Deniz'in Kıyısı (GirlxGirl)

Final - Part 1

Mezarlıktan ayrılır ayrılmaz Mehmet, Onur, Buse, Zehra ve Ceyda'ya mesaj attım.

"Sizin kardeşiniz olmak büyük bir şerefti.."

Mesajı atıp telefonumu kapatmıştım. Teknenin yanına geldiğimde telefonu denize fırlattım. Teknenin halatlarını çözüp gitmeden önce bıraktığım çanta orada mı diye kontrol ettim. Çantanın içine bolca bira, iki adet shoot, bir torba esrar, çarşaflar ve sigara vardı. Herşeyin tam olduğunundan emin olunca belimdeki silahı çıkartıp kurşunlarını kontrol ettim. Silahı da tekneye bırakıp tekneye atladım ve sonu olmayan derinliklere doğru yol aldım. Zaman geçiyordu, hava fazla sıcaktı. Bugün sıcaktan değilde başka bir şekilde ölmek istiyordum. Kıyıdan iyice uzaklaştığımdan emin olunca üstünde Sevim'in kanları olan gömleğimi yakalarından tutarak yırttım ve onu denize fırlattım. Denizin ortasında südyenimle kalmıştım. Çantamı açıp içindekileri çıkardım. Shoot'ın birini açıp kafama diktim. Biraz nefeslendikten sonra diğerini de aynı şekilde bitirdim. 4 dakikada 2 shoot. Fazla iyiydi. Shootların ardından biralardan birini açıp bir yudum aldım ve onu önüme koydum. Küçük bir balıkçı teknesiydi bu. Ama büyük dertler taşıyordu. Önüme bir çarşaf çıkardım ve sek esrar serptim. Bütün esrarı sadece 2 çarşaf yaptım ve onları da içip birayı da kafama diktim. Yavaşça ayağa kalkıp bir sigara yaktım. En ağır sigarayı içiyordum ama sarhoşluğun verdiği etkiyle o bile çok hafif geliyordu. Sigaram bittiğinde onu denize attım ve belki hayatımın son cümlelerini söyledim.

"Ben Deniz, Deniz Ekmen.
Şuan adım gibi bir denizin ortasında,
Çaresizce duruyorum.
Ama aradaki fark ne biliyor musunuz ?
Bu deniz saf, güzel, hatasız, kusursuz.
Ama ben !
Ben, iliklerine kadar kötülükle dolan bir yaratık !"

Bir sigara daha yaktım.

"Beni siz kötü yaptınız."

Yavaşça olduğum yere çöktüm. Sarhoşluğun verdiği etkiyle bir anda afalladım ve sıkıca tekneye tutundum. Önümde duran son birayı açıp nefes almadan kafama diktim. Elimde kalan bira şişesini hızlıca denize, atabildiğim kadar uzağa attım.
"Zamanım azalıyor.."
Paketimde duran son sigarayı yaktım. Sindire sindire iciyordum. Deniz öyle saf ve güzel gözüküyordu ki. Son sigaram bittiğinde onu yavaşça denize attım.
"Buraya atlayıp bu güzel denizi kendi ruhumun kötülüklerinle kirletmek istemezdim. Ama mecburum.."

Derin bir nefes..

Ardından kendimi o uçsuz buçaksız huzura teslim ettim.

"Sen benim kıyımdın, Deniz'in kıyısındın. Ama şimdi.. O kıyı yok. O kıyıyı yıktılar. Onu benden mahrum ettiler. Artık bu Deniz de yüzülemez. Artık bu Deniz'e kimse kıyı olamaz. Artık bu Deniz kurudu. Elveda mavilikler, Elveda gökkuşağı..."

Ve sonsuz bir yolculuk..