Sonunda bir makas buldum sonra kapıya koştum. Ellerim titriyor olmalıydı ki kapıyı açamıyordum. Sakinleşmem gerekiyordu önce. Nefesimi içime çektim. Tekrar makasla kapıyı açmaya çalıştım. Sonunda başarmışdım galiba. Kapının kolunu çektim. Açmak için yeteri kadar cesaretim yoktu. Kendimi toparladım. En azından öyle sanıyordum ben. Tamam açtım kapıyı. Şimdi napmalıydım? Tabiki yürümeliydim bunu unutmuş olamazdım. Deliriyordum galiba. Belkite artık delirmiştim. Iç sesim sus artık ama. Bir aynanın önünden geçerken kendime baktım. Bu benmiydim acaba. Olamaz ne kadar bitkin duruyordum. Hemen ordan uzaklaştım. Koşuyordum nereye? Bilmiyordum. Sakinleşmeliydim ama olmuyordu. Karşımdakı on odadan ilkine daldım. Çığlığım kendimi bile sağır yaptı. Insanları zombi yapmıştılar. Kafeste saklıyorlardı. Diyer odaya girmeye risk etmedim. Koşuyordum sadece. Nedensizce çaresizce ya rüyaydısa bu? Ya her şey bir oyundusa. Belki şizofrendim ben. Olamazmı? Hastayım belki? Uyandırın beni. Nolur. Ne yapacağımı bilmeden koşuyordum. Ne zaman duracağımı bilmeden koşuyordum boş hastane koridorlarında. Bir insan arıyordum. Bir umut. Bir cevap. Bulamıyordum. Koşuyordum koşuyordum koşuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Büyülü Evin Laneti #wattys2016
ParanormalBu hikayede kendisi bile bilmeden ailesile lanetli eve taşınan Alis isimli kızın bu evin lanetini bozmaya çalışırken yaşadıklarından bahs olunuyor.