Springle - FNaF

Sinir Olmak

Springtrap'ın Bakış Açısı

Ben bu kızı döverim.

Harbiden döverim.

Sebebi :

Mangle üstünü temizlemeye gittiği anda tartışmaya başladık.

"Ne doğrucu davutmuşsunuz ha!" diye araya girdi Golden. "Ben de tartıştığınızı duymak istemiyorum!"

Viola'yla birbirimize öfkeli bakışlar atarken, "O zaman onu evine geri yolla, çünkü beni çok fena sinir ediyor!" dedim.

Viola benim görümümüme bürünerek laflarımı tekrarladı. "O zaman onu evine geri yolla, çünkü beni çok fena sinir ediyor!"

*öfkeli bakışlar vol 666*

"Viola, etrafta ben veya Mangle varken tartıştığınızı görürsem hiç acımaz seni eski evinizin oraya yollarım, ona göre. Spring, sen de ona bulaşmıyorsun, nokta."

İkimizde somurttuk. Sonra Viola'nın yüzünü sinsi bir sırıtış kapladı.

"Peki, ben burayı gezmeye çıkıyorum. En azından şu zıpzıpla karşılaşmamış olurum." dedi.

Kapıdan çıkarken seslendim. "Diğerlerini ikinci kez ölmeyi isteyecek kıvama getirmemeye çalış!"

"Onu sadece sana yapıyorum, Yaylı Tuzak!" diye seslendi koridordan.

Bıkkınlıkla nefes verdim. "Bu kızın benimle derdi ne?"

"Belki senden hoşlanıyordur," dedi içeri girmekte olan Mangle.

Golden'la birbirimizin şaşkın gözlerine baktık. Sonra...

~Beş Dakika Sonra~

"Niye o kadar sert tokat attın ki sanki?" diye sordu Golden yanağını ovuşturarak.

"Gülmekten ancak öyle vazgeçtin sevgili ağabeyim. (!)" dedi Mangle ellerini beline koyarak. "Gülüncek ne var ki bu kadar?!"

"İnan bana..." dedim gülmemek için kendimi zor tutarak. "O, olabilecek son ihtimal. Hem Viola başkasından hoşlanıyor."

"Öyle mi? Kimden?" diye sordu Golden.

"Ve sen bunu nereden biliyorsun?" diye sordu Mangle kuşkuyla.

"Üzgünüm, ama ona sözüm var. Kimseye anlatamam." dedim ve onlar bir şey soramadan çıkıp Kids Cove'a gittim. Bana hala bir yer bulunamadığından gündüzleri orada Mangle'la beraber çocuklarla ilgilendirtiyorlardı. Bu yüzden de kaldığım oda haline gelmişti.

Tam içeri girmiş uzanıyordum ki içeri Viola içeri daldı.

"Sen ne diye o ikisine birinden hoşlandığımı yumurtluyosun?!"

"Beni o kadar sinir etmesen yumurtlamazdım!" dedim doğrularak.

"Ya o öğrenirse ne olacak? Ya da daha kötüsü abim öğrenirse ne olacak?! Kim olduğuna bakmaz, yaşatmaz!" diye inledi.

"Sen de ayağını denk al o zaman." dedim ve onu dışarı kovdum. 5 dakika sonra kapı çaldı.

"Viola, sensen ve uğraşmaya gelmişsen yeminle seni kendim postalar ardından da-"

"Benim," dedi kapıyı açan Mangle. "Niye öyle dediğini de anladım. Demin öfkeyle geçerken fena çarptı. Niye öyle bir şey söyledin ki? Kız zor durumda kaldı."

"Ne kadar sinir bozucu birisi olduğu hakkında hiçbir fikrin yok," diye homurdandım.

"Sen onun hoşlandığı kişiyi nereden biliyorsun ki?" diye sordu ilgiyle.

"Toplu bir- Neyse, boşver."

"Toplu mu?" diye sordu kurnaz kurnaz. "Eskiden sadece sen ve abim yok muydunuz?"

"Ee, evet." dedim. Ne kadar büyük bir pot kırdığımın ancak farkına varmıştım.

"Bay Altın ve Bayan Gümüş... Ne uyumlu!" diye kıkırdadı.

"Ama bunu söylersem sağlam kısmım kalırsa şaşarım." dedim somurtarak.

"Biraz diğer tavşanlar gibi olmaya ne dersin?" diye sordu sırıtarak.

"Ne?" diye sordum şaşkın şaşkın.

"Nightmare gelip Silver'ı almadan önce o ikisini bir araya getirelim."

Ona kafayı mı yedin sen bakışları atmamak için kendimi zor tuttum. Kurnaz yüz ifadesiyle neden bu kadar tatlı durmak zorundaydı? Öpesim geliyordu!

"Ne dersin?" diye sordu gülümseyerek.

Cevabım normalde, "Hayır, tek parça olmaktam mutluyum."

Olacaktı ama ağzımdan, "Neden olmasın?" sözü çıktı.

Benim bu kıza tutulmayı bir ara bırakmam lazım, benim için fazla iyi ve güzel!

Mangle'ın da aynı şekilde düşündüğünü bilmemezdim tabi. Ama o kişileri tersine düşünüyordu.

🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶

Hem Kurgu Yazmak İçin Çırpınan, Hem de İlham Perisi Ölmek Üzere Olmak Olan Yazar Mode : On

(kısa bölüm olduğu için sorry (555 kelime) ama cidden yazmaya üşenmeye başladım.)