Bölüm 14: Heartbreak

645 32 9
                                    

Uyanışım istediğim gibi olmamıştı. Başımda hafif bir ağrıyla ve sersem bir şekilde uyanmıştım. Yaklaşık 10 dakika yataktan kalkmaya ikna edemedim kendimi. Midem dün gece yaşanan haltlarla kasılıyor ve kanım damarlarımı yakıp beni içten kavuruyordu.

“Pekâlâ, kimya sunumun için o kadar uğraştın ve notu düşünemiyor olsan bile o kadar uğraşmana değmesi için her şeyi geride bırakmalı ve okula gitmelisin, Hester.” diye sesli tavsiyemi verdim kendime ve yataktan kalktım. Paytak ve kontrolsüz adımlarla kişisel banyoma girdim ve hızlıca temizlendim. Soğuk suyun her şeyi alıp götürmesini deli gibi isterdim ama tabii ki de olmamıştı.

“Dün gece olanlar dün gecede kaldı. Kendine gelmek zorundasın. Yoksa bunun sonunu biliyorsun. Tekrar aynı şeyleri yaşamak istemezsin, değil mi, Hester?” diye kendimi telkine devam ettim sesli olarak.

Buraya taşınmadan önce, Kaliforniya’da, muhteşem sahillerden birinde adı Vernon olan aptal bir çocuğa kendime bile itiraf edemediğim duygular beslemiş ve çocuğun benimle dalga geçtiğini öğrenmiştim. Daha sonra bunun için çocuktan gerekli intikamımı almıştım ama yine de yıkılmış olduğum aşikârdı. O yüzden artık erkeklerle büyük bir güven sorunum vardı.

İntikam işine gelirsek, hâlâ o intikamı düşündükçe aptal aptal kahkaha atmama engel olamıyordum. O günlerde oturduğumuz sahil kentine yeni taşınan ve afet bir kız vardı. Adı Renee’ydi, onunla kısa sürede arkadaş olmuş ve Vernon’dan almak istediğim intikamı ona anlatmıştım. Maceracı bir kızdı. Kabul etmişti ve işe koyulmuştuk.

Önce güzel kızlara dayanamayan, bencil Vernon’ın ilgisini Renee’ye çekmiştik. Reene erkeklerle ilişkilerinde gayet iyi olup onun kendini istemesini kolayca sağlamıştı. Naz yapıyor ve Vernon’ın ona sahip olma isteğini hırslandırıyordu. Bir gün işe koyulduk. Renee güya Vernon’ın peşinde koştuğu şey için randevu verdi ve onu evlerine davet etti.

Her şeyden habersiz geri zekâlı, eve geldi ve Renee’yle salonda kısa bir süre oynaştılar ve burada soyunma kısmını halletti Renee. Daha sonra yukarı çıktıklarında saklandığım mutfaktan çıkıp Vernon’ın kıyafetlerini alıp evden çıktım ve elimde fotoğraf makinem ve telefonumla Vernon’ı evden kovması için Renee’yi aradım. Güya annesiymişim gibi cevaplar verdi ve Vernon’ı aceleyle evden kovdu.

Çıplak bir şekilde yola atılan Vernon’ın tüm rezil hâllerinin fotoğrafını çektim ve hemen gidip fotoğrafları bir belleğe aktardım. Daha sonra bir matbaaya gidip koca bir afişe “Kandırmak işte böyle yapılır, seni şerefsiz. Fena oltaya geldin. Bence kim olduğumu iyi biliyorsun. Çok öptüm.” yazısıyla beraber bastırdım ve planın son kısmı olarak bu afişi okulun karşısındaki binanın yüksek duvarına yapıştırdım.

Vernon kesinlikle rezil olmuştu ve Renee’yle beraber ona kıçımızla gülmüştük. Arkadaşları ondan uzak durmaya başlamıştı. Bu intikamdan sadece birkaç hafta sonra Renee babasının işi yüzünden oradan taşınmıştı ve tekrar yalnız ineğe dönüşmüştüm.

“Ne intikamdı ama!” dedim ve yeniden Vernon’ın sinirden ve utançtan kıpkırmızı olmuş suratına kahkaha atmak istedim. Jason böyle bir şey yaparsa ondan alacağım intikam da bunun kadar ilginç olurdu. Ama zaten ona güvenmediğim için bir problem olmazdı.

“Jason’ı düşünmeyi kes!” diye bağırdım kendime ve odama geçtim. Kıyafet dolabımın başına geçtim. Siyah bir pantolon, siyah bir atlet ve gri bir kapüşonlu aldım. Bugün hiçbir şeyi umursamayacaktım. Kendimi bile.

Üzerimi değiştirdikten sonra saçlarımı sımsıkı bir atkuyruğuyla tutturdum. Çantama gerekli şeyleri tıktım ve kimya sunumumun içinde olduğu dizüstü bilgisayarımı aldım. Odadan çıkıp aşağı indim.

Song Of DestinyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin