Deniz'in Kıyısı (GirlxGirl)

15

Deniz'in ağzından ;

Gözlerimi açtığımda karşılaştığım manzara hayatımın en güzel manzarasıydı. Tanrıya şükürler olsun ki onu bir daha görebilmiştim. Yanı başımda uyuyan Sevim'i izliyordum. Ses tonunu özlemiştim. Yavaşça doğrulup alnına bir öpücük kondurdum. Rahatsızca kıpırdanıp gözlerini yavaşça açtı.

"Sevgilim, uyanmışsın !"

Boynuma sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki. Sanki her an ölebilir mişim gibi. Sanki her an gidicekmişim gibi.

"Evet uyandım ama böyle sarılırsan tekrar yoğun bakıma girebilirim. Zira kemiklerim kırılmak üzere."

Ellerini boynumdan  çekip ellerime kenetledi. Küçük bir tebessüm ettiğinde içimdeki bütün kötü hisler bir uçurumun kenarından kendini attı. Bu kız bana iyi gelen tek şeydi. Bu  aşk benim ilacımdı. Aşktan çok korkardım. Ama o çıkıp gelene kadar. Bu romantik anı içeri giren kel herif bozdu. Adama pis pis bakışlar atarken doktor olduğunu anlamam pekte zor olmadı.

"Bakıyorum uyanmışsın genç bayan."

"Evet, uyandım."

"Umarım bir daha böyle bir kaza geçirmezsin. Nedenini çok merak ediyorum."

Göz ucuyla Sevim'e baktığımda yüzünün düştüğünü fark ettim. Elimle başını tutup alnına bir öpücük kondurdum ve tekrar doktora döndüm.

"Önemli bir şey değil. Bir daha olmaz. Siz rahat olun doktor bey."

Rahatsız bakışlardan sonra "Bugün taburcu olacaksın, tekrar geçmiş olsun." diyip odadan çıktı. Sevim  yanımdan kalkıp dolabı açtı ve dolaptan giysilerimi çıkardı. Üstümü tamamen soyduğunda "Seni çok özledim" diye kulağıma fısıldadı. Bu cümlesi üzerine onu yatağa yatırmak istedim ama sonra hastanede olduğumuzu hatırladım. "Akşam" diyip pis bir gülümseme yaptım. Anlamış olacak ki  yavaşça koluma yumruk attı.  Üzerimi giydirdiğinde ayağa kalkıp

"Bizimkiler nerede ?" diye sordum.

"Hmm.. Bilmiyorum sanırım işleri vardır" dedi imalı bir tavırla. Her neyse diyip aynanın karşısına geçtim. Yüzümü inceliyordum. Yara bere içindeydim. Sevim yavaşça gelip belime sarıldı.

"Özür dilerim"

"Ştt, senin suçun değil. Hadi evimize gidelim. Seni çok özledim."

Olumlu anlamda başını sallayıp yanağıma bir öpücük kondurdu. Hastane işlerini hallettikten sonra tam dışarı çıktığımızda "Yakışıklıı"
Diye bağıran bir Onur gördüm. Her zamanki tokalaşmamızı yapıp sarıldık. Biraz özlem giderdikten sonra arabaya bindik ve benim eve doğru sürdük.

...

"Süpriiiiiiizzzz !!!"

Kapıyı açar açmaz üzerime konfetiler yağıyordu. Bizim ekip tam takım buradaydı. Mehmet, Şebnem, Onur, Ceyda, Zehra, Buse ve.. Hey bir dakika Melike neredeydi ?
Herkesle selamlaştıktan sonra Sevim herkese pasta ve yiyecek başka şeyler koydu. Kuru kuru gitme, diyerek Mehmet iki şişe Viski getirdi. Tam muhabbet koyulaşmıştı ki

"Melike nerede Buse ?" diye sordum. Hayvan gibi bir gülüşten sonra

"Yoluuunddaa" diye bağırdı. Ayrıldıklarını anlamıştım. Ne oldu dercesine bakıyordum Buse'ye. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Biz onunla ayrıldık. Yani onun yüzünden. O başkasını istedi. Bende siktir git dedim."

"Anladım. Üzülme sana kız mı yok be kardeşim"

"Var mı lan ?" meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Hayır kanka yok" dememle beraber  bütün ekip gülmeye başladık. Gece saatler ilerledikçe herkesin kafası güzel olmaya başladı. Herkes teker teker bana sarılıp evden çıktı. Evde Sevim ve ben kalmıştık.

"Hadi buraları toplayalım."

Kaşlarımı kaldırıp "Cidden mi ?" dedim.

"Daha iyi bir fikrin varsa ?"

"Var"

"Ne mesela ?" diyerek sinsi bir gülüş yaptı. Hemen onu kucaklayıp yukarı, odamıza çıkarıyordum. Kucaklamamla beraber beni deli gibi öpüyordu. Yatağa ulaştığımızda onu yavaşça bıraktım. Sanki uzun zamandır yemek yememiş, hiç bir şey yapmamış gibi açtık birbirimize. Öyle bir öpüşüyorduk ki, sanki bıraksam hayattan kopacağız.  Yavaşça dudaklarını bıraktım ve boynunu öpmeye başladım. Ara sıra ısırığımda inlemesi beni benden alıyordu. Beni biraz yukarı kaldırıp üstümüzdekileri çıkardı. Göğüslerini, belini... Derken muhteşem bir birliktelik ile yorgun düştük. Yanıma uzanıp belime sarıldı.

"Seni çok seviyorum Deniz."

"Seni çok seviyorum kadınım."