Bölüm-7

54 8 0
                                    

Kalbim götümde atarken kendime zorlukla geldim. İçimi saran heyecanla benim gözlerimin koyu tonu olan gözlerine baktım ve "Evet. İstiyorum," dedim. Sesim o kadar heyecanlı çıkmıştı ki bir an kendime çocuk suretini yakıştırmıştım. Gözleri kısılıncaya kadar güldü ve başını öne eğip tekrar gözlerime baktı. "Kanka bulmuştun kendine, satıyor musun onu?" dediğinde utançla başımı öne eğdim. "Kanka bulmamıştım, sen beni üzünce yalan söyledim, belki üzülürsün diye. " Çenemden tutup kafamı kaldırdığında gözlerimi ona diktim. "İnsan kankasına yalan söylemez, artık birbirimize yalan söylemeyeceğimize dair söz vermeliyiz. " dediğinde başımı salladım. "Ama beni kandırırsan kulaklarını ısırırım. Hatta dedeme şikayet ederim o da seni et şişiyle döver, " deyince gözlerini büyütüp kaşlarını kaldırdı. "O nasıl bir dede öyle?" Demek dedeme hakaret! "Ne sandın, bir keresinde kuzenlerimle birinin bahçesine girdik diye bize benim bile bilmediğim küfürleri edip bizi şişle dövdü. " deyip güldüm ve devam ettim. "O günü hiç unutmamamızın sebebi ne biliyor musun, 14 Şubat'tı. Kankayı bırak sevgilisi bile olmayan biri 14 Şubat'ta dayak yedi. " Tam bir şey söyleyeceği sırada ezan okununca aşağıdan bize bağırmaya başladılar.

"Allah kabul etsin, buyrun." Başkan başlamamız için konuştuğunda oruç tutmuş gibi yemeye başladım. Başkanın hanımı sarma için bizden yaprak almıştı. Bilirsiniz yaprak sarması Tohat'ın gülüdür, çiçeğidir, bal sıçan arısıdır. Sarmalara ellerimle giriştiğimde biri "Oha!" dedi. Kafamı sarmalardan kaldırıp dolu olan ağzımla Kaan'a baktım. "Nee?" Ağzım doluyken konuştuğum için sesim boğuk çıkmıştı. Bu da masadakilerin kıkır kıkır gülme sebebiydi. Herkes gülmeyi bıraktığında hala gülmeye devam eden Sülüman'a "Sülüman balkon!" diyerek imalı sözlerimi gönderdim. Gözlerini benden kaçırıp yemeğine döndüğünde hınzırca gülümsedim ve sarmaları höpletmeye devam ettim. Bardaklara Lola Cola konulduğunda gözlerim patladı ve hemen harekete geçtim. "Başkan Yenge ne yapıyorsun, o İsrahol malı bilmiyor musun? Haram, onlar çocukları öldürüyor. " dedim ve kolayı elinden aldım. "Kız otur yerine ne yapıyorsun?" dişlerinin arasından tıslayan anneme "Ben yanlış bir şey mi yapıyorum sanki, değil mi Başkan amca?" dediğimde hafifçe başını salladı. "Evren kızım haklı vallahi, biz bile düşünemedik bunu. Aferin sana," Sevimli bir gülümseme gönderip cebimi yokladım. Beş lira bulduğuma sevinerek "Ben geliyom beş dakkaya!" dedim. Koşarak evden çıkarken sorulan soruları hiçe sayarak yoluma devam ettim. Arkamdan kapının tekrar açılıp kapandığını duysam da insanları bekletmek doğru olmaz dedim ve zaman kaybetmeden koştum.

"Hayırlı akşamlar Keko Firo var mı? " dedim bakkal abiye. Başıyla 'var' deyip dolaba gittiğinde dükkana Kaan girdi. "Aaa seni de mi Keko Firo almaya gönderdiler, gerek yok ben alıyorum. " dedim. "Keko Firo ne be?" dediğinde gözlerimi devirdim. Zengin çocuğu nereden bilsin Keko Firoyu! "Mü'min kolası, sen bilmezsin." dediğimde bakkal abi "2 lira ablacım" dedi. Ben de gülümseyerek cebimden beş lirayı çıkardım. Tam uzatacağım sırada Kaan kolumu indirdi ve "Ne yapıyorsun, ben veririm," dedi. Ne kadar karşı çıksam da bana ödettirmedi. Yolda sessiz sessiz ilerlerken "Bak gördün mü, hem mü'min kolası hem de ucuz. " dedim ve sessizliği bozan kişi oldum. Buna cevaben beklediğim şeyin aksine gözlerimi patlatacak bir soru sordu. "Hiç öpüştün mü?" Oha! Bu çok ağırdı işte. Cevabını hala anlayamamış olması çok sinir bozucuydu. Adımlarımı hızlandırıp ondan önde yürümeye başladım. Bir kere de seğirme be! "Ben de buna inanıyorum ya, benimle kanka olcakmış(!) Oynuyor işte benimle, ne diye inanıyorsam. Salak Fatma. Ağzına sıçılmış Fatma, şiş götüne girsin hıyar! "Hem ona hem kendime küfrederek yürüyordum. Kolumdan tutup beni durdurduğunda kolumu çektim. "Neden bu kadar sinirlendin ki, altı üstü bir soru," Ya ya. "Ben o tür günah şeyler yapmam, daha kankam bile olmadı dedim sana. Sense gelmiş bana öpüştün mü diyorsun, Tövbe tövbe tövbe!" İçimden yüzlerce kez daha tövbe ettim. "Ben de hiç öpüşmedim." Banane yarrrrrrpaaaaaam! "Vay be! Nasıl başardın senin için çok zor olmalı." dediğimde kafasını salladı ve yanaklarını şişirdi.

MAHALLE ABİSİ FATMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin