Medya: Rüya'nın elbisesi
Karnımdaki şeyin ağırlığıyla uyandım. Karnıma baktığımda Mert'in kolunu gördüm. İster istemez gülümsedim. Bakışlarımı Mert'e çevirdim. Yüz üstü yatıyordu. Ve ağzı açıktı. Baş uzumdaki komidinden telefonumu alıp,Mert'in resmini çektim. Facebook'a girdim. Mert'in resminin üzerine "Uyurken bile beni kendine aşık etmeyi nasıl becerebiliyorsun?"yazıp,paylaştım. Mert'in yerde duran beyaz gömleğini alıp üstüme geçirdim. Yataktan kalkıp,cama yöneldim. Perdeyi açtım. Dışarıda güzel bir hava vardı. Tam gezmelik. Telefonum bildirim sesini duyduğumda arkama döndüm.
"Günaydın,prenses."
"Sana da günaydın,kurbağa prens."
"Dün gece öyle demiyordun ama."
"Alındın mı,yakışıklı prensim?"diye sordum. Yataktan kalkıp yanıma geldi. Alnımı dudaklarına dayadım. Benden uzaklaşarak "Ben duşa gireceğim,sonrada kahvaltıya ineriz."dedi. Başımla onayladım. Mert banyoya girince telefonumu elime aldım. Bildirim Facebook'tanda. Mert yorum yapmıştı. Yorum da "Meslek sırrı."yazıyordu. Haklıydı. Gerçekten de meslek sırrı. Dolaba yöneldim. Mavi,beyaz çiçekleri olan elbisemi ve mavi babetlerimi çıkardım. Çıkardıklarımı üstüme geçirdim. Saçım hafif dalgalı olduğu için ellemedim. Telefonumu elbisemin cebine koyduğumda hazırdım. Banyonun kapısı açıldı. Mert altındaki beyaz havluyla dışarı çıktı.
"Peki,meslek sırrını karınla paylaşmayacak mısın?"
"O da ben de kalsın be güzelim."dedi. Dolaptan,elbisemin mavisiyle aynı olan bir mavi gömlek ile siyah bir pantolon çıkardı. Çıkardıklarını üstüne geçirdikten sonra odadan çıktık.
"Kahvaltımızı ettikten sonra ne yapalım?"
"Hava çok güzel. Bence dışarı çıkalım."
"Sen daha güzelsin ama neyse. Madem dışarı çıkmak istiyorsun çıkarız."dedi ve çayından bir yudum aldı. Telefonum çalmaya başlayınca cebimden çıkarıp,arayana baktım.
Annem arıyor.....
"Efendim?"dedim gülümseyerek.
"Ah,kızım,Rüyam yetişin hemen!"diyince gülümsemem söndü.
"Annem,ne oldu?"
"Hayal,kandırmış bizi. Bileklerini falan kesmemiş. Oğuz denen o çocukla kandırmışlar bizi."
"Annem,nerdesin sen? Senin neden yankılanıyor?"
"Baban bunu öğrenince......"
"Babam iyi mi? Anneciğim,nerdesiniz siz?"
"Babanı ameliyata aldılar. Durumu kritikmiş."
"Ben bi yolunu bulacağım. Kapatmam lazım."dedim ve telefonu kapattım. Düşünmeye başladım. Bir şeyler yapmam lazımdı. Bir yolunu bulmam gerek.
"Hayatım,iyi misin?"
"Değilim. Babam....babamın durumu kritikmiş. Hayal ile Oğuz'un bize oyun oynadığını öğrenince... Mert bizim hemen dönmemiz lazım. Bir şeyler yapalım."
"Tamam. Sen sakin ol. Ben ilk uçağa bilet bulacağım."dedi. Odamıza çıktık. Ben valizi toplarken Mert birkaç telefon görüşmesi yapıyordu. Valizi kapatıp,yatağa oturdum. Mert'e baktığımda telefonunu kapatmıştı. Karşıma gelip,diz çöktü. Ellerimi,eline kalıp koklayarak öptü.
"Sevgilim,yirmi dakika sonra bir uçak varmış onunla Tükiye'ye dönüyoruz."
"Teşekkür ederim. Yanımda olduğun için teşekkür ederim."dedim ve alnımı alnına yasladım. Sıkıca sarıldı bana. Bi elimi ensesine bi elimi de omzuna koydum. Benden ayrılarak "Çıkalım mı?"diye sordu. Başımla onayladım. Otelden çıkıp,arabaya bindik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkı
RomansaÇocukluktan beri birbirlerine aşık olan Mert ve Rüya,lisede yollarını ayırırlar. Rüya yeni kişilerle arkadaşlık kurdukça Mert'i unutur. Tabi ki sadece bu değil Rüya'ya,Mert'i unutturan. Aynı zamanda Melin'in,Rüya'ya yaptıkları. Rüya zor bir dönemde...