Son olarak imzayı attım ve kağıdı kadına uzatıp gülümsedim. Akşam olan olaydan sonra kesinlikle sabah derslerine girmek için üniversiteye gelmiş ve verilen kağıtları doldurmuştum.
"Size mesajla haber vereceğiz"
Kadının ruh emen (ya işte böyle bayıyo konuşması onu demek istedim acb doğru terimi mi kullandım bilmiyorum) sesiyle göz devirip odadan çıktım ve koridorda ilerlemeye başladım.
"Hey Hoseok!"
Duyduğum sesle karşımdaki gülümseyen çocuğa bakıp güldüm ve yanına ilerlemeye başladım.
"Taehyung naber dostum?"
Dikdörtgen gülüşünü sergileyip omuz silkti. Bu çocuk harika gülüyordu cidden. O gülümseyince karşısında ağlayan birisi bile gülebilirdi.
"İyiyim. Sen? Hem sen sabah bu saatte burada ne yapıyorsun?"
Ve fazla meraklıydı. Sırtımı arkamda kalan duvara yaslayıp kollarımı göğsümde birleştirdim.
"İyi işte. Gece derslerini bırakmaya karar verdim."
Kafasını aşağı yukarı sallayıp yaptığım gibi duvara yaslandı.
"İyi yapmışsın ya Jimin?"
Dün olanlardan sonra yol boyunca Jimin'e ne olduğunu anlatması için yalvarsamda bir türlü anlatmamıştı bende eve girdiğimde kapıyı yüzüne kapatmıştım o içeriye girmeden.
Haklıydım da. Benim hakkımda bir olay vardı ortada ve ben hiçbir şey bilmiyordum. Ciddi bir durum olduğu belliydi ve kesinlikle öğrenecektim.
"Bilmem. Kendisi bilir."
Telefonum bugün bilmem kaçıncı kez titreşmeye başladığında Taehyung ile vedalaşıp çıkışa ilerlemeye başladım.
Jimin'in aramasını yine reddederken gelen mesajla kampüsün geniş bahçesindeki çimenlere oturup sırtımı ağaca yasladım.
Yoon. ~ : Merhaba sevgilim,ilk günümüz kutlu olsun. Nasılsın?
Kurtuluşum yok muydu? Engellersem yine karşıma çıkacağına emindim ve bunu hiç istemiyordum.
J.Seok : Sen mesaj atana kadar harikaydım.
Soğuktan titrerken daha fazla dayanamayıp ayağa kalkmıştım. En iyisi eve gitmeliydim. Mesaj gelene dek derslere girmeyecektim zaten. Biraz tatil yapabilirdim kendi kendime ki bu tatil en fazla 2-3 gün sürerdi tahmini.
Eve gidip abur cubur stoklamalıydım önce.
Yoon. ~ : Ahh kırılıyorum sevgilim. Bugün buluşalım mı?
Mesaja bakıp iç çektim. Kırıcı yanımı yakında görecekti zaten.
J.Seok : Hayır. Sevgilin değilim kes şunu.
Telefonumu cebime sokup markete girdim. İlk gözüme çarpan cips reyonuna gitmeden önce sepet aldım ve oraya gittim. Sepeti cipsle doldurup ardından içecek ve çikolataları doldurdum ve kasaya gittim.
Sepettekileri kasaya koyup beklerken birisi de eşyalarımın arkasına sigara paketi koymuştu.
Kafamı kaldırdım ve arkamdaki müşteriye baktım.
"Ne tesadüf sevgilim"
Yüzündeki gülümseme genişlerken onu ilk kez bu kadar net görebilmiştim. Gece vakti az ışık veren lambanın altında belli olmayan gri saçlarına bakıp ardından gözlerinin içine baktım.
"Efendim para üstünüz"
Duyduğum sesle toparlanıp önüme döndüm. Parayı ve poşetleri alarak marketten çıktım.
Bakışları tanıdık gelmişti o an. Yüzündeki muzip gülüşe rağmen sıcacık bakıyordu.
Kapşonumu kafama geçirip adımlarımı hızlandırdım. İçimde bir korku büyümeye başlamıştı anlamlandıramadığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eighteen ✴ YoonSeok ✔
أدب الهواةSeni 18 yaşımızdan beri sevdim. ||04.07.2016|| L.Series . 2