42.Bölüm

220 5 0
                                    


2 ay sonra
•••••••••••••

Erdem'in askere gidişinin üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Bu süre zardonda Erdem le bir kaç kere konuştuk. 

Bugünde bizim Emre ile evlilik yıl dönümümüz. Bende yemek hazırlıyorum. Çocukları Buse ve Elçin aldı. Bu gece orada kalacaklar.

Bende şuan akşam için yemek hazırlıyorum. Büyük ihtimalle Emre bugünü unuttu. Çünkü bugünle ilgili hiç birşey konuşmadık. Ama ona kızamıyorum. Çünkü bu 3 haftadır çok yoğun çalışıyor. Bazen eve bile geç kalıyor.

Mesai ye kalmak istemiyor biz varız diye. O yüzden eve bile iş getirdiği oluyor.

Masayı kurduktan sonra saate baktım. Emre'nin gelmesine 40-45 dk falan kalmıştı. Hemen üzerimi değiştirmek için odaya çıktım. Dolaptan siyah, dizde, dantelli elbisemi aldım. Üzerimdekileri çıkarınca gözüm aynaya kaydı.

Çok mu kilo aldım ben bu aralar ya. Biraz daha yediklerime dikkat etmem gerekiyor. 

Hemen elbisemi üzerime geçirdim. Makyaj masama geçip makyajımı Yapma ya başladım. Makyaj bitince saçıma geçtim. 

Emre saçımı açık daha çok sevdiği için maşayla iri iri dalgalandırdım.

Saçımda bitince siyah stilettolarımı giydim ve telefonumu alıp aşağıya indim.

Masanın üzerindeki mumları yaktım ve gidip sakin ve sessiz bir müzik açtım.

O sırada kapı çaldı. Gidip kapıyı yavaşça açtım.
Beni görünce ilk önce şaşırdı ama sonra gülümsedi ve içeriye girip belimi tutup yanağımdan öptü.

"Çok güzel olmuşsun. "
"Teşekkür ederim."
"Neyi kutluyoruz güzelim."
Önce biraz üzüldüm unutmuş olmasına ama sonra bozuntuya vermeden sorusuna cevap verdim.
"Içeri girelim. Görürsün canım"dedim ve kapıyı kapattım.
Salona girince gülümsedi.

"Hadi oturalım. Acıkmışsındır"

Önce benim sandalyemi çekti. Ben oturunca kendisi de karşıma oturdu.
Çorbaları servis edince yeniden oturdum. Çorbamdan bir kaşık aldım ve konuşmaya başladım.

"Bugün bizim evlilik yil dönümümüz aşkım. Ama sen unuttun herhalde. Sana kesinlikle kızmıyorum. Bu aralar çok yoğunsun. Bu y..."
Benim konuşmamı eliyle durdurdu ve elini ceketinin cebine attı ve siyah bir kutu çıkardı.

"Unuttuğumu nerden biliyorsun."dedi ve kutuyu açtı. İçinde altın çok güzel bir kolye vardı. Üstünde "♡Ecem, Eymen, Emre♡" yazıyordu.

"Emre bu çok güzel"dedim ve kolyeyi elime aldım.

"Handem, ben bizimle ilgili hiç birşeyi unutmam. Sizinle yaşadığım her anı beynime kazınıyor. Her ne kadar çalışsamda, yoğun olsamda ben böyle şeyleri unutmam."dedi ve elimi tuttu. O konuşurken ben istemeden ağlamaya başladım.
Ayağa kalktı ve elimden kolyeyi alıp arkama geçti. Bende saçlarımı kaldırıp takmasına yardım ettim. Elim hemen kolyeyi gitti.
Bu kolyeyi burdan asla çıkarmayacağım.

Geçip yeniden yerine oturunca bende gülümseyerek gözlerinin içine baktım. 
"Hayatım bu çok pahalı birşeye benziyor. Niye böyle birşey aldın"dedim ve mahcup bir şekilde yüzüne baktım.

"Senin için değer birtanem. Hem sana çok yakışacağını düşündüm ve yakıştıda."

"Teşekkür ederim."dedim ve
Yemeğimize kaldığımız yerden devam ettik.
🕜🕜🕜🕜🕜🕜

Yemekten sonra masayı tam toplayacaktım ki Emre gelip belimden sarıldı.
"Odaya çıkalım mı?"dedi.
"Masayı toplamam lazım hayatım"dedim ve tabakları elime aldım.
"Bak güzelim. Bu akşam çocuklar yok. Yani çocuklar uyanacak sıkıntısı da yok. Lütfen bu geceyi bana çok görme" diye kulağıma fısıldadı.
Ona doğru döndüm ve düşünüyormuş gibi yaptım.
"Hmm bi düşün-"
Daha sözümü bitiremeden kendimi Emre'nin sırtında buldum.

EN GÜZEL RÜYAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin