Playlist: Drake - Take Care
* * *
"O halde programı tekrarlıyorum," dedi Rahşan elindeki not defterini kavradıktan sonra. "Bugün dizi çekimlerin öğleden önce, çekimin bitince iki hafta sonraki ödül töreni için ölçülerini alması için Gamze Hanım gelecek. Elbisenin rengi için hâlâ bir şey söylemedin, bu arada bunu düşünsen iyi olur. Ölçülerin alındıktan sonra bir reklam görüşmesi vardı ama ertelendi. Ve," durdu ve not defterini kapattıktan sonra hüzünle bana baktı. "Haldun Bey akşam üzeri basına açık bir görüşme yapılacağını söyledi."
Karavanda makyajım yapılırken öylece aynadan doğru ona bakakaldım. "Ne?" diyebildim. "N-ne görüşmesiymiş bu?"
Hüzün dolu ifadesi yüzünden bir an olsun düşmezken makyöze durmasını ve birkaç dakikalığına bize müsaade etmesini söyledim. Anlayışla karşılayıp karavandan çıktığında Rahşan devam etti. "O antlaşmayı imzalayalı bir hafta oldu, Hande," dedi kendini arada şekerleme yaptığım koltuğa bırakırken. "Olayın duyulmayacağını mı sanıyordun?" diye devam etti alaycı bir biçimde. "Hemde paparazzilerin şu HanTol saçmalığı üzerinden nasıl olur da malzeme çıkarırım dediği bu günlerde..." Kafasını iki yana sallayıp güldü. "Yapma. Bal gibi de biliyorsun ki, medya saçma sapan haberlere yol açmadan önce sizin buna bir dur demeniz gerek."
Durup anlamaya çalıştım. "Sizin?"
Gözlerini devirdi. "Sen ve Tolga'nın işte canım," diyip yerinde doğruldu. "Haldun Bey de bunun için bu görüşmeyi ayarlıyor. Projenin medya üzerinden kirletilmesini istemiyor."
Kafam aniden ağırlaşınca elimden destek almak zorunda kaldım ve beynimin içini bulandıran düşüncelerde boğulmadan önce, "Nasıl bir görüşme olacakmış bu? Basına açık, derken ne demek istedin?" diye sordum.
Omuz silkti. "Daha çok soru-cevap şeklinde olacak. Haldun Bey ve bazı yöneticiler projeyi doğrulayıp, hakkında birkaç bilgi verdikten sonra mikrofon sizde olacak. Sen ve Tolga'da. Basın görevlileri size soracak, siz cevaplayacaksınız."
"Harika," diye mırıldandım. Şuan kafamı deve kuşu misali kuma gömmek ve oradan hiç çıkarmamak istiyordum. "Gerçekten...harika."
* * *
''Ve bu da...sizin için tasarlanan son tasarım!'' dedi turuncu saçlı kadın. Elindeki siyah ve kırmızı rengiyle bütünleşmiş, askılı elbiseyi iyice gözüme sokması dışında sevimli biriydi, alnına düşen kahkülleri ve kaşındaki piercingiyle oldukça tatlıydı. Rahşan gözlerini iri iri açarak elbiseye baktı. ''Görüyor musun Hande?'' diye sordu fazla abartıya kaçarak. Gördüğümü o da biliyordu. ''Omuz kısmındaki şeye bayıldım!'' diye ufak bir nida daha kopardıktan sonra merakla bana döndü. ''Harika olacak! Sen ne düşünüyorsun?''
İstekli görünmeye çalıştım. ''Gayet güzel bence,'' diye mırıldandıktan sonra gözlerimi elbisede gezdirdim ve ilgili rolü kesmeye devam ettim. ''Arkasındaki tülü biraz kesebiliriz, değil mi? Çok uzun ve ödül töreni boyunca yerde gezinmesini istemiyorum.''
''Ah elbette,'' dedi kadın ve elbiseyle birlikte birden ortadan kayboldu. Omuzlarımı düşürerek telefonuma sarıldığımda benimle birlikte başka bir el daha uzanmıştı. Kafamı kaldırıp baktığımda bana kızgın bakışlar atan Rahşan'la karşılaştım.
''Ne yapıyorsun Allah aşkına,'' diyip ellerini geri çekti ve poposunu turuncu saçlı kadının kumaş vitrinine dayayarak ters ters bakmaya devam etti. ''Yüzünün halini gören herkes kafanın burada olmadığını rahatça anlayabilir. Farkındasın değil mi?''
''Sadece elbisenin tülünü beğenmediğimi söyledim--''
''Palavralarını o kadına veya bir başkasına sakla, Erçel.'' dediğinde durup yüzündeki ciddiyeti izledim. ''O elbise ya da diğer gösterilen altı elbiseden herhangi biri, senin için fark ediyor mu cidden? Ben söyleyeyim; hayır.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Islak İmza // hantol
Fanfiction❝İlk öpücük dudaklarımdan nefesi çalmıştı, sonuncusu neden bizi ayırdı?❞ hantol fanfiction // @scpattz