Vücudumdan aşağı doğru akan sıcak su rahatlamamı sağlıyordu fakat bir türlü düşüncelerimi aklımdan uzaklaştıramıyordu. Ellerimi yüzüme siper edip öylece bekledim. Bir türlü aklımdan onun söyledikleri çıkmıyordu. Bana çağresizce anlattığı o şeylerden sonra Ellie'yi yatağına çağırmıştı. Ben ona nasıl yardımcı olabileceğimi düşünürken onun tek düşündüğü zevkiydi.
Burnumu çekip suyu kapattım. Sıcak bir duşun bile faydası olmamıştı düşünmemi engellemeye. Bornozuma sıkıca sarılıp kendimi odama attım. Neden ağlıyordum ki? Neden bu kadar kafama takıyordum onunla ilgili olan tüm bu şeyleri? Daha cevabını bilmediğim bir sürü soru zihnimde yer edinirken üstümü giyinip telefonumu da alarak salona indim.
Ona karşı bir şeyler hissetmekten ölesiye korkuyordum çünkü bu yapacağım en büyük hata olurdu. Ondan karşılık alamazdım. Onun aşkla bir işi yoktu. Tek derdi güzel kızların onun altında nasıl kıvrandığını görmekti, halbuki hayat böyle ilerlemiyordu. Aşk olmadan biriyle birlikte olmak neye yarardı ki? Belki o zevki hissedebilirdiniz ama o tutkuyu, o ateşi hissetmeniz imkansızdı. Telefonumdan mesaj geldiğine dair gelen sesi duyunca kilit ekranımı açıp mesajı açtım.
Neymar: Hey!
Kelly: Ne var?
Neymar: Hiç nasılsın diye merak etmiştim.
Kelly: Nasıl olduğum seni ne ilgilendirir?
Kelly: Git ve Ellie'nin nasıl olduğunu öğren.
Neymar: Yanlış bir şey mi yaptım?
Kelly: Sen değil ben yaptım.
Neymar: Sorun ne Kelly?
Kelly: Sana yardımcı olmaya çalışmam.
Kelly: Bir iki saat önce Ellie'yi aradım.
Neymar: O telefondaki sen miydin?
Kelly: Şu küçük Junior'un özlemini giderdi mi bari?
Neymar: Düşündüğün gibi değil Kelly.
Kelly: Ne düşündüğüm gibi değil?
Neymar: Junior sandığın kadar küçük değil ;)
Kelly: Pisliksin!
Neymar: Ya tamam, tamam :D
Neymar: Sana geliyorum! Sanırım konuşmamız gereken bir takım şeyler var.
Kelly: Gelme.
Kelly: Seninle konuşacak bir şeyim yok benim!
Kelly: Sende tipik sikine düşkün olan erkeklerdensin işte.
Kelly: Ya cevap versenee!
Kelly: Senin muşmula suratını görmek istemiyorum boşuna gelme -,-
Neymar: Aa kırıldım amaa :/
Kelly: GEBER
Telefonumu koltuğa atıp yüzümü ellerimin arasına aldım ve dirseklerimi dizime dayadım. Onunla yüz yüze falan konuşmak istemiyordum. O benim yakınımda olması gereken en son kişilerdendi. Evet o çok iyi biriydi fakat eğlence anlaşıylarımızın farklı olduğu belliydi. Islak saçlarımın tişörtümü ıslattığını fark ettiğimde saçlarımı kurutmaya üşendiğim için bileğimdeki tokayla saçımı topladım.
Zil sesi evde yankılandığında hızla ayağa kalktım. Gelmişti. Öylece olduğum yerde beklerken bir kez daha çaldı zil. Ses çıkarmasam gider miydi? Yerime geri oturup beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra tekrar çaldı ve kapıya vurmaya başladı. Neden gitmiyordu ki? Evde yoktum işte. Kapıya vurmayı kesmeyeceğini anladığımda kapıya gittim ve bağırdım.
"Ya gitsene! Seninle konuşmak istemiyorum!"
Vurmayı kestiğinde rahatlamışcasına bir nefes aldım. Kapının arkasından boğuk gelen sesini işittim.
"Aç kapıyı konuşacağız!"
Kapıya yumruk atıp çığırdım.
"Hayır! Git dedim!"
"Kelly aç şu kapıyı yoksa kıracağım!"
Yapamayacağını bildiğim için güldüm.
"Yapamazsın."
Ondan ses gelmeyince merakla kapı deliğinden baktım. Geri geriye gittiğini görünce tedirgince bağırdım.
"Dur! Açıyorum."
Kapıyı hafifçe araladım ve kafamı oradan çıkardım. Ne konuşacaksak buradan da konuşabilirdik.
"Ne söyleyeceksen buradan söyle."
Gözlerini devirip tek eliye kapıyı itti. Son gücümle kapıyı itsem de diğer eliyle de ittirdiğinde gücüm kapıyı tutmaya yetmedi ve içeri girdi. Kaşlarımı çatarak kapıyı kapattım ve peşinden salona girdim. Öylece ayakta bekliyordu, karşısına geçip kollarımı göğüsümde birleştirdim.
"Ne anlatacaksan çabuk anlat ve git."
Kafasını sallayıp konuştu.
"Bak, Ellie ile birlikte olma amacım kesinlikle zevk için değildi. Ben sadece ona yakın davranıp böylece videoyu silecektim ama neyin içinde olduğunu bilmiyorum ve bunu öğreneceğim."
Kafamı iki yanıma sallayıp ağırlığımı sağ ayağıma verdim.
"Bana neden bunu açıklıyorsun ki?"
Anlamadığını belli eden bakışları gözlerimi buldu. Ben onun için kimdim ki bana açıklama yapıyordu? Biz neydik, arkadaş mı? Elleri göğsümde birleştirdiğim ellerime gitti onları tutup bana bir adım daha yaklaştı.
"Çünkü benim için değerlisin."
Kalbim küt küt atmaya ve ellerimde terlemeye başlamıştı. Bana değer veriyordu.
"Değerli mi?"
Heyecanımı ses tonuma yansıtmadan konuşmayı başarmıştım. Yutkunarak bana cevap vermesini bekledim. Alacağım cevabın ne olduğunu tahmin edemiyordum. Aklımı kurcalayan tek bir soru vardı, benden hoşlanıyor muydu? Gülümseyerek baş parmaklarıyla ellerimi okşadı.
"Evet, insan arkadaşına değer vermez mi?"
Aldığım cevap beynimden vurulmuşum gibi hissetmemi sağlamıştı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve ellerimi ellerinden kurtardım. Benim ona karşı hissetmeye başladığım şeyler hiç doğru değildi. Kesinlikle kocaman bir yanlış yapıyordum fakat kalbime söz geçiremezdim işte. Gözlerimi geri açtığımda gözlerine dahi bakamadım. Dolmuş olan gözlerimi görmemesi gerekiyordu.
"Artık gitmelisin."
Terleyen ellerimi şortuma sildim. Onu hemen göndermeliydim çünkü gözyaşlarım akmaya başlamıştı bile. Hızlıca onları silip sesimi daha da yükselttim.
"Git artık!"
Kafasını eğip gözlerime baktı. Lanet olsun bakma! Onu omuzlarından itip geriye adım attım. Neden işleri daha da zorlaştırıyordu ki? Bakışlarındaki kırgınlığı çoğaltmak için konuştum çünkü onu kendimden uzaklaştırmak istiyordum.
"Bak seninle arkadaş olmamın tek nedeni ünümü arttırmak istememdi. Bugün kendimi magazinlerde izledim, sosyal medyada adım dolaşmaya takipçilerim artmaya başladı. Benim istediğim tek şey buydu ve ben istediğimi aldım artık seninle buluşmak, konuşmak hatta göz göze gelmek bile istemiyorum."
Omuzları düşmüş, dudakları hafif aralanmış ve tüm bu söylediklerimi anlamaya çalıştığını belli eden bakışları boğazıma koca bir öküz oturmuş gibi hissettirse de elimle kapıyı işaret ettim.
"Artık gerçekleri öğrendiğine göre gidebilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Photographer || Neymar Jr.
FanfictionYutkundum. Dudakları öyle güzellerdi ki, dikkatimi dağıtıyorlardı ve ben dediği şeyi zar zor algılayabilmiştim. Nefesini bıkmış bir şekilde yüzüme üfledi. İçimden bir ürperti geçti. Şuan onu öpsem ne kaybederdim? Belki onu.Ama ona hiç sahip olmamışt...