Yerimden kalktığımda hemen Sude'nin düşmanı Filiz'in evine gittim.Onla bir çok kez iş birliği yapmıştım.Ondan öncede Sude'nin telefonunun aynısından aldım.Sude bana kapı açmazdı ama düşmanına muhakkak.Filiz hemen kapıyı çaldı hizmetli gittikten sonra da içeride bir yere saklandı.
Filiz'den
Evde sadece Sude ve hizmetli vardı.Sude kapıya hizmetli mutfağa gitti.Bu arada kapıda Baran Sude'yi oyaladı.Hemen odasından telefonunu alıp yeni telefonu koydum yerine.Kabını da taktım.Aşağı kata inip pencereden yere atladım.Yükseklik zaten çok azdı.Baran Sude'nin arkasını döndürdü.Ve hemen kapıdan çıktım.
Baran'dan
-Sude ya bu arada senin numaran silinmiş bi söylesen.Ben aklımda tutarım.
Hemen ses kaydını açtım.
-Tamam.05....345 8790.
-Tamamdır ben hemen gidiyorum.
Sonra hemen karakoldan plakanın kime ait olduğunu öğrenmeye gittim.Ben:
-Kiminmiş?
-Plaka sahte.Aynı plakanın sahibi az önce gitti.Araba bir taksinin plakasıymış.Ve polisler sahte bir plaka arayamaz.Ama Ahu Erbay'ın telefonunda bulunan gpsden yararlanmaya çalıştığımızda hiç birşey bulunamıyor.
Hemen Sude'nin telefonundan son aramalara baktım ve polise verdim.Polis:
-Siz bunu boşuna almışsınız.Bunu Sude Gönültaş yapmamış.Kimin yaptığı belli değil ama az önce Sude'nin evine gittiklerinde Sude'yle küçük bir konuşmada anlamışlar ki bunu o yapmamış.
Kim yaptı o zaman bunu?
Ahu'dan
Gözlerimi henüz açmıştım.Çok karanlıktı kapıyı açmaya çalışan biri vardı.Bir konuşma sesi geldi.Sonra sesler kesildi.Kollarım ve ayaklarım bağlıydı.Ama çok şanslıydım ki bitmr kaç haraketle ellerim açıldı.Ayaklarımı da açtım kapı açılıyordu.Gözlerimi kapatıp,ellerimi arkama bağladım.Ses:
-Hala ayılmamış abi.
-Tamam bırakta hadi gidelim markete karnımız kazındı.
Kapıyı kilikilitleyip gittiler.Hemen ayaklarımı çözdüm.Ortalığı aramaya başladım.Bir bıçak buldum.İşe yarar belki diyerek kapının arasına sıkıştırdım.Kapı tam açılmadı.Tel tokamı alıp kapıyı açtım.İşe yaramıştı.Şansıma demir bir kapı değildi.Acemi oldukları besbelliydi.koşmaya başladım.İlerde evler gözüküyordu.Hemen bir kapıyı çaldım.Ve içeri girmek istedim onlar da içeri geçirdiler.Telefonlarından polisi aradım.Bir kaç dakikaya gelmişti hemen Melek'i aradım.Onlarda polisin arkasından geldiler.Hemen sarıldık arabaya bindim.Kızların isteği üzere Baran'ı aradım.
Baran:Alo Melek.
-Yok,Ben Ahu telefonum olmayınca bundan aradım.
-Ahu kurtuldun mu?İnan çok sevindim.
-Sen benim bulunmam için çok çaba harcamıssın.Ben bir yerde buluşalım mı diye soracaktım?Teşekkür için.
-Tabi.Sen nasıl istersen.
Eve gidip arkadaşlarımla biraz oturdum.
Sonra hazırlanmaya gittim.
Baran'dan
Buluşacaktık.En güzel takım elbisemi hazırladım.Sonra gelengelen telefonla bunu yapan kişinin kuzenim Efe olduğunu öğrendim.Bu çocuğu hep sevdim ama o hep aynı şeydi.Bana acı çektirdi.Ona haddini hiç bildirmedim ama bu sefer dozunu iyice aştı.
Ahu'dan
Siyah bir tulum giydim.Saçlarımı saldım.
Elime siyah bir çanta aldım.
Beklemeye başladım.Bu arada Melek çantamı bulduğu için telefonumu almıştım.Gelen mesaja baktım.Baran aşagı inmem için atmıştı mesajı.Aşağı indiğimde çok yakışıklıydı.Benim ona olan sevgim daha da artmıştı.Aynı anda "Çok..."
sonra da"Önce sen söyle."dedik.Sonra gülmeye başladık.Bana kapıyı açtı.Ve arabayı sürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ YAĞMURUM(TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Ahu sen ölmeyeceksin. Çünkü sen ölürsen tüm yıldızlar söner. Dünyanın güneşi eksilir. Sen ölürsen ben ölürüm. Senin ölmene izin vermem. Sen ölmeyeceksin. SEN BENİM KIŞ SOĞUĞUNDA ÇIKAN GÜNEŞİM, YAZ SICAĞINDA YAĞAN YAĞMURUMSUN."