İÇİMDEKİ YANGIN

441 20 0
                                    

İsimlerin karışmaması için Ece'nin kardeşinin ismini Emre olarak değiştiriyorum.
A:Saçmalama. Senin kafan karıştı. Yat uyu hadi. Hadi Melek bizde gidelim artık.
Birlikte odadan çıktık. Melek'e bir yatak hazırlayıp yattım. Uyuyayamıyıyordum çünkü Ece'nin söyledikleri aklıma takılmıştı. Bunları düşünürken uyuya kalmıştım.
Baran'dan

Sabah uyandığımda duşa girip üstüme mavi bir şort ve yeşil bir t-shirt giydim. Ufuk henüz kalkmamıştı. İçerde telefonumla uğraşırken kapı çaldı. Kim olduğuna bakmadan açtım. Kapıda başını öne eğmiş şekilde Sude vardı. Şaşırmıştım. Sude:
-Seninle birşey konuşmak istiyorum.
-Ne söyleyeceksen söyle.
-Burda olmaz içerde konuşsak.
İçeri geçtik.
-Bak ben hem sana hem Ahu'ya çok kötü şeyler yaşattım. Üzgünüm.
-Sonuca geçsen artık.
-Ben senden özür dilerim.
-Böyle kolayca kapatılabilecek bir konu değil bu. O yüzden benden eskisi gibi olmamı bekleme.
-Bekleyemem zaten ama yinede sen bilirsin. Ben gidiyim artık.
O gittikten sonra biraz düşündüm. Sude durduk yere böyle bir şey yapmazdı. Aklıma Ahu'ya birşey yapabileceği geldi. İçimi bir korku sardı. Hemen araba anahtarını alıp Ahu'nun evine doğru gitmeye başladım. İlk defa bu kadar hızlı gidiyordum. Aynı zamanda Ahu'yu da aramaya çalışıyordum. Tam telefondan başımı kaldırdım ki frene basmaya başladım. Ama çok geçti...
Ahu'dan

Yeni kalkmıştım ki telefonumu bilinmeyen bir numara aradı. Açtım. Bana evimin yandığını söyleyen bir adam vardı. Telefonum elimden kaymıştı. Melek sesi duyup uyanmış hemen yanıma gelmişti. Nolduğunu sorup duruyordu. Odama koşarak üstüme düzgün bir şeyler giymeye çalışıyordum. Hemen arabaya bindim. Baran'ı arıyordum. Çalıyor ama açmıyordu. İçimi çok kötü bir his kaplamıştı. Evin önüne geldiğimde evden dumanlar yükseliyordu. Etrafta itfaiye ekipleri ve bir sürü insan vardı. Ve kimin yaptığını anlamak için polisler vardı. Koşarak inip evin bahçesine girmeye çalıştım. Ama beni tutuyorlardı. Olduğum yere düşmüş ağlıyordum. Hala Baran'a ulaşmaya çalışıyordum. Adamlardan duyduğuma göre içerde kimse yoktu. Bu bi nebze içimi rahatlatıyordu. Başım dönüyordu...

... Gözlerimi açtığımda hastanedeyim. Büyük ihtimalle bayılmıştım. Yanımda Ece, Emre ve Melek vardı. Melek ağlıyordu.
A:N'oldu? Eve noldu?Baran'a ulaştınız mı?
Ec:Ahu evin kullanılamayacak kadar kötü. Ama bundan daha önemli birşey var. Baran...
A:Baran'a bişey mi oldu?
Ec:Baran kaza yapmış.
Olduğum yerden fırladım.
A:Nerde beni hemen yanına götürün. Durumu nasıl?
M:K-kkarnına cam girmiş.
Kolumdaki serumu çıkarıp hızlıca odadan çıktım. Kızlarda arkamdan gelip bana hangi odada olduğunu gösterdiler. Odada yatağın yanında bir koltuk vardı. Yere çöküp ellerini tuttum. Yüzü yara bere içinde kalmıştı. Elleri çok soğuktu. Gözleri kapalıydı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bir doktor ve hemşire girdi. Baran'ı götürüyorlardı. Ne kadar sorsamda nereye gittiklerini söylemiyorlardı. Peşlerine takıldım. Ameliyat odasına girdiler ve kapı kapandı. Duvara yaslanıp yere çöktüm. Kızlar yanıma geldi. Saçlarımı yüzümden çektiler.
M:Hadi canım üstünü değiştirelim. Sonra geri geliriz.
Tabi ben bu sırada hiç birşey duymuyordum. Sadece aklımda onu ararken çıkan sesler vardı. Bir günde bu kadar felaket çok fazlaydı. "Bir günde mutlu bitsin be."diye içimden haykırıyorum. Kızlar beni zorla kaldırıp odaya götürdüler. Bana hazırladıkları valizden kıyafet çıkardılar. Üstümü giyinip hızlı adımlarla tekrar ameliyathanenin önüne geldim. Sadece beklemek canımı çok sıkıyordu. Elimden birşey gelmemesi beni huzursuz ediyordu. Dakikaları sayıyordum. Tam 3 saat sonra içerken bir doktor çıktı. Hepimiz yanına gittik. Durumu açıklamaya çalışıyordu.
D:Zorlu bir ameliyattı. Biz camı çıkardıktan sonra çok kan kaybetti. Daha önce kaybettiği kanda eklenince kan basıncı düştü. Şimdilik hayati tehlikesi sürüyor. Kalbinin durmaması için sadece kendinin direnmesi gerekiyor. Odaya alınacak. Yanına 10 dakikalığına bir kişi girebilir.
Doktor gitti. Baran'ın anneside buradaydı. İkimizden biri girecekti. Birbirimize baktık. Aslında onun girmesi daha doğruydu. Annesiyle sonuçta. Yanıma gelip "Onu hayata döndürmek için herşeyi yap. Bunu başaracak sadece sen varsın."dedi. İkimizinde gözleri dolmuştu. Sırtımda elini gezdirirken içimden gelen hisle ona sarıldım. Anne duygusunu hissediyordu bana. Oda bana sarıldı. Hemşireler odaya alırken annesi uzun uzun baktı. Ben hemşirelerin arkasından girdim odaya. Bana bir bone ve maske giydirdiler. Yatağın yanındaki sandalyeye oturup ellerini tuttum. Sımsıkı tuttum. Ellerimden kayıp gitmesin diye. Duymayacağını bile bile konuştum:
"Niye kapattılar senin gözlerini. Bilmiyorlardır kesin sana bakınca, gözlerine bakınca dünyaya yeniden gelme hissini yaşamanın güzelliğini. Sen aç gözlerini varsın beni hatırlama. Biraz acır kalbim ama sana bakarım geçer. Ellerini tutamam yine ama gamzelerine bakarım geçer. Uyan hadi. Daha çocuklarımız olacağında heyecandan 4 köşe olduğunu görmedim. Daha çocuğumuzun sorduğu soruya hiç bilmediğin halde cevap verdiğini görmedim ben. Uyan hadi özledim gözlerini.". Gözümden bir yaş avucuna düştü. Elini kapatır gibi hareket ettirdi. Bu haldeyken hareket etmesi çok zordu. Hemen bir hemşire çağırdım. Kontrol ettikten sonra hayati tehlikesinin olmadığını söyledi. Normal odaya alacaklarmış. Baran'ın annesinin yanına gidip durumu açıkladım. Odaya aldıklarında ilk ben girdim yanına. Uyanmıştı. Dizimi yatağın yanına koyup eline başımı koydum. Ağlamaya başlamıştım. Beni kaldırdı. Baran:
-N'oldu gözlerine? Kıpkırmızı olmuş.
-Boşver beni.
Gözlerimi zor açık tutuyordum. Saat 2 olmuştu. Ben hiç uyumamışım ve kesintisiz ağlamıştım. Baran'a baktım. Hafif yana kaydı. Yanına gel anlamında vurdu. Bir süre ona baktım. Tekrar vurdu. Doğrulup yanına gittim. Yattıktan sonra başımı yüzüne yönelttim. Gözlerine baktım. Gülümsedi gamzelerine baktım. Bana yaklaştı. Başımı aşağı doğru getirdim. Burnunu saçlarımın arasına yerleştirdi. Sessizce "İyi Geceler." dedi. Bense elini tutmakla yetindim. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
Ve işte yb. Uzun zaman sonra. Şu an yanımda Aysem70 var. Ve oda hikaye yazıyor. Yazım hatalarımın kusuruna bakmayınız. Neyse hadi ybde görüşürüz.

YAZ YAĞMURUM(TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin