*Multi; Justin&Kendall. Bölümü okuduğunuzda anlarsınız wldkd Hailey'i hikayeye katmak istemediğim için modeli Kendall yapacağım by.
(Ertesi Gün)
-
Dün gece gözüme uyku girmemişti. Justin'le hiçbir şey olmamış gibi yemeğimizi yedikten sonra beni okula getirmiş,ayrılırken de dudağımın kenarına küçük bir öpücük kondurup, "Yarın bekliyor olacağım." demişti.
Dün geceden sonra onu istemediğimi söyleyemezdim. Bugün onunla gidecektim ve onu dünyama aldığımı gösterecektim.
"Çok güzel oldun." diyen Taylor'a döndüm. Gözleri dolu dolu olmuş beni süzüyordu.
Gözlerini gözlerime çıkardı ve "Seni seviyorum Marie, mutlu ol olur mu?" dedi.
"Olacağım." dedim gülümseyerek ve kendime çekip ona sarıldım.
Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için şanslıydım.
"Hadi geç kalacaksın aptal." dedi saçlarımdan tutup çekiştirirken.
Gülümseyerek ondan ayrıldım. Bu aralar çok fazla gülümsüyordum. Umarım böyle olmaya da devam ederdi çünkü artık üzülmek istemiyordum.
##
"Dondum ama hadi ya." dedim sesli bir şekilde.
Nerde kalmıştı bu çocuk?
Telefonun tuş kilidini açtım ve saate baktım. 20:49
Tam 49 dakikadır aşağıda bekliyordum ama Justin gelmemişti. Her ne kadar karamsar düşünmemeye çalışsam da başına bir şey gelmesinden korkuyordum.
Bilmem kaçıncı kez numarasını çevirip onu ararken gözlerimle de yolu tarıyordum. Artık gelse iyi olurdu.
Ben Justin'i ararken arkadan da başka bir numara arıyordu.
Taylor olduğunu gördüğümde Justin'in aramasını kapattım ve Taylor'a cevap verdim.
"Efendim?" dedim sesli şekilde nefes vererek.
"Gelmedi değil mi hala?" dedi. Sanki sesi bir garipti.
"Evet gelmedi hala. Sana ne oldu? Sesin niye böyle geliyor Tay?"
"Marie, Justin'i boşver. Gelmeyecek gibi duruyor. Yukarıya gel." dedi.
"Ama ya ben yukarıya çıktığımda gelip, hiç inmediğimi zannederse?" dedim. Kendi sesimin ne kadar umutsuz çıktığını o an farkettim.
"Aslına bakarsan biraz meşgul gibi görünüyor. Aklına geleceğini bile sanmıyorum." Son cümlesini söylerken hiddetlenmişti.
"Ne diyorsun sen Taylor?" dedim. Korku ve endişe tüm vücudumu ele geçirmişti.
"Selena." dedi Taylor tekrardan. "Odaya gel."
##
"Nasıl yapar bunu nasıl?!" diye tekrardan bağırdım.
Zaten ne bekliyordum ki? Gerçekten benimle olmak istediğini felan mı?
"Benim dünyama girmek istediğini söylemişti." dedim yavaşça yere çökerken.
"Selly." diyerek yanıma oturdu Taylor. O da ağladı ağlayacak gibi duruyordu.
"Yapma böyle. Değmez."
"Ona inanmıştım." dedim Taylor'ı duymazdan gelerek.
Kalp kırıklığı kadar berbat bir duygu yoktu. Ona inanmaya hazırdım, güvenecektim. Hayatımda ilk kez bir erkeği sevmeye başladığımı hissetmiştim. Ama o ne yapmıştı?
Ben onu beklerken o ünlü model Kendall Jenner'la barlarda geziyordu.
"Neden yaptı ki?" dedim. "Neden umut verdi ki bana?"
Artık gözyaşlarımı silmeye uğraşmıyordum çünkü hiç durmadan kendilerinden akıyorlardı.
"Nefret ediyorum." dedim. "O orusbudan da(üzgünüm kendallcım), o adamdan da nefret ediyorum."
Gerçekten de nefret ettiğimi hissediyordum.
Zaten neden sevmeye çalışmıştım ki? O ve ben çok ayrı insanlardık. Asla olmayacak bir şeydi bu. Niye umutlanmıştım ki?
Yalpalayarak da olsa ayağa kalkıp banyoya gittim.
Gülümseyerek Taylor'a yaptırdığım makyajı, ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerimle sildim.
Kapıyı hafifçe açıp kapının önünde bekleyen Taylor'dan bir çift pijama istedim.
Taylor kısa süre içerisinde istediklerimi getirince üzerimdeki beyaz elbiseyi çıkardım ve siyah şortumla, siyah atletimi üzerime geçirdim.
Ellerimle saçlarımı dağıttım ve dağıttıktan sonrada dağınık bir topuz yaptım.
Kıpkırmızı gözler ve bomboş bakışlarla banyodan çıktığımda herkes uyumuştu. Sadece Taylor uyanıktı.
Yüzüme dikkatlice baktı ve kollarını bana sardı. Sanki bunu bekliyormuşum gibi bende kollarımı ona sardım. İkimizde sessizce ağlıyorduk. Hıçkırıklarım giderek artarken kollarını başıma sardı.
"Atlatacaksın." dedi. "Unutacaksın bebeğim, güven bana."
"Canım acıyor." diye fısıldadım hıçkırıklarımı bastırmaya çalışırken.
"Kahretsin, çok canım acıyor."
(Sadece Selena'yı Justin'den ayrıldığında böyle ağlarken düşünsenize, ben niye düşündüysem sanki nefes alamıyorum.)
##
(2 hafta sonra)
Güneşli günlerden nefret ediyordum. Aynı şuanda olduğu gibi.
Keşke siyah giymeseydim diye geçirdim içimden.
Altı üstü bir poğaça almaya gidecektim ama sıcakta erimiştim resmen.
Erimeden tek vücut olarak okulun kapısına vardığımda güvenlikçimize bir selam verdim ve içeri girdim. Seviyordum o adamı.
Odamın kapısının önüne geldiğimde arkadan "Hey,sen!" diye seslenen bir erkek durmamı sağladı.
Normalde olsa takmazdım ama kızlar yurdunda olan bu adama bakmak için arkamı döndüm.
Bana dediğini sanmıyordum ama direk bana bakıyordu.
"Sana demiyor, dönsene önüne Selena." diye kendime kızdıktan sonra anahtarı bulmak için elimi şortumun cebine soktum.
Tam anahtarı bulmuştum ki koluma dolanan bir el yüzünden hem anahtar hemde poğaçalar elimden düştü.
Sinirle dönüp, "Ne var?" diye çemkirdim çocuğun suratına.
Gülümseyerek elini çekti ve "Üzgünüm, ben Justin'in arkadaşıy- hey bekle..."
Justin adını duyar duymaz koşmaya başlayıp tuvaletin içerisine girdim. Kabinlerden birine girip kapıyı kilitledim.
Bunu neden yapmıştım bilmiyordum ama umrumda da değildi.
O pislik adamı daha yeni yeni unutmaya başlamıştım-kesin öyledir- ve tekrar hatırlamak istemiyordum.
Tuvaletin içerisine giren nefes sesleriyle olduğum yerde durdum.
"Hey neredesin? Buraya kaçtığını gördüm tamam mı saklanma benden."
Benden cevap alamayınca sesli bir şekilde nefes verdi ve devam etti.
"Sadece Justin'in arkadaşıyım tamam mı? Adım Alfredo. Demek istediğim şu Justin çok üzgün ve o gerizekalı üzgün olduğunda hiç çekilmiyor. O yüzden dışarıya çık da konuşalım."
Ne yani Justin üzgün müydü? Gitsin Kendall'la ilgilensin o demek istesem de kendimi tuttum, bir daha onun herhangi bir arkadaşıyla karşılaşabileceğimi sanmıyordum.
Bu yüzden kabinin kilidini yavaşça çevirip dışarıya çıktım.
Bunu yaptığıma pişman olacağımı biliyordum ama omuz silkip adının Alfredo olduğunu öğrendiğim çocuğun karşısına geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
perfect // jelena fanfiction
Fanfictionmükemmel // jelena hayran kurgu "Onu seviyorum. Selena'yı seviyorum. Onu sevmekten asla vazgeçmeyeceğim." -Justin Drew Bieber