Luke: Col
Luke: Siz... Ah... Ashton ve sen... Birlikte misiniz?
Luke: Gecenin bir yarısı sana mesaj attığımı biliyorum ama tüm gün çocuklarlaydım ve daha yeni bir partiden eve döndüm
Luke: Sanırım bir sorun var, Colleen
Luke: Bu gece canım hiç içmek istemedi ve sarhoş filan da olamadım
Luke: Sana neden bunu anlattığımı bilmiyorum, sadece ilk defa bu... Böyle bir şey oluyor
Luke: Belki de beni bulmana izin vermeliyimdir
Luke: Belki de lanet soyadımı söylemeliyimdir
Luke: Peki, bu neyi değiştirir?
Luke: Benden nefret etmeni istemiyorum.
Luke: Seninle konuşmayı seviyorum çünkü sana yazarken kendim olabiliyorum
Luke: Neden?
Luke: Üzgünüm. Muhtemelen şu an uyuyorsun. Bunları gördüğünde mesaj atma ihtiyacı hissetme. İyiyim.
Colleen: Nedenini biliyorum
Luke: Ah... Sen uyuyamadın mı?
Colleen: Hayır daha yeni uyandım ve...
Colleen: Ve sanırım, sana karşı dürüst olacağım
Luke: Ne konuda?
Luke: Sakın âşık olduğunu filan söyleme, planlarım arasında Şapkacı ve Alice'in öpüşmesi gibi bir tuhaflık yok çünkü ;)
Colleen: Ne?
Colleen: Hayır, tabii ki.
Colleen: Şey, ben diyecektim ki...
Colleen: Sanırım unuttum.
Luke: Sorun değil :)
Colleen: Neden Ash ile birlikte olduğumuzu düşündün ki?
Luke: Çünkü, ona çok güzel bakıyordun ve yanındayken sürekli ya gülümsüyor ya da kahkaha atıyorsun
Colleen: Şey, o komik bir çocuk ve onu dinlemeyi seviyorum
Colleen: Neden durmadan beni izliyorsun?
Luke: Ben... Ah...
Luke: İzlemiyorum.
Colleen: İzlemiyorsan, her zaman onun yanında olduğumu nereden biliyorsun?
Luke: Biliyorum işte.
Colleen: Duygularını saklaman her zaman kötü hissettirir, Luke, bunu unutma.
Luke: Bilmiyor muyum sanıyorsun?
Colleen: Sadece söylüyorum
Luke: İyi geceler, Colleen
Colleen: İyi geceler, Luke
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the mad hatter // Hemmings
FanfictionColleen gizemli olan şeyleri görmek için fazla kördü, Luke ise onun gözlerini açmak için fazla çekingen. --texting--