Sabah uyandığım da kendimi oldukça dinç hissediyordum. Yatakta ayaklarımı sarkıtarak oturdum, biraz gerneşerek kendime geldim. Bu gün hava oldukça güneşliydi. Yaz mevsimlerinin enerjisini gerçekten seviyorum. Hemen kıçımı kaldırıp banyoya gittim ve suratımı suyla buluşturdum. Karnımda ki seslerin kulağıma ulaşmasıyla acıktığımı anlamıştım. Salona doğru yürümeye başladım. Annem çoktan uyanmış televizyonun başına kurulmuştu bile. Yanına gidip boynuna sarılarak, '' Günaydın çıtırım'' dedim. Oda gülümseyerek, '' Günaydın kızım, kalkta bir çay koy öğle oldu kahvaltı yapamadık'' dedi. Hemen iğneleme temposuna girdiğini anladığımda, hızla kalkıp mutfağa geçtim. Çay koyarak bir şeyler hazırlamaya başladım.
Annemle kahvaltı yapmayı seviyordum, hiçbir kahvaltımız sessiz olmazdı zaten. Sürekli bir şeylerden konu açar, çene çalardık. Annem emekli öğretmendi. Emekli olduktan sonra, öğretmenlik yaptığı şehirde yaşamaya karar verdik. İstanbul'a ikimiz de dönmek istemiyorduk, çünkü babam olacak adam ve tüm akrabaları İstanbulda' ydı. Annem arada bir zorlayıp bana dedemleri aratsa da, onlarla aram iyi değildi. Annemin maaşı bize anca yetiyordu, okuduğum zamanlar yaz tatillerinde bende ek bir iş bulup çalışırdım. Durumumuz iyiydi.
Çay kaynamıştı, bende hazırlayacaklarımı hazırlayıp sofraya yerleştirmiştim. Çayı da alarak sofraya oturdum ve annemle güzel bir kahvaltı ettik. Kahvaltıdan sonra üzerime rahat bir şeyler giyip odama geçtim. Yeni aldığım kitabı okumalıydım artık. Derken kapı çaldı. Koşar adımlarla kapıyı açtım, gelen Nergiz Teyzeydi. ''Hoşgeldiniz Nergiz Hanım'' dedim gülerek. İçeri geçerken gülerek, ''Çekil önümden be, ne teyzesi ben senden gencim'' dedi. Bu kadınla olan konuşmalarımız beni gerçekten güldürüyordu.
Onları yalnız bırakıp odama geçtim, yeni aldığım kitabı da elime alarak müstakbel yatağıma yerleştim. Kitabımı okumaya başladım...
***************
Kitabımın bitmesine neredeyse iki-üç yaprak kalmıştı. Bu kitabı gerçekten çok sevmiştim. İnternetten öğrendiğim kadarıyla, hikayenin devamı ikinci kitabındaydı. Bu gün o şirin kitabevine gidip, ikinci kitabını da alacaktım.
Hava sıcak olduğundan siyah bir atlet ve kot bir pantalon tercih ettim. Saçımı de serbest bıraktım. Kitaplar için para biriktirdiğim kumbaramdan, bir miktar para alıp odamdan çıktım. Hızla salona ilerleyip, ''Anne ben dışarı çıkıcam, biraz işim var'' dedim. Oda dikkatli bir şekilde bana bakarak, '' Geç kalma, kendine de dikkat et kızım'' dedi uyarılı ses tonuyla. Evden çıkıp, hızla otobüs durağına ilerlemeye başladım. Şansıma otobüs tam kalkmak üzereydi, koşarak yetiştim ve kendimi nefes nefese bir koltuğa attım.
( Aymira)
***************************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Tutkusu
Novela JuvenilAşk sadece üç harfden oluşmazdı. Aşk üç harfin içine aldığı milyonlarca duygudan doğmuştu. Aşkın bilinmezlikleri içinde ki varoluş hikayesi. Bir genç kızın varoluş hikayesi. Karanlıktan güç alan insanların hikayesi...