Colleen: Luke
Colleen: Bir şey soracağım
Colleen: Ama sinirlenmenden korkuyorum
Luke: Hayır, bu gece Dustin'lerdeki partiye gidemezsin.
Colleen: Ne?
Colleen: Onu sormayacaktım
Colleen: Ben partiye gitmem
Luke: Ah.
Luke: Doğru, unutmuşum. Ee sen ne diyecektin?
Luke: Bundan başka neye sinir olabileceğimi bilmiyorum
Colleen: Şey, aslında şu an biraz tuhaf hissediyorum
Luke: Ne hakkında? Dün gece mi?
Luke: Bir sorun olmadı, değil mi? Yani seni odana bıraktıktan sonra
Colleen: Hayır, hayır, bunun dün gece ile bir ilgisi yok, inan bana
Luke: Pekâlâ?
Luke: Söylemeyi düşünüyor musun, Col?
Colleen: Tamam, lanet olsun, bana acele ettirme. Panikliyorum!
Luke: Bak, sakin ol. Tamam mı, güzelim? Her şey yolunda. Sadece bana şu lanet soruyu sor ya da ne halt söylüyorsan söyle de bu gerginlikten kurtulayım
Colleen: Ashton bana çıkma teklifi etti!
Luke: *Ekrana bakarken donup kalır ve uzun süre bir şey yazamaz*
Colleen: Luke?
Colleen: İyi misin?
Luke: Ne? Şey, evet. İyiyim
Luke: Sen şey yapacak mısın... Onu... Kabul edecek misin?
Colleen: Ben de bunu sana soracaktım
Colleen: Biliyorum, anlamadığım bir sebepten ötürü ondan haz etmiyorsun ama bu benim için önemli
Colleen: Ne yapmam gerekiyor?
Luke: *Gözleri dolar ve çenesi titrer*
Luke: Sadece kendine onu sevip sevmediğini sor.
Colleen: Bu işe yarayacak mı?
Luke: Ancak duygularından eminsen
Luke: Peki, sen... Sen ondan hoşlanıyor musun?
Colleen: Bilmiyorum
Luke: *Bir damla yaş gözlerinden düşer ve ekranın bir kısmı suyla kaplanır*
Colleen: Ona ne cevap vereceğim, Lukey?
Luke: *Ona taktığı isme gülümser ve bir yandan da sessizce ağlamaya devam eder*
Luke: Kendini hiçbir şey için zorunlu hissetme, güzelim
Luke: Bu senin kararın ve buna hemen şimdi cevap vermen gerekmiyor
Luke: Duygularından emin olmadan hareket etme
Colleen: Anlıyorum, ama offff
Colleen: Onu kırmak istemiyorum
Luke: Hayatını diğerlerini memnun etmek için yaşayamazsın
Luke: Yaptığın seçim sana ait olmalıdır.
Colleen: Hey, bu, Şapkacı'nın repliği değildi ;)
Luke: Evet, bu, Beyaz Kraliçe'ye aitti
Luke: Umarım ne demek istediğini anlamışsındır
Luke: Çünkü, ben anladığım gün, sana mesaj atmaya karar vermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the mad hatter // Hemmings
FanfictionColleen gizemli olan şeyleri görmek için fazla kördü, Luke ise onun gözlerini açmak için fazla çekingen. --texting--