*Multiye baktıkça gülesim geliyor wlwmkekr
##
"Seni dinliyorum Selena Marie." diyen okul müdürümüze kendimi acındırmak için üzgün bir bakış atıp ellerimi birbirine doladım.
"Aslında, şey, Taylor'un haberi vardı." dedim ağzımın içinde mırıldanarak. Bu kadından korkuyordum.
"Taylor'un haberi olması beni ilgilendirmiyor. Benim haberim yoktu Selena. Bu aralar iyice sorumsuz oldun. Zaten çoğu ders notun düşüktü, artık derslere bile gelmemeye başladın. Dersleri bırak gece bile okula gelmemişsin. Çabuk söyle, neredeydin?"
Justin Bieber'ın huzurlu kolları arasında uyuyordum. diye düşündüm içimden.
Benim şuan yatağımda yatıp, Justin'in sürpizini düşünmem gerekiyordu, burda olmam değil.
"Sizene?" dedim birden gelen cesaretle. "Üzgünüm ama ailemin haberi vardı. Bunun sizi ilgilendireceğini sanmıyorum."
Bozulduğu her halinden belli olan müdürümüz "Babanı arayabileceğimi biliyorsun, değil mi?" diye sorduğunda içimden kötü kız kahkahaları atıyordum.
"Elbette arayabilirsiniz, buyrun buyrun arayın." dedikten sonra kapıyı çekip odadan çıktım. Babamın telefonu açmayacağını bildiğimden rahattım.
Odama doğru yürümeye başlamıştım ki, aniden önüme çıkan kişiyle çığlık atmak için ağzımı açmam bir oldu. Ama o benden önce davranarak elini ağzıma kapattı.
"Benim, Justin. Bağırıp buraya toplayacaksın herkesi şimdi. Bi' sus be kızım."
"Aniden önüme çıkan sensin. Ben napayım ya?" diye söylenip kollarımı birbirine doladım. Sanırım trip atacaktım.
"Ya tamam bir şey demedim. Hadi hazırlan, gidelim." dedi bir tutam saçımı alıp kulağımın arkasına sıkıştırırken.
"Nereye?" dedim aniden ona dönüp.
"Ne çabuk affettin öyle?" dedi sırıtarak.
Tekrar arkamı dönüp, kaşlarımı çattım. "Tamam, tamam. Bir şey demedim ya, bir sürprizim vardı ya sana." dedi kulağıma eğilip.
Eğer bunu beni delirtmek için yapıyorsa, kesinlikle başarıyordu.
"Nereye gideceğiz?" dedim hafifçe ona dönüp.
"Güzel bir yere." dedi gülümseyerek. Onun bu hallerine alıştığım için bende gülümsedim ve kafamı hafifçe iki yana sallayarak peşinden gitmeye başladım.
##
"Buraya neden geldik Jus?" dedim şaşkınlığımı gizleyemeyerek.
Çok güzel bir yerdi, manzara muhteşemdi. Ama lüks ve pahalı bir yer olduğu her halinden anlaşılıyordu. Buna rağmen her yer bomboştu. Sadece ikimiz vardık. Bir dakika, sadece ikimiz mi vardık?
Yüzümü Justin'e döndüm ve cevap beklercesine baktım.
O da bana bakıp gülümsedi ve "Yalnız olalım istedim." diyip omuz silkti. Bu hali fazlasıyla tatlıydı.
"Hem sana başka bir sürprizim daha var." dedi hafifçe göz kırparak.
"Sürpriz içinde sürpriz ha? Bu romantikliği neye borçluyuz?"
"Sanırım sonunda evlenecek birini bulmamın şerefine." deyip beni arkada bırakarak masaya doğru yürümeye başladı.
Bense arkada şok olmuş bir biçimde kalmıştım.
'Evlenecek birini bulmamın' mı demişti o?
Bir anda aklıma gelen şeyle gözlerimi kocaman açarak Justin'e döndüm.
"Kim o birisi? Çabuk söyle Justin." dedim ağlamaklı bir sesle.
Önce yüzüme ciddi olup olmadığımı anlamak ister gibi baktı. Ciddi olduğumu anlayınca da kafasını iki yana sallayarak abartılı bir şekilde gözlerini devirdi.
"Neden senin gibi bir salağa aşık oldum bilmiyorum ama sanırım kalp istediğini istiyor." dedi hafifçe gülümseyerek.
Önce salak dediği için kaşlarımı çattım, sonra aşık olduğunu söyleyince gülümsedim. Tam olarak ne söylediğini anlayınca da kıkırdayarak Justin'in boynuna atladım.
O da kollarını bana doladı ve sıkıca sarılmama karşılık verdi.
"Ciddi misin?" dedim kafamı biraz geriye çekerek.
Cevap vermeden elini kafama getirdi ve göğsüne doğru bastırıp "Kes sesini de sarıl." dedi.
"Çok romantiksin." dedim gülerek.
"Öyleyimdir. Şimdi hadi gel yemek yiyelim, eve gidince daha neler göstereceğim ben sana." dedi o da benim gülmeme karşılık gülerek.
Boynumun köküne kadar kızardığıma emin olurken elinden tuttum ve masaya doğru yürümeye başladık.
Voteler çoğalmadıkça yeni bölüm atmayacağım bilginiz olsun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
perfect // jelena fanfiction
Fanfictionmükemmel // jelena hayran kurgu "Onu seviyorum. Selena'yı seviyorum. Onu sevmekten asla vazgeçmeyeceğim." -Justin Drew Bieber