecekken dengemi zor ayarlamıştım. Son kez el sallayıp apartmana girmiştim. Demir kapı kapanınca koşarak yukarı çıkmıştım.

  Şeyma kapıda alaycı gülümsemesiyle bekliyordu. Karşısında durduğumda benim kırmızıya dönmüş yanaklarım ve gözlerim, bir de şişmiş dudaklarım ve gözlerimle beni gören Şeyma'nın yüzünde alaycı gülümsemesi soldu. Telaşla "noldu?" Diyen Şeyma'nın kolundan tutup kapıyı kapattım. Sonra yerimde zıplayıp "bittim ben kızım bittim" Şeyma anlamamış gözlerle bana bakıyordu halâ... sonra beni odasına çekiştirmeye başladı.

  Odasına girdiğimizde "noldu Hande bir şey söyle artık" dedi. Ağlamaya başlamıştım aklıma o görüntüler geldikce kendimi dizginleyemiyordum. "bugün biz Demir abilere gittik...Gülçin de vardı" duraksadım. Çünkü konuşmakta zorlanıyordum. "Ee" Şeyma sabırsızlımla devamını duymak istiyordu. "Yemekler yenildi falan işte. Biz Gülçinle sofrayı kaldırıyoruz. İlk ben bir kaç tabak alıp mutfağa gittim. Gülçin de arkamdan öbür tabakları. Sonra ben çatal, kaşıkları aldım ve mutfağa gittim. Sonra... Demir abiyle Gülçin... öpüşüyorlar" boğazımdan bir hıçrık kaçtı. Şeyma da üzülmüştü. Ben öpüşüyorlar diyince 'eyvah' der gibisinden alt dudağını ısıp kafasını olumsuz anlamda salladı. Hıçkırlarım biraz yavaşlayınca devam ettim. "Ayrıldıklarında Demir abi alnını Gülçin'in alnına yasladı. Sonra dedi ki... bu elinde ki kına bur daha ki sefere bizim düğünümüz için olacak" burnumu çektim ve iç çeke çeke ağlamaya başladım. Şeyma bana sarılınca destek almak istercesine Şeyma'nın kolunu sıkıyordum.

Şu an Şeyma'nın dizlerine yatmış boş gözlerle tavana bakıyordum. Şeyma'nın sorusuyla gözlerimi tavandan çektim. "Ee peki sen neden bittim ben diye yakınıyordum" hızla Şeyma'nın dizinden kalkıp alnımı ovalamaya başladım. "Ya ben onları o halde görünce dayanamadım. Şeyma'nın yanına gidiyorum doye evden çıktım. Sonra yolda kendimi direğin altına atıp kendi kendime konuşmaya başladım. Sonra biri Hande dedi. Kim olsa beğenirsin. Demir abi" yüzümü buruşturup devam ettim. "Sanırım dediklerimi duydu" dedim. Şeyma merakla "ne diyordun ki? Kızım insani çatlatmasana" Şeyma merakla bana bakarken Ne den seviyorum ki onu neden! Seni sevmiycek o ... sevmiycek! Aptal bir sevdaya kapıldın! Seni seveceğini aptal kalbine ve beynine inandırıp nasıl kendi canını yakarsın! Sen... sen tam bir aptalsın Hande! Kendi canını yakacak kadar! Sevmiycem bundan sonra onu sevmiycem dedim. Bide bunları bağırarak söylüyordum. Of... aptal kafam" ben bunları diyince Şeyma yüzüme tükürdü. "Allah seni ulu orta böğürülüp ağlanırmı?" Ben yüzümü silerken aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü ve yüzü yumuşadı. "Ay tabi sen onları görünce üzüldün falan. Benim jeton yeni düşüyor. Yüzünüde biraz şettim ama olsun artık. Şükür de sende" sinirle Şeymaya dönüp "yüzüne de biraz şettim dediğin yüzüme bir avuç tükürmekmi?" Şeyma tedirginle bana gülümsedi. Elimi yüzümü yıkamak için yataktan kalkarken Şeymaya vururmuş gibi elimi kaldırınca hemen yüzünü kapatıp tekme atmak için ayağını savurmaya başladı. Onun bu hali beni güldürmüştü.

Lavaboya girdiğimde bir güzel yüzümï yıkadım. Ellerimi de yıkayıp çeşmeyi kapattım. Ellerimi mermere yaslayıp aynada kendime baktım. Yanaklarım ve gözlerim hafif kızarıktı. Ama buraya gelmeden önceki halimden iyiydi. Derin nefes aldım. Yüzümden boynuma akan suları kolumun tersiyle sildim. Şeyma beni toparlamasını iyi biliyordu. Tabi tükürmese daha iyidi! Ama olsun. Yanımda olması bile bana iyi geliyorsa demek ki iyi bir sırdaş ve dost. Eğer Şeyma gibi bir dostun varsa ne mutlu sana. Son kez aynada kendime bakıp çıktım.

Odaya geldiğimde Şeyma son ses müzik açmış bağıra bağıra söylüyordu. Söylediği şarkıda Göksel'in 'Bir Seni Konuşurum' şarkısıydı. "Gulüm bu şarkı 2005 modası değilmi ya?" Dedim. Şeyma zıplarken "önemli olan ne zaman çıktığı değil. Seni eğlendirdiği şekerim" diyip beni yanına çekti. İkimizde hem oynuyor hem de bağıra bağıra söylüyorduk. Kalçamızı sağa sola sallayıp "bana seni hatırlatır bir şet bulurum. Sağımı solumu şaşırır unuturum" diyip oynamaya devam ederken Şefika Teyzenin "şimdi ben terlikle size sağlı sollu bir girecem sağınızı solunuzu hatırlayacaksınız! Kapatın şu zıngırtıyı kız!" Şarkıyı kapatıp hemen yatağa oturduk.

Ben annemi arayıp bugün Şeymalarda kalcağımı söylemiştim. Şuan yerde de Şeymayla tepişiyorduk. Ayak seslerinden Şefika teyzenin bura geldiğini anlayınca hemen hareketsiz kalıp gözlerimizi kapattık. Kapıyı açtı sonra da ışıkları. İmalı sesiyle "daha demin iki tane dana güreşiyor gibi geldi. Ama öle değilmiş" diyip çıktı. Şefika teyze çıkınca kıkırdamaya başladık. Tepişerekte uykuya daldık.

*-*-*-*-*

Sabahın 7 sinde Şefika teyze bizi kaldırıp kahvaltı hazırlattı. Kahvaltılarımı ettikten sonra Eda geldi. Mahalledekiler voleybol oynuyormuş. Bizi almaya gelmiş. Üçümüz yolda kıkırdıyarak alana gelince volaybol filesinin sol tarafında Demir abinin takıma vardı. Ve o takımın için de Gülçin! Bu kız gitmemişmiydi evine!

  Biz izlerken top karşı taraftan Gülçin'e geliyor. Gülçin topa vuruyor ve sayı. Demir abi sevinçle Gülçin'i havaya kaldırıyor ve... ve öpüşmeye başlıyorlar. Gözlerim dolu dolu onları izlerken dayanamayacağımı anlayıp yerimden kalktım. Eve doğru gidecekken  arkadan Demir abinin sesi geliyor. "Hande abim bugün sabah niye fırına gelmedin. Gülçin seninle arkadaş olmak istiyordu" dedi. Demek Demir abimiz öpüşmesini bitirmişti! Beni bitirdiği gibi...

Evet arkadaşlar uzun zamandır yazmıyorum. Özür dilerim. Bu hikayem fazla okunmuyor. Ama benimde en çok sevdiğim hikayem "ZOR".

İNŞALLAH hikayemin okunma sayısı artar. Ama ben ne olursa olsun yazacağım. Okuyucularım sizde bana destek olursanız bu išin başından hep beraber kalkacağîz İNŞALLAH...

  ALLAH'a emanetsiniz.

ZOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin