- bölüm 5 -

619 38 11
                                    

Kai dışarı hole çıktığında gözleri biraz etrafı taramış, ardından merdivenin başında gözlerini bile kırpmadan kendisini izleyen, kısa boylu baykuşa benzeyen çocuğu görmüştü. Onun kim olduğunu biliyordu. Neredeyse her gece onun yurtta yankılanan inleme sesini duyuyordu. Aralık kapıyı örttü ve merdivenlere doğru ilerledi.

Kyungsoo kendisine doğru gelen yakışıklı çocuk yüzünden heyecanlanmıştı. Önünde durmasını beklerken merdivenin basamaklarından  teker teker  inmeye başladı. Ne bekliyordu ki? Bir sürtükle konuşmak istemeyebilirdi ve istememişti. Kyungsoo kendini aşağılamak istemiyordu ama bir sürtük olarak çok değersiz bir insan olduğunu düşünüyordu. Yüzünü astı ve çantasını düzeltip merdivenlerden inmeye başladı. Bu gece birlikte olmak istediği çocuğun düz olduğuna emin olmuştu ve bu onu bir miktar üzmüştü. Daha dün o odada Chanyeol ile birlikte olmuştu ve onun kızla bir işi olmayacağına emindi. Merdivenleri bitirdiğinde kafasını sol tarafta su içen boxerlı ve kendisine bakan çocuğa baktı. Ne kadar onun vücuduna bakmamaya çalışsa da başaramamıştı. Tanrım çocuğun karın kasları bakılmayacak gibi değildi ki. Gözlerini diğerinin gözlerine getirdiğinde, karanlıkta parıldayan gözlerin kendi büyük gözlerinde olduğunu görmüştü. Utanarak gözlerini çevirdi ve evden çıkmak için dış kapıya doğru yürümeye başladı. Eli kapının kulpunu açmak için tuttu.

"Hey sen!"

Ona neden seslenmişti ki? Ah Kyungsoo'nun tek dileği bu evden sakin bir şekilde çıkmaktı.  Arkasını dönüp ona tahrik edici bir şekilde gülümseyen çocuğa baktı.

"Bu akşam Xiumin hyung seni zorlamış olmalı. Bağırmayla karışık o iğrenç inleme seslerin yurdun bahçesinden dahi duyuluyordu."

Hayır devam etmemeliydi. Kyungsoo en çokta bastırarak söylediği iğrenç kelimesine gereğinden fazla takılmıştı. Her an oturup hıçkırarak ağlayabilirdi.

"Söylesene bu işi zevk için mi yapıyorsun? Eminim ki zengin piçin tekisindir. İnsanlara EXO ile birlikte olduğunu söylüyor musun? Eminim senin zengin piç değil, deli piçin teki olduğunu düşünürler."

Kyungsoo dolan gözlerini görmemesi için kafasını eğmişti. Buna daha fazla tahammül edemezdi. Hayatı boyunca çok fazla aşağılanmıştı. O değersiz piçler yüzünden geceler boyunca hayatını sorgulayarak ağlamıştı. Ama onun bakması gerek bir kız kardeşi vardı. Hayat onun için asla gülmemişti. Bu hayatına kadar zorluklar çekerek gelmişti. Canı, hayatı onun için pek mühim değildi. Kız kardeşi onu hayatta tutan tek şeydi. yoksa şimdiye hayatına son vermişti. 

İncileri gözlerinden akmaya başladığında artık gitmesi gerektiğini anlamıştı. hızlı bir şekilde arkasını döndü ve kapıyı açtı. Dışarıya adımını attığında bileğini tutan el onun tekrar yurda girip holün duvarına yaslanmasını sağlamıştı. Korku ile karşısındaki vücuda baktı. Bileğini kafasının yanına yaslamıştı. Bir yandan da parmaklarıyla Kyungsoo'nun beyaz tenini okşuyordu. Kyungsoo kekelemeden konuşmaya çalıştı.

"N-Ne yap-yapıyorsun?"

Evet sadece çalıştı.

Kai kafasını Kyungsoo'ya gereğinden fazla yakınlaştırdı. Dudaklarının arasında bir santimetrelik  fark kalmıştı.

"Ne oldu? Rahatsız mı oldun? Hoşuna gideceğini düşünmüştüm."

Elini bileğinden ayırıp poposuna koydu. Elini hareket ettirerek dolgun kalçayı okşadı. Kyungsoo itiraz edemedi. Ne diyebilirdi ki? Ben senin bildiğin sürtüklerden değilim? Böyle bir klişeye girmesine gerek yoktu. Kai zaten erkeklerle ilgilenmiyordu. Az sonra ondan uzaklaşacak gitmesine izin verecekti. Evet böyle olacaktı. Olması gerekiyordu.

Who Am I? BITCHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin