Hava limanındaki işlerimiz bitmiş,Seo Joon ile oturarak Go Ah Ra ve Kang Min Hyuk'u bekliyorduk.Kore'ye yeniden dönmemin nedenini sadece kendim biliyordum.Bunu Go Ah Ra'ya bile söylememiştim.Jimin'in düğünü için buradaydım. Nede olsa davet gönderilen yere gitmek gerekir değil mi?
Seo Joon sürekli bir panik halinde olup sürekli bana sorular soruyordu. Burada olmamız gerekmiyordu.Haklıydı da.Benim üzülmemi hiçbir zaman istemeyip yanımda olup,her seferinde elimi tutacağını biliyordum.Bundan zaten şüphem yoktu.Şüphem kendimdi.Kendimden şüphe ettiğim kadar hiç kimseden etmemiştim.Aşka inanmak zordu.İnanmıştım ama gördüğüm tek şey yine boş odanın içinde duran bir bendi.Bunu kimse durduramazdı.Jimin'in yaptıklarını unutmasamda onun o suratını gördüğümde yine tüm yelkenlerim suya inecekti.Kendimi çok iyi biliyordum.Ama yinede burada olup gerçeklerle yüzleşmek zorundaydım.Başka bir çarem yoktu.Ben elimden gelebilecek her şeyimi yapmıştım.Bir insan için yapılabilecek her şeyi yaptığıma inanıyordum.Şimdi bunun meyvesi olan düğünü izleyecektim.Hemde haketmediğim bir şekilde.
Seo Joon hızlıca elimi tutarak bağırdığında kendime geldim.
''Geliyorlar!'' dedi heyecanlı bir şekilde.Onları görünce kucağımdaki çantamı oturduğum yere bırakarak hızlıca Go Ah Ra'ya koştum.
Birbirimize sıkıca sarılma faslımız bittiğinde Seo Joon yanımıza gelip;
''Merhaba!'' dedi her ikisine de.Ama onların suratı fazlasıyla asıktı.
Go Ah Ra en sonunda dayanamayıp kuru bir ''Merhaba!'' ile geçiştirdi.Bu durum Seo Joon'un kalbini kırmışa benziyordu.Derin bir nefes aldı ve bana dönüp;
''Siz büyükbabanın evine mi gideceksiniz?''
Cevabını bilmediğim bir sorudan dolayı Go Ah Ra'ya baktım.Yine aynı şekilde;
''Evet.'' dedi.
Seo Joon artık bu duruma alışmalıydı.Çünkü Go Ah Ra ve Kang Min Hyuk gerçekten ondan haz alıyor gibi değillerdi.
''Pekala o zaman siz oraya gidin.Benim bir kaç işim var.Daha sonra görüşürüz canım.'' dedi ve yanağıma bir öpücük bıraktıktan sonra çantasını aldı ve gülümseyerek yanımızdan ayrıldı.Arkasından baka kalan Go Ah Ra bana dönerek;
''Evin bana bir şaka yaptığını söyle.Onunla evlenmiyorsun,değil mi?'' diyerek umut dolu gözlerle gözlerimin içine baktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Şey..Ben özür dilerim...'' dedim ikisine de masum bakışlar atarak.
Min Hyuk;
''Gerçekten tüm bu olanlara inanmak istemiyorum.'' dedi ve suratını ekşitti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
