BÖLÜM 8

2.8K 113 22
                                    

Sabah alarmın iğrenç sesini duymadan uyanmak kadar güzel birşeyin olmadığını düşünüyordum. Gerçekten bulamıyorum bundan güzel bişey. Telefonu elime alıp baktığımda hala çocuktan mesaj olmadığını gördüm. Hem mesaj atıyo hem cevap vermiyo.

Düşüncelerden kurtulup instagrama girdim. Yataktan kalkmayı düşünmüyordum.

Nedense aklıma bir anda Güney gelmişti. Benim instagramda 600 yi geçik takipçim vardı. Onun ismini girip bulduğumda gözlerim bir anda açıldı. 2000 takipçi ne lan. Benim o kadar insan bile yok etrafımda. Profili gizliydi ve 23 tane fotoğrafı vardı. Ve sadece 230 a yakın kişiyi takip ediyordu. Nasıl böyle olduğunu kendime sorgulamadım çünkü nedeni çok açıktı. Çocuk resmen şaheser gibi birşeydi. Özenle yapılmış bir heykel falan. Bilgilerinde snapchat , ask.fm adresleri yazıyordu. Beni uğraştırmadan kendi kendine yazdığı için mutlu olmuştum ve hemen snapchatten ekledim. Ask fm adresini yazıp girdiğimde ben sadece 400 soruyu geçik soru yanıtlamama rağmen onun 1.500 ü geçik sorusu vardı. Aşağıya doğru inip stalklamaya başladığımda hepsinin sevgi ve övgü sözcükleri olduğunu gördüm. Hepsine de güzel cevaplar veriyordu. İçinde aşırın derecede ego bulunduran güzel cevaplar. Birsürü 'Sevgilin var mı?' 'Sevdiğin var mı?' gibi soruları gördükten sonra 1000 sorunun hepsini okuyamayacağım için çıktım ve bildirimlere girdim. 'Güney seni arkadaş olarak ekledi!'yazısını görünce ufak çaplı kalp krizim sonucunda normale döndüm. Ne demek ekledi lan. İnstagrama girdiğimde takip isteğimi de kabul edip iste attığını görünce hemen profiline girdim. Yarabbim böyle güzel yaratılır mı. Bu çocuğu görünce benim iman seviyem artıyo resmen. Şükür namazı falan mı kılsam. Rabbim çok büyüksün.

İlk fotoğrafına girdiğimde beğeniye baktım ve birkaç saniye şoktan çıkamadım. Bana 100 le 200 arası beğeni gelirken onunki 300 le 500 arasındaydı. Ağzım açık bir şekilde fotoğrafa odaklandım ve telefonu elimden bıraktım. Daha fazla bakamayacaktım yani. Mutfağa inip bir bardak su içmek bana iyi gelecekti. Dolaptan bardağı alıp masadaki sürahiden bir bardak su doldurup üç yudumda içtim. Sünnettir çünkü. İçmeye başlamadan bismillah çekip sonunda elhamdülillah da demiştim. Allah büyük.

Tekrar odama gelip kendimi yatağa attım ve telefonu elime aldım. Yüz üstü dirseklerimin üzerinde duruyordum ve saçım önüme geliyordu. Üfleyerek geriye atmaya çalışırken kilidi açtım ve kaldığım yerden bakmaya devam ettim.

Fotoğrafı okulda da yanında gördüğüm bir arkadaşı çekmişti. Güney işaretle orta parmağının arasına sıkıştırdığı sigarayı ağzında tutuyordu ve gözlerini kısmış kameraya bakmıyordu. Daha çok yandan profilini görüyordum. Dağınık saçları yapılı burnu ön plandaydı. Arkadaşına baktığımda dişleriyle gülüyordu ve yüzünün bir kısmı çıkmıştı. İçten güldüğü belliydi. İkisi de şaheser gibiydi be. Arkadaşını etiketlemiş olmasını dilerken ekrana dokundum ve işte. Etiketlemişti. Hemen çocuğun profiline girdim. Profili açıktı takipçi sayısı Güney ile benzerdi ama Güney kadar değildi.

Beğenilerin de aşağı kalır yanı yoktu. Çocuğun dişleri sanki özenle dizilmiş gibiydi. Benim dişlerim de düzgündü. Mete tel takmıştı zaten. Dila'nın da güzeldi. Hafif yamukluk vardı ama göze hiçbir şekilde batmıyordu.

Çocuğun fotoğraflarından çıkıp Güney'e geri döndüm. İlk fotoğrafını ekran görüntüsü alıp aşağı inmeye başladım. Neredeyse her fotoğrafında ciddiydi. Kızlarla çekilmiş olan bir fotoğrafı vardı. Fotoğrafı o çekiyordu ve belli ki yan tutuyordu telefonu. 3 kızdan biri Güney'in beline sarılmış diğer ikisi de arkada kahkahalarla gülüyordu ve Güney sırıtmakla yetinmişti. Kaşlarını kaldırmış ve aşağılayıcı bir sırıtış atmıştı. Böyle bile yakışıklıydı. Kızları tanımıyordum. Sanırım eski okulundandı. Diğer fotoğraflarına bakarken bir fotoğraf gördüm. Hemen girdiğimde gördüğüm şey karşısında ne yapacağımı bilemiyordum. Hani biraz önce demiştim ya arkadaşının dişleri özenle yerleştirilmiş gibi. O arkadaşı bok yesin. Yani karşılaştırmak için sadece dişleri koysak arkadaşının dişleri daha güzeldi ama yüzüyle birleştirince Güney bin kat daha yakışıklıydı. Kahkahalarla gülüyordu ve bizim okuldaki birkaç arkadaşı vardı yanında. Böyle gülerken yanında olmanın nasıl birşey olacağını acayip derecede merak ediyordum. Onu izlemekten başka yere odaklanılmazdı heralde.

İKİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin