25. BÖLÜM

386 13 1
                                    

Bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz canlarım.
Iyi okumalar...

Sabah uyandigimda emre yatakta yoktu. Kaşlarım istemsizce çatıldı.
Yatakta dogruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıttım. Telefona baktigimda gözlerime inanamadım. Saat 12.00. Bu saate kadar nasıl uyudum ben. Emre çoktan ise gitmiş.
Ayağa kalktığımda giysi dolabinin aynasında bir kağıt gördüm. Kagidi elime aldım.

'Güzel kokulum. Sabah uyuyordun. Uyandırmaya kıyamadim. O guzel kokunu içime çektim. O guzel dudaklarindan kucuk bir buse alip gittim bugun ışe. Ama sen mışıl mışıl uyudugun için farketmedin. Aksama ben gelene kadar kendine ve bebeklerimize dikkat et birtanem.'
Yazıyı okuyunca dudaklarımda bir tebessüm belirdi. Seviyorum bu adamı. Hemde çok.
Elimi karnima koyup gezdirdim.
"Günaydın bebeklerim. Babanız bizi çok seviyor"

Ayağıma, evde giydiğim pofuduk terliklerimi giydim. Üzerime de bir hirka alip asagiya indim.
"Günaydın annecigim"
"Günaydın yavrum"
"Kusura bakma. Bugün biraz geç uyandım. Yardım edemedim sana"
"Yok yavrum ne olacak. Torunlarim sağlıklı olsunda baska birsey istemem ben"
"Biliyorum annem. Ben birşeyler atistiriyim"dedim ve mutfağa girdim. Annemde arkamdan geldi. Dolaptan zeytin peynir ve reçel çıkardım. Ekmeklikten de ekmekleri aldim.Bugün nedense çok birşey yemek istemiyorum.
Ben masaya otururken anne de yanima oturdu.

Kahvaltimi ettikten sonra anneme döndüm.
"Annecim sen artık eve git istersen. Babamla abim erkek başlarına nasıl temizlik yapacaklar ki. Kendi evini de temizle. 3 aydır buradasın. Doğumdan sonra zaten burada kalacaksın "
"Yavrum siz sıkıldınız mı yoksa benden"
"Annecim aşk olsun. Böyle birşeyi nasıl düşünürsün. Ben sadece birazda kendi evine git orayla ilgilen diyorum. Abimle babam kaç aydır ne yiyorlar ki. Erkek başlarına nasıl yemek yapsınlar."
"Haklısın kizim. Ben onları hiç düşünmedim. Ben en iyisi bugün gidiyim. Doğumdan sonra gelirim"
"Tamam annem"

Masadan kalktım ve toplamaya başladım. Annemde bana yardım etti. Bir yandan üzüldüm aslında. Acaba kalbini mi kırdım  diye. Ama ben ondan kesinlikle sıkılmam. Hatta burada kalmasını ben ondan daha çok isterim. Ama abimle babamda evde yanlız. Inşallah beni yanlış anlamamistir.

Saat neredeyse 19.00 olmuştu. Emre de birazdan gelir. Annem saat 15.00 gibi gitti.

Mutfağa gittim ve yemeği hazirlamaya başladım.

Artık ne kadar daldiysam zizlim çalmasını yeni duydum. Koşarak kapıya gittim ve açtım. Karşımda meraklanmis bir emre beklemiyordum.
"Hande sen iyi misin? Neden kapıyı bu kadar geç actin."
"Yemek hazirliyordum duymamışım. Kusura bakma. Senin anahtarın yok muydu?"
"Evde unutmuşum anahtarımı. Neyse önemli değil hayatım. Ben uzerimi değiştirip geliyorum"dedi merdivenleri üçer beşer cikmaya başladı .
Bende mutfağa dönüp masaya tabakları koydum.
Birden emrenin sesiyle irkildim.
"Hande"diye bağırdı.
Hemen mutfaktan çıktım. Salonda benim telefonuma bakıyordu.
"Efendim"
"Kim lan bu"dedi ve gelip telefonu bana uzattı. Suan çok sinirli duruyordu. Telefonu aldım ve mesajı okumaya başladım. Emre salonda volta atiyordu. Mesajı okurken gozlerim kocaman açıldı.
'Aşk kokulum seni cok özledim. Gecen gun bulustugumuz yerde seni bekliyorum. Kokunu doya doya icime cekecegim' yazıyordu. Kimdi ki bu.
"Kim hande bu. Ben seni bu kadar çok severken. Nasıl gidip te başkasıyla birlikte olursun. Hiç utanmadin mi karnında benim çocuklarımı taşırken başkasıyla görüşmeye."diye kükredi. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ben böyle birşey yapmadin.  Yapmam da. Emre yi böyle severken yapmam.
"Ya da dur ya. Acaba suphelenmeli miyim? Bu çocuklar gerçekten benim mi  hande"diye yeniden bağırdı.
"Pişman olacağın şeyler söyleme"dedim. Sesim resmen fısıltı gibi çıkmıştı. Gelip kolumu sıkı bir şekilde tuttu ve beni duvara yasladi. Canımı çok yakıyordu. Ama bunun farkında değil. Çünkü sinirliyken gözü hiçbirşey görmüyor. Kahverengi gozleri şuan siyah olmuştu. Siniri çok iyi anlaşılıyordu.
"Canımı acitiyorsun emre. Daha sonra  pişman olacaksın "dedim.
"Bana cevap ver hande. O çocuklar benim mi. Benimle evliyken gidip başkalarının altına girdin mi?"
Ne sacmaliyor bu. Böyle birşeyi nasıl düşüne bilir.
"Ne dediğinin farkında degilsin"dedim. Ama sesim aglamaktan  dolayi kisik çıkıyordu.
Telefon çalmaya başlayınca kolumu bıraktı.
"Aç konuş bakalim. Sevgilin neler diyecek. Hoparlore al."diye tısladı. Telefonu titreyen ellerimle actim ve sesi dışarıya verdim.
"Alo"dedim kisik sesimle.
Karşı taraftan bir erkek sesi geldi.
"Kusura bakmayın. Bir yanlış anlaşılma oldu. Biraz önce sevgilime göndereceğim mesajı yanlışlıkla size gondermisim. Numaranın son hanesini yanlış yazmışım. Telefonumu degistirdigim için numaralar silinmisti. O yuzden numarayı yazmak zorunda kaldım. Yanlış yazınca da mesaj size gitti. Gerçekten özür dilerim."
"Yok önemli degil"dedim ve telefonu kapattım.
Emre nin sert bakışları yumuşamıştı. Ama ne faydası var ki.
"Hande"dedi ve kolumu tuttu. Ama bu sefer yavaş tutuyordu. Kolumu onun elinden çektim.
Merdivenlerden yavaş yavaş çıkmaya başladım. Emre arkamdan sesleniyordu. Ama ben umursamadim. Benden nasıl suphelenirdi. Hiç mi güvenmiyor bana. Yatak odasına gelince kapıyı kapattım ve kilitledim. Yatağa yavaş bir şekilde yattım ve çenin pozisyonuna geldim. Emre kapiya vurmaya başladı.
"Handem özür dilerim. Ne olur affet. Kokundan ayırma beni. Yalvaririm aç kapıyı. "

EN GÜZEL RÜYAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin