"Belki de hayatımın aşkı; evleneceğim kişi, burada çıkacaktır karşıma. Kim bilir...
15 Eylül 2014 "
Hani eskiler der ya "Üniversitede birini buldun buldun, bulamadın zor evlenirsin" diye bu koca karı sözüne nedense içten içe inanmıştım. Öyle ki üniversiteye başlayacağım ilk sene kaydımı yaptırdıktan birkaç gün sonra tekrar okula gittiğim de bahçedeki banklardan birine oturup binayı incelerken istemsizce kendimi bu düşüncenin içinde buldum. İçimde çok garip bir his vardı. O zamanlar ki tek isteğim monoton geçen hayatıma heyecan gelmeseydi. Aşkın bile heyecan verenini dilemiştim. "Beni yoracak, tutkulu bir ilişkim olsun" diye ortalıkta gezerken meğer ne fütursuzca sallıyormuşum kelimeleri, ne kadar tehlikeli dilekler de bulunuyormuşum... Aynı zamanda da meğer ne kadar içten diliyormuşum.
~0~
Üniversitenin ilk yılında olan biri için hazırlık okumak bir nevi üzerindeki acemiliği atmak için bir alternatifmiş. Bunu aylar geçip okula alışmaya başladıkça fark ediyordum. Hatta iyi kötü bir dönemi bitirip sömestr tatilini de, bir kuru daha geride bırakarak huzurlu bir şekilde değerlendiriyordum. Tabi huzurdan anlayışım hiçbir işim engelim olmadan dilediğim gibi internette vakit geçirebilmek, tüm gün odamda uzanarak laptop kucağımda, kahvem elimde, saçlarım deli kız topuzu ile üzerimde polar eşofman ve sweatshirt ile amaçsızca günü değerlendirmekten ibaretti.
Dışarı çıkmaktan pek hoşlanan biri olmadım, her zaman en güvende ve sakin hissettiğim yer evimdi. Yıllar geçip bir şeyler değişse de benden geriye değişmeyen tek şey hala bu olsa gerek. Gerçi bu sömestr tatili diğerlerine göre daha sert geçiyordu sanki. Dışarı çıkmayı dilesem bile hava koşulları beni eve mahkum ediyordu. Kış çetin geçecek, etkisi uzun sürecekti, belliydi...
Yeni dönemle beraber yeni bir kura başlamama da az bir süre kalmış olmasına rağmen içim havalardan mı bilinmez üşüyordu. Bir yanımda nedenini bilmediğim bir korku, diğer yanımda ise bir heyecan vardı. Sanki geçen güz döneminden bir şeylerin farklı olmasını istiyordum, çünkü önümüz bahardı. İlkbaharın gelişi ise her zaman heyecanlandırırdı beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy
RomantizmHikayede ki kişi ve olayların büyük kısmı gerçek olmakla beraber küçük bir miktar kurgu kısmı da yer almaktadır.