-1-

113K 2.7K 152
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR

Düzenlendi*

⭐️⭐️⭐️⭐️


Kulağıma sanki suyun altındaymışçasına gibi bir ses dolarken bir yandan da başımda hisettiğim ağrı gözlerimi açmam için bana yalvarıyordu. Yatakta ağırca diğer yanıma döndüğümde o ses yine kulaklarıma doldu.

-Zümra!

Evet. Yine bir güne merhaba dememek için direncim artık adımı algılayıp da kırıldığına göre başlamış bulunmaktaydı. Kapalı olan gözlerimi ağırca aralarken görüş açıma giren duvara birkaç saniye baktım.

-Ya ben kime söylüyorum acaba? Zümra!

Odamın kapısı gürültüyle açılırken hızla o tarafa döndüm. Ferah adeta gözlerinden ateş çıkarmak istercesine bana bakarken gözlerimi ardı ardına kırpıştırdım. Her sabah aynı şekilde defalarca adımın söylenmesiyle uyandırılmak ne kadar acı dolu olabilirdi? Çok fazla. Gerçekten çok fazla.

-Bıkmıyorsun değil mi beni her gün böyle bağırarak uyandırmaktan?

Ellerini göğsünde birleştirip gözlerinin kısarak bana bakmaya başladı. Sesim gerçekten uyku mahmurluğundan dolayı sitem doluydu. Ferah benim liseden ilk ve tek arkadaşımdı. Öyle arkadaş canlısı birisi olmamıştım ve insanlarla olan iletişimim hep bir noktada kaldığı için çatlaklarımdan sızıp da ne ara şimdi birlikte yaşayacak hale gelmiştik bilmiyorum. Şikayetçi miydim? Asla. Onu gerçekten çok seviyordum ve değer veriyordum. Kız kardeşim yoktu ama o vardı. Ve bana yetiyordu. Fazlasıyla.

-Hayır, bıkmıyorum. Başka bir sorun var mı?

Alay dolu ses tonuyla konuştuğunda sen daha çok konuşacak mısın anlamında gözlerimin içine bakmaya devam etti. Kafamı hayır anlamında iki yana salladım ve elimi kaldırıp ağzıma fermuar çekiyormuş gibi dudağımın bir ucundan diğerine götürdüm.

- O zaman artık kahvaltımızı yapabilir miyiz? Çünkü staja geç kalıyorum ve ben geç kalırsam seni ne yaparım biliyorsun.

-Lime lime yaparsın.

-Aynen öyle. Hadi!

Başıyla içeriyi işaret ettiğinde odadan ayrıldı. Bende oturduğum yerden doğrulup üstümü düzelttiğimde doğrudan banyoya geçtim. Banyoda kısa bir sabah rutininden sonra kahvaltı masasına oturduğumda hala esniyordum.

-Kahveni iç iki de bir esnemekten çenen çıkacak şimdi.

Çatalına geçirdiği salatalığı ağzına atan Ferah'a karşı sesini taklit ederek içimden konuştum. Yani ne yapabilirdim? Kendisi staja gidiyor ve tek başına kahvaltı yapmaktan hoşlanmıyor diye sabahın yedisinde beni de bu masaya oturtursa elbette ki esner hatta masada dahi uyuyabilirdim. Çünkü onun gibi gidecek bir stajım veyahutta işim yoktu. Kısa bir süre önce çalıştığım turizm acentasının iflasıyla işsiz kalmıştım. Okula uygun yarı zamanlı iş bulmak da o kadar zordu ki gece mesaisi yapmak zorunda kalmayı elbette istemiyordum ama şartlar beni buna zorluyordu. Ağzıma attığım birkaç kahvaltılıktan sonra ortamı dolduran telefon melodisiyle Ferah'a baktım. Gelen mesajı gülümseyerek okuduğunda gözlerim kısıldı. Heyecanla cevap verişine şahit olduğumda çatalın ucuyla masaya vurdum. Anında gözleri beni bulduğunda gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

MAVİ GİRDAP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin