18. Bölüm

2K 58 4
                                    

  "Sadece 3 günüm kaldı Hanife. Bugün pazartesi ve biz perşembe günü gidiyoruz burdan. Ve hala Acar yok..." Ağlayacaktım artık Pakize Teyzenin umurunda değildi oğluna gitmek. "Bence Pakize Yengeyle git konuş. Acar'ı özlediğini söyle hem siz ona göre abi kardeş değil misiniz?" Aslında haklıydı hem başka yapacağım hiçbir şey yoktu ki. "Bugün gideceğim sevgilimin yanına Hanife..."
   "Aa! Gökay ne oldu yavrum?" hemencecik cevap verdim. "Şey... Pakize Teyze biliyorsun ben biraz şeyim... Ee... Meraklı ve gitmeden önce Acar ve Melda'nın evlerini görmek istiyorum. Diyorum ki babam bugün bizi götürse?" Başını salladı. "Aslında gitmeyi hiç istemiyorum yavrum. Ama madem gideceksin perşembe günü gidelim madem bugün ama Acar'ı görmeyiz o gece gelecekmiş işten." Mutluluktan havalarda uçmamla yere çakılmam bir oldu bunu duyunca. "Peki." dedim sadece.
   "Anne ben sizi bir kaç saat sonra alırım. Gökay sen gitme istersen gel boş ver gezelim biz?" Doğru ya evde erkek yok ki. "Yok baba sen git ben bir bakayım arkadaşlarımın evine." İstemeye istemeye kabul etti. Sonunda babaannem, Pakize Teyze ve ben apartmana girdiğimizde güneş tam tepedeydi. Kapıyı çaldık. "Aa! Anneciğim! Hatice Teyze! Hoşgeldiniz. Bu ne sürpriz. Ah ne gerek vardı." Beni çocuk yerine koymuştu sanırım hoşgeldin deme zahmetinde bulunmadı. Yalaka şey. Ben oturma odasına geçtim babaannem ve Pakize Teyze de tam yanıma gelecekken Melda onları durdurup salona geçirdi. "Ah anneciğim erkektir yani günah benle yan yana bulunması o yüzden biz salona geçelim öyle değil mi Hatice Abla?" Pis orospu evlenmeden Acar'ın altına yatmak günah sayılmazdı zaten.
  Etrafı inceledim ev küçücük ve çok sade olmasına rağmen harikaydı. Keşke Melda olmayaydı da ben olaydım bu evde onun yerine. Gözüm ev telefonuna takıldım sonra Acar'ın numarasını hatırlayıp hemen aradım. "Off Melda gece geleceğim dedim ya!" sesinde bir soğukluk vardı bu beni mutlu etti. "Ben Gökay. Acaba eve gelebilme şansın var mı?" Sesi birden canlandı. "Hemen oradayım. Seni çoook özledim." Gülümsemem tüm yüzüme yayılmıştı resmen durduramıyordum gülümsememi. "Ben de seni çok özledim sevgilim." Sanki onun da gülümsediğini hissediyordum. "Hemen geliyorum." Benim için geçmek bilmeyen bir süre sonra kapı çaldı. "Acar! Hani geç gelecektin bugün?" Melda'nın sesinde kızgınlık vardı. "Misafirlerimiz mi var?" Salona gittiğini gördüm. "Anne! Sonunda gelebildin demek." onlara hoş geldin der demez hemen yanıma geldi. Beni görür görmez o güzel gri gözleri büyüdü yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı hemen sarıldı bana. Ben de ona sarılıp kokusunu çektim içime. Hemen dudağıma bir öpücük kondurdu. "N'apıyorsun birisi görecek!" Her zamanki gibi sırıttı. "Sence umurumda mı? Seni o kadar özle..." Konuşmasını babaannem kesti. "Haydi Gökay yavrum gidiyoruz baban kapının önünde bekli..." Ve onunki de anında kesildi. "Hayır! Olmaz bırakamam ben kardeşimi Hatice Yenge! Bugün burada kalsa olmaz mı yeni araba aldık ben yarın bırakırım köye onu olmaz mı?" Ne araba mı? Peki neden bu zamana kadar hiç gelmemişti köye? Babaannem hemen başını sallasa da Pakize Teyze ondan önce davrandı. "Aman be Hatice Abla kalsın işte çocuk zaten sıkılıyor köyde hem gidecekmişte perşembe günü bırak ağabeyi ile vakit geçirsin azıcık?" Babaannem kaşlarını çattı. "Ama Pakize onlar yeni evli olur mu öyle hiç?" Pakize Teyze kocaman bir kahkaha patlattı. "Kız Allahını seversen ne yeni evlisi Hatice Abla ya." Melda sinirden tırnaklarını yiyordu. "Peki ama yarın hemen köyde olacaksın tamam mı?" Başımı salladım. "Ben hemen götürürüm onu hem köyü de özledim Hatice Yenge." Babaannem ile Pakize Teyze veda edip ayrıldı evden. "Biraz dışarı çıkalım mı aşkım hadi sen de gel bizimle?" Melda başını tuttu. "Yok hayatım başım çok ağrıyor siz çıkın." Evden çıkar çıkmaz Acar hemen "Böyle diyeceğini bildiğim için sordum." Aniden ne söylediğimi bilmeden kelimeler çıkıverdi ağzımdan. "Bana hiç aşkım demiyorsun." Kahkaha attı. "Yoksa kıskandı mı benim sevgilim?" aniden durup yanağımdan öptü. "Dur tamam birisi görecek." Sonraki saatlerde dışarıda yemek yedik ve bana her ne kadar ben istemesem de bir kaç gömlek, pantolon ve bir sürü kitap aldı ve epey para harcadı bunlara. Eve döndüğümde ona bir sürü hediye gönderecektim.
   Eve vardığımızda Melda ortalıkta yoktu Acar yattığını iddia edip benimle oturma odasına geçti. "Seni çok özledim." Kanepeye itti beni ve yine her zamanki tarzıyla dudaklarımı yemeye başladı. Ama o öperken koridor da bir kıpırtı duydum ve bir flaş patladı sanki biraz sonra üzerimden ittim onu. "Yapma Acar bu çok tehlikeli." Dayanamayıp devam ettim. "Perşembe eve döneceğiz. Bilmiyorum sensiz ne yapacağım..." Zorla yanıma uzandı. "Bol bol beni özleyeceksin oyuncak ayıcığım." Ve sabaha kadar öyle sarılı kaldık ve sabah olduğunda Melda bizi görmüş olsa da görmezlikten geliyordu sanırım. "Acar şu mektubu da babama verir misin köye varınca onlara bir kaç şey yazdım." Acar başını salladı ve birlikte köyün yolunu tuttuk. Köye yakın bir yerde son kez öpüştük ve beni hüzün dolu bir vedayla eve bıraktı...

Mektup

  Rıza Bey damadından kızının gönderdiği mektubu alıp içeri girdi onu bugün okuyamazdı çok işi vardı ahırda. Belki yarın sabah karısıyla birlikte kahvaltıda okurdu.
  Sabah olunca birlikte karısıyla sofraya oturdular tam yemeklerini bitirip dışarı çıkacaklarken aklına kızının mektubu geldi. Dün koyduğu yerden mektubu alıp okumaya başladı.
"Canım babam ve annem bugün çok kötü şeyler oldu ve bu yüzdendir ki siz bu yazıları okurken ben hayatta olmayacağım. Az önce kocamı o şehirli oğlanla yiyişirken gördüm bana almadığı hediyeleri, çulları ona almış ve beni unutup bizim evimizde kocam başka bir oğlanla öpüştü. Ben buna dayanamam ben gidiyorum. Kanımı yerde koymayın. Sizi çok seviyorum lütfen beni unutmayın. Onların fotoğraflarını çektim eğer onları öldürmek istediğini söylediğinide karşı çıkarlarsa kanıt olarak bu fotoğrafları göster babacığım. Kızınız Melda..."
   Bu işin başka yolu yoktu o pis, ahlak yoksunu ve kızının katilleri olan oğlanları öldürmesi gerekti artık. Yoksa kızının kanı yerde kalırdı.

Bana TutunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin