"Hayır Kook! Bunu yapmiycam! Hayatta olmaz! Öldükten sonra bile olmaz! Mumkunati yok, unut bunu!"
Elini kapının yanına koymuş gitmemek için direniyordun. Kook ise seni belinden tutarak çekmeye çalışıyordu.
"Ah hadi ama (adın) gören de idam etmeye goturuyorum sanacak! Alt tarafı bir yemek kursuna gideceksin. Ne var yani bunda büyütülecek?"
"Önce bi belimi bırak soylicem."
Ve Kook'un belini bırakmasıyla süper müper sonik hızla banyoya gittin ve kapıyı kilitledin.
Kook tavana bakıp sabır çektikten sonra banyo kapısına gelip kapiyi yumruklamaya başladı.
"Yah (adın)! Çok abartiyorsun ama. Altı üstü bir yemek kursu."
"Yemek kursu deme Kook lazım olur."
"😕 Ne?"
"Yani diyorum ki o yemek kursuna GİTMİCEM!!"
Kook bikkinlikla nefesini verdi.
"Geçen hafta senin yaptığın yemek yüzünden hastanelik oldugumda öyle demiyordun ama."
"Hiç de bi kere benim yemeklerim yüzünden değildi. Önceden yediğin bir şey dokunmuştur."
"Evet evet kesin öyledir!"
Sonra senin sesini taklit ederek devam etti.
"Lütfen Kook. Lütfen uyan! Söz veriyorum o yemek kursuna gideceğim. Nolur uyan Kook. Noluuurrr."
"Yah! Sen bayılmamışmıydın o ara? Nasıl duydun?"
"Duyarım ben ~Çünkü o Kook. Çünkü o Golden. Ne sandınız yane~ Şimdi sen mi çıkıyorsun yoksa ben mi çıkarayım?"
İnadin tutmustu.
"Çıkmıyorum. Napçan kapiyi mi kırcan?!"
Kook sırıttı. Sonra endişeli endişeli
"(Adın) ah! Ya-yardim... et.."
"Kook! Ah ne oluyor?!"
~Amma sazansin kardeşim jsjdj~
Endişeyle kapiyi açar açmaz iki güçlü el biri belinden biri ayaklarından tutarak seni kucagina aldı. Başını göğsüne yasladiginda aniden gelen yakinlikla kalbin feels geçirirken Kook siritiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
