tumblr aşkım

339 12 1
                                    


Yine boktan bir gün. Kasım ayının sonlarına doğru falan bi gün. Herşey, herkes bok. Dünya sikimde değil. Alayı boşluk yani. Neyse okula gittim. Dersler uyumakla geçti. Çıktım spora gittim biraz antreman kavga dövüş fasa fiso. Aksama doğru eve geldim peder bey yine kendini gosteriyo esiyo gürlüyo. Hic kafaya dert etmedim yaş olmuş 19 dünya sikimde değil anlayacağınız. Aga ertesi gün tumblrda takılıyorum, bi mesaj geldi. Eski bi postla ilgili çok beğendim falan filan diyor. Neyse kız mevzuları bana baya uzak tabi, hani beğenen var da bakmıyorum kimseye ilgileniyorum kimseyle. Tek tabanca olayı... Sonra ikinci mesaj "aydosda mı oturuyorsun?" Evet dedim nerden duydun hayırdır postta yazıyor dedi. Bi an düşündüm hangi post falan oldum. Neyse aklıma geldi eski bi wp konuşmasında bahsetmiştim oturduğum semtten. Dedi ki bende aydostayim orda okuyorum ercan görür sağlık teknikte. Neyse tabi ben hala angut hala öküz hic iplemiyorum. İş o ya kız iki gün yazar gider kafası bende. Neyse böyle iki gün falan arada sırada cevap yazıyorum mesajlara bakıyorum falan sonra bu bahsi geçen kız bana benden hoslandigini söyledi, ama ben bu sırada acaba diyorum ula acaba bu beklediğim kişi mi ama şüphelerim var. Yani Kralına güvenmem abi kız erkek abi kardes aşk meşk yalan bana göre. Konuştuk ettik neyse bu dört aralık ta buluşalım diye sozlestik ama ben nasıl tutuldum bu kıza üç gün beş gün anca olmuş ama onunla konusmadigim tek bi saat bile bütün herşey işkence oluyor bana. Katlanamiyorum bu kızla konusamamaya. Deliricem falan derken cuma günü geldi çattı, cüzdanda 70 lira para var, kıyıdan köşeden borç almışım. Hani hava atmak içinde değil he, kıza mahcup olmayalım diye. Aga o gün okuldan çıktım bulusucagimiz saate on dakika ya var ya yok. Nasıl koştum durağa minibüse nası bindim cidden hatırlamıyorum. Bindim abi minibüse oturdum en arkaya bekliyorum ki şoför pendoryaya geldik dicek. Ulan yavsak herif pendoryayi 1.5 km geçtikten sonra sordu pendoryada inicek kişi kimdi diye. Abi dedim ben inicem geçtik kusura bakma unuttum ben seni dedi. Senin irzini yurdunu sikiyim diyemeyecegim için eyvallah dert değil dedim. Indim o 1.5 km yi koştum ve iki dakika kadar geç kalmış sayıyorum kendimi. Ulan nası bir stres! Neyse...

Pendoryaya girdim en üst katta sinemalarin orda bulusucaz öyle sozlestik ama elim ayağım titriyor heyecandan. Hani ben baya baya çirkin sivilceli gönlüne taht kuracağım benden başka Kimsenin hayranlıkla izlemeyecegi bi kız bekliyorum. Hala gelmemiş ben geç kalmamış hatta erken gelmişim diyorum kendime. Neyse bu arkadaşının telefonundan aradı beni nerdesin falan filan son üç dakika falan, geliyo yani bulusucaz. Abi sağa bak yok sola bak yok. Dolandım durdum koca avmnin içini alt kata bakıyorum üst kata bakıyorum yok anasını satayım. Neyse ben en sonunda ümidi kestim. Yani "ekildim" modunda çaresiz oturdum sinamanin bekleme salonuna, öylece bakiniyorum etrafa ama sıfır ümit. Ulan tam o an telefon titredi anında açtım. Nerdesin dedi. Sinamanin katinda dedim gelsene dedi nereye dedim tuvaletlerin oraya dedi tabi ben alt kat falan demesini bekliyorum ya öyle mal gibi kaldım. Tamam dedim kapattım telefonu ama salak salak siritiyorum hala, tuvaletlerin orda ne var orda bu kızın ne işi var böyle mal mal sorular soruyorum kendi kendime gülüyorum falan. Böyle yirmi metre falan kala gördüm bunu, arkası dönük bana bi an kafasını çevirdi kız çok güzel benimki değil dedim heralde icerde benide kapıda bekleticek ulan ben yaklaştikca kapidaki afet daha bi güzel anlamlı gulumseyerek bana yaklasiyo aynı zamanda da etrafı kolacan ediyo. Abi birbirimize yaklaştik, bu boynuma bi sarildiiiii. Aha dedim kesin öldüm beni na buraya gömün artık tamam yeter. Ben geberecem mutluluktan kokusu gülüşü konuşması ses tonu hersey özenle yaratılmış olduğunun kanıtı yani. Sonra bu tedirgin tabi anlattı yengesiyle beraber gelmisler kaçamak yapmış tuvalet o yüzdenmis. Ama yanımda diye oturup kahkaha atamadim ajdhajdj sonra bu aldı başını gitti yengesinin yanına, bende takıldım bunun peşine kotona girdi bende girdim sonra bi on dakika fırsat bulduk terasta oturduk o salep söyledi ben ice tea şeftali, bu utanıyo salebi içmeye ağzına kadar doldurmuslar dokunsa dokulucek jadjjajs başladı benim ice teayi içmeye sjdja bi ben bi o içiyo ajdjajshneyse orda iki tane fotoğraf çekildik birini buraya koydum tumblra. Doatlar falanlar falanlar tebrik mesajları allah ayirmasinlar aminler havalarda uçuyor, bende kenardan bu mutluluğa göğüs geriyorum. Ama kötü olaylar bırakmaz pesimizi. O gün yengesi görmüş evde sıkı yönetim başladı.
Sevgilimle konusamiyoruz, onu haftada bir kac gun yalnızca üç dakika gorebilmek için yaklaşık bi buçuk saat okulunun arkasında titreye titreye bekliyorum. Neden demeyin la, belki bi teneffüs cikabilir belki boş dersi olur işte anlarsınız ya, bi ümit belki biraz daha uzun bakarım Gozlerine. Ama işte. Olmuyo bugün çarşamba. Pazartesi gününden beri onu görmüyorum. Günleri saatleri dakikaları haftaları hatta hangi ayda. Olduğunu bilmeyen ben artık Bunları birer birer ince ince hesapliyorum. Aşk adama matematiği bile anlatıyor yani.
Bizde böyle tanıştık, böyle olduk, Böyle de gider. Ne kadar sürer bilmem, beklemek yani beklemek ne kadar sürer bilmem. Yoksa bizim bi sonumuz olduğuna ben inanmıyorum. Şimdi dünyanın en kral felsefecisi gelse yine inandiramaz beni buna. Neyse buda böyle güzel bi hayat hikayesi.
Aklınızda bulunsun,
"Bazen en güzel şeyler hic beklemediklerinizdir. Bazen güzel şeyler sizin bakmadiginiz tarafta olur. İnanın yada inanmayın ama bu dünyanın yasanacak bir tarafı varsa o da sevdiklerinizin olduğu taraftır. Size iyi yıllar, Sevgilim bize de mutlu ve beraber nice yıllar. İnşallah en kisa sürede tekrar el ele yürüruz herhangi bir kaldırımda.   




 vay mk hiç sıkılmadan okudum bize de bu şans dinimiz  amin lkdsjf bu arada medya oh kalktı *-*

TUMBLR HİKAYELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin