7

1.8K 60 5
                                    

Saat sabahın 7'si. Hastane koridorlarında dönüp dönüp duruyorum. Dün gece o malum olaydan sonra Sevim birden bayıldı. Hemen üzerine birşey giydirip hastaneye getirdim. Acil bölümüne aldılar. Yaklaşık 4.30'dan beri içeride. Tam 'bir sorumlu yok mu' diye bağıracaktım ki Sevim'in yanındaki doktoru gördüm. Sevim'i başka bir odaya götürdüler ve doktor beyin odasına geçmemi söylediler.

Kapıyı çalıp cevap gelmesini beklemeden içeri girdim. Doktor karşımda dikiliyordu.
+Size pek parlak haberler veremiceğim Deniz hanım.
-Nesi var ?
+Iı, şey..
-Size nesi var dedim !
Sesim çok fazla yükselmişti. Ve sonunda o lanet ağzını açıp anlatıyordu. Keşke acmasaydı. Keşke anlatmasaydı..
+Sanırım cinsel ilişkiye girmiş. Kadınların bu dönemde cinsel ilişkiye girmemesi gerektiğini bilmiyor muydu ?
Hiç bir şey anlamadım. Attığım boş bakıştan anlamış olacak ki devam etti
+Bakın Sevim hanım sanırım daha reşit değil. Fakat yaptığımız bütün testlere göre hanımefendi hamile çıktı. Ve maalesef bebeği kaybettik.
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Nasıl yani, ya nasıl hamile olabilir ? Ve ben.. Ben bebek katili miyim ?

2 Ay Sonra..

Evet, işte beklediğim gün ! Karne günü. 5 yılın sonunda bu lanet okuldan kurtuluyorum. Aslında geçen sene mevzun olmam gerekiyordu ama lanet müdür beni devamsızlıktan sınıfta bıraktı. Bu çok acımasızdı. Aklıma geldikçe sinir oluyorum. Tabi ki okulun son günü Buse ile bir piçlik düşündük, bizden kaçar mı ?
Okulun kapısından girdiğimizde tahmin ettiğimiz gibi okulda henüz kimse yoktu. Hemen ben 3. kata Buse 4. kata çıktı. Her katta tuvaletler vardı. Hedefte tuvaletler ve müdürün odası vardı. İşimi hallettigimde 4'e çıkıp Buse'ye baktım. Bu kız harika. Duvarda kocaman "Çabalamayın, izimiz kalacak !" yazısı ile fotoğraflar çekilip benim sanat eserime indik. Buse bunu görünce kahkahayı patlattı. Ne var yani duvara "Turuncu kafalı kız neden benimle çıkmadın" yazmıştım. Ah bu tamamen piclikti çünkü o kız 2 sene daha bu okulda ve herkes ona turuncu kafalı der. Tabi ki benim sayemde.
Sıra en büyük hedefe geldi. Buse müdürün odasına girdi. Bende kapıda bekliyordum. Beklerken kapısına da ben bir şeyler yazayım dedim. Tam yazmaya başladım ki Buse kapıyı açtı. Artık karşımda siyah yüzü olan bir Bus duruyordu. İşlem tamamdır. Ben bu yaptığımızın gururunu yaşarken, Buse yüzünü temizlemeye çalışıyordu. Ve bir yandan da bana sövüyordu. Sonunda yüzünü temizledi ve motorların yanında durup diğerleri ile buluştuk.

...

Yaklaşık 2 ay oluyor o olay yaşanalı.. Kendimi asla affetmiyorum. Aslında benim bir suçum yok, onun hamile olduğunu bilmiyordum. Ama bu suçluluk hissi beni bir türlü bırakmadı. Onunla kısa sürede o kadar çok olay yaşandı ki. O yatağı değiştirdim, oturduğu motoru değiştirdim, tuttuğu fincanı kırdım. Her şeyi ama herşeyi sildim onunla ilgili olan. Bir tek Buse kaldı. Ama onu asla bırakmam.
Herşeyi geçtim. Uyandığında bana "O bizim bebeğimiz olacaktı. Sen onu öldürdün !" dedi. Sonra doktorlar onu ruh ve sinir hastalıkları hastanesine kapattılar. Sonra ne oldu bilmiyorum. Onu artık sevmiyorum fakat o suçluluk hissi bırakmıyor peşimi...

...

"Laaaan, onur belgesi aldım laaaan !" diyerek Buse'nin tepesine çıkmam bir oldu. Tepedeyken Şebnem'in kalçama vurduğunu hissettim. Kafami çevirerek "Ödünç verebilirim." dedim. Sonra tam gülecekti ki devam ettim. "Ama sana uzun gelebilir." Herkes bir anda hayvan gibi anırmaya başladı ama Şebnem mal gibi suratıma baktı ve sonunda jeton düşünce kolumu ısırdı köpek. Buse'ye bakıp ne yapacağımızı sordum. Ah !! Tabi bugün 17 Haziran. Herkes hemen araçlara bindi ve hızlıca Gündoğdu Meydanı'na sürdük..

Deniz'in Kıyısı (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin