...Arabadan indik.Kapıda Baran vardı.Baran:
-İyi Akşamlar Ahu Hanımefendi.Bu akşamlık eşim olabilir misiniz?
-Tabi Baran Bey,dedim ve koluna girdim.
Arka masalara doğru ilerledik.Ve sonra sonra müzisyenlerin olduğu yerden:
-Herkeze iyi akşamlar dilerim.Ama bu güzel akşam müziksiz olmaz.Şarkı söylemek isteyen bir öğrencimizi buraya almak istiyorum.
Baran hemen elimi tutup sahneye doğru ilerledik.Baran birinin kulağına bir şeyler söyledi ve müzik çalmaya başladı.Baran:
Gidince anliyorum, her seyini özlüyorüm
Tenin benim gibi, kokunu içime istiyorum
Öpünce anliyorum, ben seninle yasiyorum
Gün birden beri, kaç kere vuruluyorum
Birden bire hayatinin tümü oldun
Gecelerine gün gibi dogdun
Gidersen bir gün biri üzülür çok
Hayatinin tümü oldun
Gecelerine gün gibi dogdun
Gidersen bir gün biri kirilir çok
Adi lazim degil, bas harfi ben
Ben:
Festival gibisin katilmak istiyorum
Önlerden yer kapip, gözünü kalbime bekliyorum
Asaletinin bedeli, çok kölen var belli biri
Hem biraz deli, azdan çok da serseri
Adi lazim degil, bas harfi ben
Birden bire hayatinin tümü oldun
Gecelerine gün gibi dogdun
Gidersen bir gün biri üzülür çok
Hayatinin tümü oldun
Gecelerine gün gibi dogdun
Gidersen bir gün biri kirilir çok (2)
Adi lazim degil, bas harfi ben
Birden bire hayatinin tümü oldun
İkimiz:
Adi lazim degil, bas harfi ben (4)
Ardından herkes bizi alkışlamaya başladı.
Çok mutluydum.Onun gözleri arasında kaybolmuştum sanki.O sırada iki kişi dışarı çıktı.Sude ve Efe.Baran bi anda Efe diye bağırıp ona doğru koşmaya başladı.Ben de arkasından gittim.Ama çok yaklaşmadım.Bi dakika bu daha önce nasıl aklıma gelmemişti.Baran Egeli ve Efe Egeli.Yanlarına giderken Baran aniden ona sarıldı.Sonra öğrendim ki onlar kuzenmiş.Sadece bu kadarını öğrenebilmiştim.Ama görüldüğü üzere uzun süredir bir birlerini görmemişti.Onları konuşmaları için yanlız bırakıp Melek ve Ece'nin yanına gittim.Ondan sonra bir müzik çaldı.Ece,Melek ve Ufuk sevgilileriyle dans etmeye gitti.Ardından Baran yanıma geldi ve beni dansa davet etti.Bende gittim.Çok güzeldi.Ben ona yeniden aşık olmuştum.İçim içime sığmıyordu.Ama o beni seviyor muydu ki.Onlarca yıl umrunda olmadım.Şimdi o kadar kız peşinden koşarken bana mı dönecekti.Ben burslunun tekiydim.Ne yapacaktı ki beni.Ama bu gece benimle çok ilgileniyordu.Sude gibi bir sürü kız varken benimle şarkı söylemişti,benimle dolaşmıştı.Yoksa o da mı?O gün dağılmış bi pasta vardı.O pasta almıştı ya da yapmıştı.Akşam çok yorulmuştum.Dışarı çıkıp yakınınındaki parkta bir banka oturdum.Arkamdan biri geldi.Küçük bir çığlık bile atamadan...
Baran'dan
Ahu'nun dışarı çıktığını gördüm.Tam arkasından gideceğim sırada Sude beni engelledi.Bu işte bir iş olduğunu anlamam çok uzun sürmedi.Hemen Sude'den kurtulup dışarı çıktım.Ama çok geçti.Bir minibüs çoktan hareket etmişti bile.Plakayı alamadım.Hemen arabama binip takip etmeye başladım.Bu arada aramadığım kimse kalmamıştı.Polis,Ufuk vs.Ama minibüs öyle bi anda döndüki onu kaybettim.Ama neyseki çok yaklaştığım bi anda plakayı aldım.Hemen karakola gidip plakayı vermiştim.Ufuk,Melek ve Ece'yle tüm günümü karakolda geçirdik.Artık sabrım kalmamıştı.Sude'yi şikayet etmeliydim.Ama ilk önce bana kanıtlar gerekti.Bu benim için çok kolaydı.Ama önce Sude'nin telefonuna ihtiyacım vardı.
Arkadaşlar kabul ediyorum.Bu bölüm çok kısa oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURUM(TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Ahu sen ölmeyeceksin. Çünkü sen ölürsen tüm yıldızlar söner. Dünyanın güneşi eksilir. Sen ölürsen ben ölürüm. Senin ölmene izin vermem. Sen ölmeyeceksin. SEN BENİM KIŞ SOĞUĞUNDA ÇIKAN GÜNEŞİM, YAZ SICAĞINDA YAĞAN YAĞMURUMSUN."
