Ep 4.

340 22 0
                                    

*Justin'in saçlarını,tipini,kıyafetini felan multideki gibi düşünebilirsiniz.

-

Yavaş başlayan öpüşü gitgide hızlanıyordu. Bende ona ayak uydurmaya çalışıyordum bir yandan. Nereye koyacağımı bilemediğim ellerimi yavaşça ensesine çıkardım ve saçlarıyla oynamaya başladım.

"Burda mı? Bulabildiniz mi?" diye kalın sesli bir adam bağırdığında ürkmüştüm. Bieber'da bunu farketmiş olmalı ki, ellerini yavaşça kalçama getirdi ve hafifçe sıkarak uyarmaya çalıştı.

Şuan olanlar çok saçmaydı. Şuan Bieber'ın konser sahnesinde şarkı söylemesi, benimde çimlerde uzanarak onu dinlemem gerekiyordu. Ama ben burda onunla öpüşüyordum.

Tanrım! Justin Bieber'la öpüşüyordum!

Kalın sesli adam ve etrafındakiler ya bizi görmemişlerdi ya da görmüşlerdi ama gerçekten bir çift olduğumuzu zannetmişlerdi bilmiyordum çünkü gitmişlerdi.

Ellerimi ensesinden çekip göğsüne koydum ve yavaşça ittirdim.

"Sa-sanırım gittiler."

"Evet." dedi. "Sanırım gittiler." Ellerini belimden çekerek geriye gitti ve hafifçe sırıttı.

"Beceriksiz olduğuna emin misin? Ne yaptığını biliyor gibi duruyorsun güzelim." dediğinde neredeyse suratına yumruğu geçirecektim. Ama daha sonra ona değil de güzel yüzüne kıyamadım.

Herhangi bir tepki vermediğimi görünce elimi tutarak çekiştirmeye çalıştı ve "Hadi gel, duvarın üzerinde oturalım biraz." dedi gülümseyerek.

Pekala, dürüst olacağım. Gülümsemesi harikaydı.

Arkadan hafifçe yüzüne vuran ışık sayesinde yüzü biraz aydınlanıyordu ve bu nefesimi kesiyordu. Bu kadar güzel olması adaletsizdi. Ve ben bu adamla az önce öpüşmüştüm.

"Geliyor musun?" dediğinde daha fazla uzatmadan elini tuttum ve beni çekiştirmesine izin verdim.

"Konser vereceğini sanıyordum." diye mırıldandım. Duymaz veya duysa da cevap vermez sanıyordum ama beni şaşırttı.

"Bende öyle sanıyordum." dedi o da benim gibi mırıldanarak.

Birden durdum ve elimi çektim, burda olmam fazlasıyla tuhaftı.

Arkasını döndü ve önce çektiğim elime sonra bana baktı, sanırım şaşırmıştı.

"Ne oldu?"

"Sadece..bu çok garip. Neden benimle bir duvarın üzerinde oturmak isteyesin ki Bay Bieber?"

"Bay Bieber mı? Gerçekten mi? Bak, ünlü biri olmam insan olmadığım anlamına gelmez tamam mı? Sadece beni kırmayıp kabul edeceğini sanıyordum. İstersen dönelim. Umrumda değil."

Arkasını dönüp yürümeye başladığında şaşkınlıktan hareket bile edemedim.

Ne sanıyordum ki? Justin Bieber'ın benimle oturmak için yalvaracağını felan mı?

"Dur!" diye bağırdım bir anda gelen güçle.
Asıl salaklık benimkiydi. Yarın tekrar böyle bir şansım olmayacaktı. Bir daha onunla karşılaşmayacaktım. Niye bu anı bozuyordum ki?

Arkasını döndü ve umursamaz bir yüz ifadesiyle ellerini iki yanda açtı "Ne var?"

"Oturalım mı?" dedim şirince gülümseyerek.

Hafifçe gülümser gibi olmuştu ya da ben yanlış görmüştüm bilmiyordum.

##

"Neden konser vermediniz? Herkes çok heyecanlıydı sizin geleceğiniz için." Hala onunla konuştuğuma mı şaşırsaydım yoksa siz yerine sen mi kullansaydım bilemiyordum.

"Sanırım sen değildin." dedi sorumu es geçerek.

"Hayır, sadece, burdan da dinleyebilirim diye düşünmüştüm."

"Neden? Çoğu insan konserlerime yaptığım müziği dinlemek için değil, yakışıklılığım için gelir."

Fazla mı ukalaydı?

"Demek ki o çoğu insan tanımının arasına girmiyorum." dedim aynı ukala tavırla.

Buna karşılık sadece kafasını hafif geriye atarak samimi ve ufak bir kahkaha attı.
O, harika gülüyordu. Sadece gülüşünü dinleyerek yaşayabilirim gibi hissettim bir an.

Bir süre sustuk. Zaten ne konuşabilirdik ki?
Belkide o, şuan burda olmasının ne kadar saçma olduğunu düşünüyordu. Okuldaki sahneyi dağıtmamışlar, müzik açıp öğrencileri kendi haline bırakmışlardı.

Tam duvardan inip okula gitmek istediğimi söyleyecektim ki, büyüleyici sesiyle şarkı söylemeye başlamasıyla neredeyse küçük dilimi yutacaktım.

Bunu neden yapıyordum bilmiyordum, sadece şuan içinde olduğum durumun saçma olduğunu biliyordum ama hepsini boşverip sadece onun sesine odaklandım.
(Justin Bieber-I'll Show You dinleyerek okuyabilirsiniz.)

My life is a movie and everyone's watching,
So let's get to the good part and past all the nonsense.
(Benim hayatım herkesin izlediği bir film.
Hadi iyi bölüme ve tüm saçmalığıyla geçmişe gidelim.)

Sometimes it's hard to do the right thing.
When the pressure's coming down like lightning,
It's like they want me to be perfect,
When they don't even know that I'm hurting.
(Bazen doğru şeyi yapmak zordur,
Baskı bir şimşek gibi geldiğinde
Benim mükemmel olmamı istiyor gibiler. Benim üzüldüğümü bilmeden bile.)

This life's not easy, I'm not made out of steel.
Don't forget that I'm human, don't forget that I'm real.
You act like you know me, but you never will.
But that's one thing that I know for sure.
I'll show you.
(Bu hayat kolay değil, ben çelikten değilim.
Benim de insan olduğumu unutma, benim gerçek olduğumu unutma.
Beni tanıyor gibi davranıyorsun, ama asla bilemeyeceksin.
Ama emin olduğum tek bir şey var.
Sana göstereceğim.)

I got to learn things, learn them the hard way.
To see what it feels like, no matter what they say.
(Yeni şeyler öğreneceğim, zor yoldan öğreneceğim.
Nasıl hissettirdiğini görmek için, ne derlerse desinler.)

"Neden buradasın?" dedim bir anda.

Hafifçe gülümseyerek başını bana çevirdi.
Ağaçlardaki ışıklar sayesinde yüzü iyice aydınlanıyordu.

Pürüzsüz teni, sarı saçları(multide), bal rengi gözleri, küçük burnu, ince ve pembe dudaklarıyla tek kelimeyle muhteşem görünüyordu. Belkide böyle düşünmem doğru değildi, ama umrumda da değildi.

Cevap vermeden duvardan aşağı indi ve ellerini bana uzattı. Bende üstelememeye karar vererek ellerimi ona uzattım ve yine kendimi ona bıraktım.

Beni de aşağı indirdikten sonra, ellerimi bıraktı ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Bende sessizce arkasından ilerledim.

Okula yaklaştığımızda herkesin Bieber'ı aradığını farkettim. Gördüklerinde bize doğru gelmeye başlamışlardı. Bieber, son kez arkasını dönüp gülümsedi ve "Teşekkür ederim. İyi öpüşüyorsun." diye fısıldadı.

O tekrar dönüp yürümeye başladığında, olduğum yerde durdum ve bu gece yaşadıklarımı düşündüm.

Taylor yanıma geldiğinde, ne kadar süredir orda beklediğimi bile bilmiyordum.

Sadece bu geceyi asla unutamayacağıma emin olduğumu biliyordum.

perfect // jelena fanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin