DANİELİN AĞZINDAN:
Bu ne? Dudaklarımdaki baskı ve ıslaklığın nedeni ne?Baskı gitti ama neden?
Bunu sağlayan şeyin tadı çok güzeldi. Ilık, nemli ve hiçbir şeyin sahip olamayacağına inandığım bir tattaydı.
Aynı sıcaklığı ve baskıyı yanaklarımda hissediyorum ama orda yok gibi. O kadar hafif ki orda olup olmadığını bilemiyorum. Hmm... Bu koku çok güzel... Sanki içinde beni çeken her şey var ama beni biraz içine hapsetmiş gibi. O olmazsa yarım hissettirecek gibi.
Bu koku nerden geliyor? Ya da kimden? Gözlerimi açamıyorum bunun nedeni ne?
Çok yorgunum. Boynum gıdıklanıyor. Aynı baskı yine orada... Yüzümün garip bir hale girdiğinden eminim. Birisi gülümsüyor. Cennetten gelen ilahi bir ses gibi. Gözlerimi hala açamıyorum. Çok yorgunum. Kulağımda bir nefes hissediyorum ama varla yok arası.
"Daniel, sevgilim, uyanmalısın artık."
"Hmm... Biraz daha."Gözlerimi hiç açmak istemiyordum. Benimle uğraşmasını seviyordum. Gözlerimi açtığım zaman kahvaltı etmem için beni kaldırmaya çalışacağından eminim ama ben yatakta onunla birlikte kalmak istiyorum.
"Hadi ama kalkmalısın artık."
Bir yandan elleri vücudumu dürterken diğer yandan konuşmaya çalışıyordu. Çalışıyordu çünkü istemsiz yapılan bir hareket gibi dudaklarını da yanaklarımdan ve dudaklarımdan çekemiyor ve nefesi hızlanıyordu. Daha fazla dayanamayıp hızlı bir şekilde kolundan tutup çektim ve yanıma düşmesinden faydalanıp sırtına oturdum.
"Hey! Bu hile ama dikkatimi dağıtıyorsun hep."
Altında baksırı olmasına rağmen üstüne hiçbir şey giymemişti ve beyaz teni ile dağınık sarı saçları öyle çekiciydiler ki ellerimi üstünden çekmeme isteği uyandırıyordu.
"Bugün yataktan çıkıp aşağıda bizi bekleyen doğaüstü varlıklarla uğraşmak istediğinden emin misin? Çünkü ben seninle bu yatakta olmaktan mutluyum."
Tek elimle saçlarından tutup kendime doğru çektim. Burnumu boynuna sürterek aklını çelip yatakta kalmamız için ikna etmeye çalışıyordum. Sözlerimle birlikte diğer elimin altındaki kasları kasılıp gevşemeye başladı bile. Yavaş bir şekilde dudaklarımı boynuna bastırdım. Bana yaptığı şeylerin etkisini ona kanıtlayacaktım.
"Hmm..." Tırnaklarımı yavaşça etine sürtmem beni cennetten gelen bir sese kavuşturmuştu. Boynundan yavaşça sırtına doğru öperek yol çizmeye başladım. Sırtındaki güzel kasları beyaz teni ısırma isteği bırakıyordu. Ben de karşı koymadım zaten. Önce dudaklarımı sırtında belirlediğim kasa bastırıp emdim ve dişlerimi yavaşça geçirdim.
"Ahh! Daniel oyun mu oynamak istiyorsun?"
Bunları söylemesiyle sırtından atıp üstüme çıkıp dudaklarıma yapışması çok hızlı oldu. Ellerimi saçında ve sırtında gezdirmeden duramıyordum. O kadar güzel bir vücudu vardı ki anlatacak kelime bile bulamıyorum. Dudaklarımız ayrılmış boynumdaki erojen noktamla uğraşmaya başlamıştı.
"Öhö öhö."Raizel hemen üstümden yanıma geçmiş ve belimi kapatan çarşaf ile beni kendine çekerek vücudumun açık kalan kısımlarını kapatmıştı.
"Şehveli dakikalarınızı bölüyorum ama zaten buraya geldiğimizde sizin seslerinizi dinlemek zorunda kaldık. Buna bir daha katlanmak istemiyorum. O yüzden hazırlanıp aşağıya gelin."
Kapıdaki Derdekea idi. O kadar utanmıştım ki kafamı bile kaldıramıyordum. Geldiğimizde bizi duymuşlardı elbette.
Duyabileceklerinin farkındaydım ama bunu yüzümüze vurmasını beklemiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/57504794-288-k201555.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMÜN HABERCİSİ bxb
FantasyŞimdi, birisini düşünün. Çocukluğundan beri bir küvezin içinde uyutuluyor. Tüm ihtiyaçları burada karşılanırken, beş yılda bir yatağının değiştirilmesi için uyandırılıyor, sadece 30 dakika için. Her ne kadar uyuyor da olsa vücudunun zayıflamadığını...