Bölüm 10

2.6K 113 55
                                    

Bölüm10

Ikına sıkına uyandığım bir sabaha daha gözlerimi açmaya çalıştım. Bir gün de hiç zorlanmadan dinamik bir şekilde yatağımdan fırlasam ve her şey güzel olsa dişimi kırıcam.

Her zamanki sabah ritüeli. Giyinme makyaj yemekten sonra emreyle çıktık. Arabaya emreden önce binip direk istediğim şarkıyı açtım. Geldiği gibi değiştirip başka bir şarkı açtı. Bu şarkıyı da seviyordum ama kendi istediğimi dinlemek istiyordum. "ya değiştirme." Diyip tekrar kendi şarkımı açtım. "Benim arabam sanane." diyip yine kendi istediğini açtı. Pes edip dinlemeye başladım. Bu sırada da taklidini yapıyordum. Kafasını bana çevirince de eski halime dönüyordum.

"Cık cık cık."  diyip kafasını salladığında ona baktım ve "Asıl sana cık cık zevksiz." dedim. "Cemre sabah sabah hiç çekilmiyosun biliyo musun." dedi yine taklidini yaptım ama sinirlendirmiştim o yüzden kafamı cama çevirip yaptım. Huylu huyundan vazgeçmez.

Ege dün hiç mesaj atmamıştı ve ben de atmamıştım ama merak ediyordum. Okulun önüne geldiğimizde Emre arabayı durdurdu. Arabadan inmeyip Emreye baktım. O direk telefonunu almıştı. İnmemi beklediğini biliyordum. İnmediğimi anlayınca yavaş hareketlerle kafasını bana çevirdi. Ona sırıtarak baktığımı görünce kafasını ne var anlamında salladı.

Ona doğru eğildim ve kafasını iki elimle tutup iki yanağından da öptüm. "Ya." diye kısa bi feryat duydum ama bu beni daha çok güldürdü. Sonra yanağını elleriyle sildiğini görünce kahkaha attım. "İn artık." dediğinde. Gülerek "Kapımı açsana."dedim. Sınırları zorluyordum.

"Cemre." dediğinde mesajı almıştım ve "Aman be." Diyip indim. Kapıyı kapatmamla lastiklerin acı sesinin duyulması bir oldu. Aynı zamanda ödümün patlaması da. Öyle güçlü bi ses çıkmıştı ki gözlerimi kapattım. Emrenin gittiğini anlayınca açtım ve direk etrafıma baktım. Birkaç göz bana dönmüştü ve bu gözlerden birkaçı da tanıdıktı. Ve biri de Güney.

Kahkaha atarak yanıma geldiğinde gülmekten nefesi kesilmiş gibi omzuma tutunup eğilerek gülmeye devam etti.  Ellerimi bağlamış kalkmasını bekliyordum. Sonunda kalkmıştı ama hala gülüyordu. Göz göze geldiğimizde inci gibi dişleriyle gülerken kısılmış ve yaşarmış gözleriyle onu izlemeye dalmıştım. Sonunda gülmesi bittiğinde elini omzumdan indirdim. "Bitti mi?" diye sordum. Kafasını sallayıp eliyle gözlerini silerken okula doğru ilerlemeye başladım. Arkadan yetişip elini omzuma attığında altından çıkmaya çalıştım. "Paardon sevgilin vardı." diyip elini kendisi çekince kafamı ona çevirdim. Elleriyle sırtına taktığı çantasının kollarından tutarak yürürken "Ne sevgilisi ya." dedim. "Dünkü işte." dediğinde sırıtmaya başladım. "Dikkatlisin." diyip pis pis sırıtmaya devam ederken. "Ne alaka."dedi bi anda ciddileşip. "Tamam dikkatsizsin. Ama zaten o sevgilim değil." dedim. "Banane." diye bir cevap almayı beklemiyordum. Bu sırada yavaş yavaş okula yürüyorduk. "Doğru ya sana neden anlatıyosam." diyip azıcık hızlandım. Hızıma yetişip "Kim bilir naptın çocuğa da öyle gitti." dedi. Yine ne diyo bu gibi ona bakarak "Kim?" diye sordum. "Kardeşin işte." dedi. "Öf ben hiçbi şey yapmıyorum ki o çok soğuk." dedim. Bu sırada okula girmiştik. "Senin de ondan pek bi farkın yok. " dediğinde sınıfımın önüne gelmiştik. "En azından ben sıcak olmam kişilere sıcağım o herkese soğuk."diyip öpücük attım ve sınıfa girdim. Arkama bakmadan çantamı Dila'nın yakına koydum ve oturup kafamı da direk masaya koydum. "Dila ben çok sıkıldım bu hayattan." dediğimde Dila saçlarımdan tutup kafamı kaldırdı. İnleyerek eline vurdum. "Şimdi sırası değil. Şimdi neyin sırası biliyo musun. Dün olanları anlatma sırası. Peki anlatmazsan ne olur biliyo musun? Çok kötü şeyler. "dedi. Kafamı ovuşturarak ofladım. "Tamam anlatıyorum."diyip anlatmaya başladım. Olan her şeyi hoca gelene kadar anlatmıştım ama Dila" Tenefüste bidaha dinliyim." dedi ve hoca içeri girdi.
•~••~•~•~•~••~•~•~•~••~•~•~•~••

İKİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin