~7.Bölüm~

72 15 3
                                    

Mert beni öpmeye devam ediyordu. Ne karşılık verebiliyordum ne de itebiliyordum. Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı.

"Biraz daha uyu. Bende çıkış işlemlerini halledeceğim." başımla onayladım. Mert odadan çıktı. Melih'in lisede bana yaptıklarından sonra Mert'e olan aşkımı kalbime gömmüştüm. Herkesi unutmuştum. Peki Mert? Ona yaptığım haksızlık. Başkasının cezasını o çekiyor. Ya Mert ona olan aşkımı ortaya çıkarırsa? Korkuyorum. Düşüncelerime son verip,uykuya daldım.

Birinin beni öpmesiyle uyandım.

"Günaydın,prenses."

"Çıkış işlemlerini hallettin mi?"

"Evet."

"Çıkalım mı?"

"Olur. Kalkabilecek misin?"

"Kalkabileceğimi sanmıyorum. Yardım eder misin?"başıyla onayladı. Kolunu belime sardı. Omzundan destek alarak ayağa kalktım. Annemler iyi ki de elbise getirmişler. Dolabı açıp, elbisemi çıkardım. Banyoya girdim. Üstümdekilerden kurtulup, elbisemi giydim. Banyodan çıktım.

"Mert çıkalım artık. Gerçekten bana fenalık bastı."

"Tamam çıkalım."dedi. Bi eline çantamı aldı. Diğer elinde belime doladı. Hastaneden çıkıp,arabaya bindik.

Yol boyunca Mert hiç konuşmadı. Gözlerini yoldan dahi ayırmadı. Sanırım onu kırmıştım.

"Mert,iyi misin?"

"İyiyim. Neden iyi olmayayım ki? Neyse. Hadi inelim."dedi. Arabadan inip,yanıma geldi. Kapımı açıp,çıkmama yardım etti. Arabanın kapısını kapatıp,beni kucağına aldı. Eve girdik. Merdivenlerden yukarı çıktık ve odamıza girdik. Mert beni yavaşça yatağa bıraktı.

"Sen biraz uyu. Ben aşağıdayım."dedi ve odadan çıktı. Kendimi tutamayıp, peşinden gittim. Onu seyretmeye başladım. Koltuğa oturup,eline minderi aldı ve ağzına bastırdı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Daha fazla kendimi tutamayıp,yanına oturdum. Minderi ağzından çekip,bana döndü.

"Allah kahretsin! O kadar çok korktum ki,Rüya. Seni kaybediceğim,o güzel gözlerine bir daha bakamayacağım diye çok korktum,Rüya."ona sarıldım.

"Hadi yat dizime."dedim. Mert dizime yattı. Elini tuttum.

"Şimdi gözlerini kapat ve geçmişe git. İlk tanıştığımız güne. O gün yorulana kadar oyunlar oynamıştık. Yorulunca havuzun kenarına oturmuştuk. Nihal annem bize vişne getirmişti. Onları yerken her tarafımız kıpkırmızı olmuştu. Bizde üstümüzdekilerle havuza atlamıştım. İşte o an gözlerinin mavi olduğunu ilk defa görmüştüm. Ve o mavi gözlere aşık olmuştum. Liseye kadar birlikteydik. Ama lisede yollarımız ayrıldı. Sonra Melih....."

"Seni zorlamak istemem. Anlatmak istersen anlat."

"Bu tarz olayları kocamla paylaşmayacaksam kiminle paylaşıcağım? Neyse. Sonra Melih ile tanıştım. Çok güzel bir arkadaşlığımız vardı. Birbirimiz için çok değerliydik. Birbirimizi çok seviyorduk. Sonra Melih bana ilanı aşk etti. Ama ben ona o gözle hiç bakmamıştım. Bir gün Melih'in evine gittim. Melih bana işkence yaptı. Her bıçak darbesinde "seni seviyorum"diye fısıldıyordu kulağıma. Altı ay boyunca işkence yaptı. Vücudumda ki bıçak izleri yetmezmiş gibi boynuma baş harfini kazıdı. Meğerse Melih annesi öldükten sonra böyle olmuş. Tabiki psikolojim yerle bir olduğu için yardım filan aldım. O günden sonra Melih'i hiç görmemiştim. Bugüne kadar. Umarım şimdi birine güvenmek ve sevmek için neden zamana ihtiyacım olduğunu anlıyorsundur. O olaydan sonra sana olan aşkımı kalbime gömdüm. Bunu gün yüzüne çıkarmak senin elinde."

Çocukluk AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin