Ep 2.

384 21 1
                                    


-

Başımda saçma sapan bir ağrı vardı. Sanırım dün ağladıktan sonra yatmamdan kaynaklanıyordu. Ağrı kesici almak için yatağımın yanındaki komodinin çekmecesini açtım ama hepsi bitmişti.

Sanırım yatılı bir okulda kalmanın en kötü yanı kendine özel bir şey saklayamamandı.

Taylor'dan istemeyi düşündüm ama çok derin bir uykuda gibi görünüyordu bu yüzden rahatsız etmek istemedim.

Belki revirde vardır umuduyla ayağıma terliklerimi geçirip dışarıya çıktım.

Sanırım uyuyanlar sadece bizim odamızdaki kızlardı çünkü diğer herkes koridardaymış gibi görünüyordu. Hareretli bir şekilde önemli bir konu konuşuyolardı. Normalde önemsemezdim ama herkes aynı durumda olduğu için biraz garipsemiştim.

Ama pek de umrumda sayılmazdı. Sadece başımın ağrısının geçmesini istiyordum.

Bu yüzden kafamı öne eğdim ve kulaklarımı gelen seslere kapayıp hızlıca revire girdim.

##

Revirden aldığım ilaç sayesinde başımın ağrısı hafiflemişti ama hala tam olarak geçmemişti. Bu yüzden bende tekrardan yatağıma dönmeye karar vermiştim.

Odaya girdiğimde Taylor yoktu. Halbuki bende uyandıramam diye uyandırmaya çalışmamıştım bile. Genede fazla kafaya takmadım ve başımı yastığa koydum.

Ama ne yazık ki gene uyuyamıyordum. Hayır, bu seferki benden kaynaklanan bir şey değildi. Dışarıda ne oluyordu bilmiyordum ama o kadar çok gürültü vardı ki uyumamı engelliyordu.

Ah, birde başımda çığlık çığlığa bağıran Taylor'ı da unutmamak gerek tabi. Hangi ara gelmişti odaya?

"Ya uyan, uyansana Sel. Sana harika haberlerim var."

Aslında cümlenin sonundaki 'a' harfini uzatmasından benim hoşlanmayacağım bir şey olduğunu biliyordum ama gene de arkamı döndüm.

"Zaten uyumuyordum aptal. Ne oldu gene? Ne bu dışarıdaki ses?"

"Ah cidden bilmiyor musun? Sana inanamıyorum Selena. Justin Bieber okulumuza gelip konser verecek ve sen uyuyor musun?!"

"Ne saçmalıyorsun Taylor? Ne konseri? Siz dün gitmemiş miydiniz konsere?" Gerçekten şaşırmıştım çünkü böyle bir şeyi beklemiyordum. Her ne kadar benim için megoloman ve uyuz bir adam olsa da, sesini seviyordum.

"Müdürümüzü biliyorsun tatlım, böyle şeyleri kaçırmaz. Sanırım menajerine ulaşmış ve onlarda kabul etmişler. Ve Justin Bieber buraya geliyor!!"

İlk başta ciddi bir şekilde konuşmuş olsada son cümleyi söylerken tekrar çığlık atmıştı.
Onun bu haline gülümsedim. Benim gözlerimin yanında onun gözleri ışıldıyordu resmen.

"Hem düşünsene, belki bu senin için de bir fırsat olur." diyip şirince sırıttığında kaşlarımı kaldırdım, ne dediğini anlamamıştım.

"Hadi ama Sel, seninde şarkı söylemeyi ne kadar sevdiğini biliyorum. Banyoda şarkı söylerken kimsenin seni duymadığını sanıyorsan yanılıyorsun. Şimdi kalkıp üstüne doğru düzgün şeyler giyiyorsun ve Justin Bieber buraya geldiğinde onu sesinin güzelliğiyle büyülüyorsun."

Söylediği her cümlede gözlerim biraz daha şaşkınlıkla açılıyordu. Ben, Selena Marie Gomez, asla kimsenin beni dinlemesi için yalvarmazdım, yalvarmayacaktım.

perfect // jelena fanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin