eleven

369 29 6
                                        

Luke: Ee?

Colleen: Sadece birkaç dakika oldu, bana biraz zaman ver

Luke: Ne? Ne için?

Colleen: Heyecanımı üzerimden atabilmem için, Luke

Luke: Üzgünüm, bir şeyler yazmana ihtiyacım var

Luke: Mesela...

Luke: Hoşuna gitti mi?

Colleen: Elbette, hoşuma gitti. Güzel bir sesin var. Sahi, bir yerlerde filan söylüyor musun?

Luke: Solist gibi mi yani?

Luke: Hayır, bu... Bilirsin, sana özel bir şeydi.

Colleen: Bana mı?

Luke: Evet, kolay kolay birilerine şarkı söylemem

Colleen: Sana bir ipucu için yalvardım ve sen de delirdin. Söylemenin sebebi buydu, değil mi?

Luke: Şey... Evet, tabii ki.

Colleen: Şarkıyı sen mi yazdın? Daha önce hiç duymamıştım.

Luke: Evet, nakarat kısmıydı. Diğer sözler üzerinde hâlâ çalışıyorum

Colleen: Luke, neden benimle ilgili bir şarkı yazıyorsun?

Luke: Ne? Ben...

Luke: Bilmiyorum

Luke: Kafam çok karışık, tamam mı?

Luke: Delirdim mi yoksa?

Colleen: Korkarım evet.

Colleen: Tamamen kafayı sıyırmışsın.

Colleen: Ama sana bir sır vereyim,

Colleen: tüm iyi insanlar öyledir.

Luke: Col, ben...

Luke: Ben...

Colleen: Bana taksit taksit mesaj atman kadar sinir bozucu bir şey yok, Luke

Luke: Biliyorum, ama ben...

Colleen: Cümlenin sonunu getirir misin artık?

Luke: Ben...

Colleen: ?

Luke: Gitmeliyim

Luke: Hoşçakal

the mad hatter // HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin