Bu gün sabah acayip enerjik uyandım. Çünkü bu gün yanımda ağzı açık uyuyan kocam olacak şahsiyetle Turkiye'ye gidiyorduk.
Evlendigimizden bu yana neredeyse bir yıl olmuştu ve hiç Turkiye'ye gitmemistik.
Düşünün düğünü bile Kore'de yapmıştık.
Ancak iki hafta sonra benden iki yaş büyük ablamin düğünü vardı ve annem surekli gelmezsem buraya gelip kulağımdan sürükleyerek goturecegiyle ilgili tehditler edip duruyordu.
Zaten düğünü Turkiye'de yapmadigimiz için hala sinirliydi.
Biz de bari ablamin düğününde Turkiye'de olalım diye bir hafta önceden uçak biletlerini ayarlamistik.
"Hoşşiğimm kalk hadii!"
"Uf tamam yah kalktim. Neden sabahın korunde gittigimizi tekrar açıklar mısın?"
"Bak şimdi orası bizden altı saat geride. Yani eğer biz şimdi uçağa 10:00 da binersek.. dört saatte gitsek.. Buranın saatine gore 14:00 olur. O zaman orda da 8:00 olur yanı gece gece insanları rahatsız etmemiş oluruz."
Hoseok'a baktığımda güzel uykusuna geri döndüğünü gordum. Göz devirerek onu uyandirdiktan sonra hemen yola çıkıp uçağa bindik.
Aşırı heyecanliydim. Her ne kadar kültürlerimiz benzese de yine de farklılıklar vardı. Bunları Hoseok'a gostermek için can atiyordum.
Havaalanına iner inmez annem babam ve ablami gordum. Annem kollarını iki yana açarak bize doğru koşturmaya başladı. Canim annem nasıl da ozlemis beni-
