BÖLÜM 9

2.5K 113 46
                                    

Dün Metelerde filmi izlerken uyuyakalmıştım çünkü çok sıkıcıydı. O heyecanla izlemişti ama ben sevmemiştim. Bitince uyandırmıştı ve eve gitmiştim. Gittiğimden beri hiç aşağıya inmemiştim. Sabah kahvaltıda olanlardan daha kötüleri de olmuştu ama uzun süredir böyle bi hareketlilik yoktu. Ve bir anda ufacık bir sebepten patlaması ağırıma gitmişti.

Telefonuma uzun süredir bakmadığım aklıma geldi ve elime aldım. Geçen otobüsteki çocuktandı. Heyecanlanmıştım. Hem de çok. 'Adım Ege bu arada' diye yazdığında ben de hemen yazmaya başladım. 'Ben de Cemre memnun oldum ama numaramı nerden buldun' yazıp gönderdim. Merak etmiştim. Ben bile bir kız olarak bu kadar iyi stalk yapamazken o sadece otobüste görüp ismimi hatta telefon numaramı bulmuştu. Şaşırtıcı. 'Senden bir sonraki durakta da ben indim evlerimiz baya yakınmış ters davrandığım için özür dileme gereği duydum ve biraz araştırdım.' Ne yani aynı yerde oturuyorduk ve ben bu çocuğu bir kere bile görmemiş miydim? Mümkün olamaz çünkü biz Dila ile canımız sıkıldıkça sokağa çıkar yürürdük. Hava alır eve girerdik. En olmadı kapının önündeki kaldırıma otururduk. Benim bu çocuğu görmemem imkansız. 'Seni daha önce gördüğümü hiç sanmıyorum yeni mi taşındınız?' yazıp göndermiştim. Heyecandan elim ayağım titriyordu.

'Evet birkaç gün önce' yazmıştı. Şimdi buna ne yazabilirim ki ya. 'Ne güzel.'yazıp gönderdim.'Hangi okula gidiyosun'gibi bi mesaj geldiğinde yerimde zıplayarak yattığım yataktan kalktım ve heyecanla oturduğum yerde birkaç kez zıpladım. 'Bilmem bilir misin Lena Koleji.' yazdım ve gönderdim. Arkasından hemen 'sen?'yazdım. Az kalsın unutuyordum. Yoksa konu nasıl açılsın:). 'Hiç duymadım. Ben bu mahalledeki Anadolu lisesine gidiyorum işte. ' yazmıştı. 'Kaçıncı sınıfsın?' diye bir soru yönelttim. Her zaman ondan adım bekleyemezdim. '12. Sınıfım sen?'mesajını okuduğumda tahminlerim doğru çıkmıştı. 'Ben 11' yazıp gönderdiğimde kendime yarım saat boyunca kahkaha atmıştım. İçimden çığlık da atıyordum. Heyecan başa gerçekten bela. 'Hem aynı sokakta oturuyoruz hem de ben yeni taşındım yarın beni biraz gezdirmeye ne dersin?'yazısını okduğumda yüksek sesle "Allah."dedim. 'Kabul.' Yazıp anında gönderdiğimde 'Tamam o zaman yarın okul çıkışı alırım seni.'yazdığında bir kez daha "Allah." demiştim. 'Olur.'  yazdığımda 'Yarın görüşürüz.'dedi ve ben de 'Görüşürüz. 'Dedim. Gerçek olamayacak kadar heyecan vericiydi. Ben mutluluktan uçarken hizmetçi abla odama geldi ve "Sofra hazır Cemre Hanım."dedi. "Ben gelmiyorum." Dedim ve "Peki." Diyip gitti. Oraya gitmek istemiyordum. Her hareketimde bişeyler bulan bir adamla değil aynı sofrada aynı evde bile bulunmak istemiyordum. Ben bunları istemezken ona baba demek zorundaydım. Dışarıdan mutlu, zengin, herşeye sahip, yediği önünde yemediği arkasında biri gibi duruyorum ama dedim ya işte. Duygularımı kolay kolay belli etmem. Dila veya Mete değilseniz benim ne düşündüğümü ve yaşadığımı anlamak için Sherlock Holmes olmanız lazım.

Dila'yı olanlardan haberdar etmediğimi hatırladığımda hemen arayıp haber vermiştim. En az benim kadar mutlu olmuştu.

Gece olduğunu uykum gelmeye başladığında anlamıştım karnım kurt gibi açtı ama dayanmak zorundaydım. Uyursam anlamam diye düşünüp uykuya dalmaya çalıştım.




Uyanmıştım ama alarm sesi yoktu. Etrafıma baktım. Hava daha yeni aydınlanıyordu. Alarma baktığımda daha çalmasına 1 saatten fazla olduğunu gördüm. Hemen kapattım. Neden uyuyamamıştım. Heyecandan? Açlık? İkinci seçenek herkese daha mantıklı geldi bence.

Ben de öyle düşünüp ışık varken de asla uyuyamayacağımdan ve uykumun da açıldığından önce tuvalete girdim. Sonra aşağıya indim. Daha kimse uyanmamıştı. Kendime ekmek arası birşeyler hazırladım. Afiyetle yedim. Kendi yaptığım şeyleri yemeyi seviyordum.

Odama tekrar çıktığımda aynada yüzüme baktım. Mosmor göz altları.  Aynen tam yakışıklı bir çocukla buluşacağım gün morarsınlar. Kapatıcımı alıp boca ettim yüzüme. Şimdi daha iyiydi. Dudaklarıma bordo rujumdan dokundurarak sürüp birbirine sürttüm. Rimeli de sürdükten sonra üzerimi giyindim. Evden sesler gelmeye başlamıştı. Yavaş yavaş uyanıyorlardı sanırım. Kahvaltıyı hazırlamak için Şükran ablanın geldiğini anlamıştım. Şükran ablayı gerçekten çok seviyordum. Babamdan gizli yaptığım hiçbirşeyi babama söylememişti. Muhtemelen erken çıktığımı da söylemezdi. Saçlarıma da şekil verip çantamı alıp aşağı yavaş adımlarla indim. Tahmin ettiğim gibi şükran abla mutfaktaydı. Yanına gidip"Şükran Abla." Diye fısıldadığımda kadın yerinden zıplamıştı. Baş parmağını üst ön dişlerine bastırıp"Kız sen miydin ödümü patlattın. "Dediğinde üzülmüştüm. Aklını alıyodum kadının. "Ya." Diyip sarıldım. O da bana sarıldığında. "Ben erken kalktım birşeyler yedim çıkıyorum şimdi bizimkilere geldiğimde gitmişti sanırım çıktığını görmedim desen yeter." diyip yanağına bir öpücük kondurdum. "Tamam tamam."diyip tontiş tontiş gülüp önüne döndüğünde tebessüm ettim ve ayakkabılarımı giyip yavaşça kapıyı çektim.

İKİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin