--7--

144 9 0
                                    

Kadın başlattı anlatmaya:



Bundan yıllar önce burada da bir isyan çıkmış ve halk birbiri ile savaşmış, Senin de çocukken buralardan biri olduğunu söyledim. isyan sırasında kaçan halktan birinin çocuğu olduğunu ve kaçtıkları yerde büyüdüğünü oranın dili oranın kültürü ile yetiştiğini söyledim.



Konuşmasını kestim. Sen neden böyle birşey yaptın, ben onlardan biri değilim dedim.
Kadının gözlerinden bir yaş damlası aktı, sen de benim halkımdan birisin gerçekte. Ben halkımdan çok kişinin öldürüldüğünü gördüm, buna da katlanamam dedi. Kalktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu, ben ise hiç bir tepki vermeden bakakaldım öylece. O sırada asker içeri girmişti ve onu takip etmemi söyledi. Beni bir barakanın önüne zütürdü, kadın da yanımdaydı ve tercüme edecekti muhtemelen.


Barakanın önüne geldiğimizde kadın asker ile konuştuktan sonra bana bu senin barakan dedi, ve biraz da gülümseyerek şanslısın aslında, benim kaldığım yere yakınmış baksana. Çok uzak değil dedi. Hiç birşey demeden başımı salladım sadece. Az ileride bir ahır vardı ve burada evcil hayvanları vardı. asker onu işaret ederek birşeyler anlattı. kadın bundan sonra buradaki hayvanlara bakacakmışsın. öyle emir gelmiş dedi. Aslında benim için bir fırsat diye düşündüm. Çünkü burada eskisi gibi gücümü toparladığımda güvenlerini kazandığımda rahatlıkla kaçabilecek ve sonra da gelip hepsinden tüm o olanların hesabını sorabilirim düşüncesi oluşmuştu kafamda.


Kadın yapacağım işleri de bana söyledikten sonra gitti. Tek başıma kalmıştım aslında. Tüm insanlar bana biraz çekince biraz endişe biraz korku ile bakıyorlardı. Zarar vereceğimi düşünüyorlardı sanki, haklı olarak tabii...


Ben bana yapılan işlere biraz baktıktan sonra o işi yapmaya başladım. Benim için bir antrenman niteliği taşıyacaktı belki de. Eski asker ruhuma geri dönecektim. işleri yapmaya başladım. GÜnler geçiyordu artık. ben tamamen işlerime yoğunlaşmıştım, sabah ahıra gider hayvanlara bakar öğlen ve akşam vakitlerinde evime dönerdim. Böylece aylar geçti aradan. Ben iyiden iyiye toparlamıştım kendimi. 

 


Bir gün akşam vakti ortalıkta pek ses yoktu. Yemeğimi yemiş sonrasında kendi yatağıma uzanmış bir halde düşünceler içerisindeyken kapının hafifçe çalındığını duydum, ürpermiştim önce. Çünkü bu saatte kimse pek dışarıda kalmaz ve gelip gitmeler olmazdı. Elime sertçe bir cisim alıp kapının ardından biraz düşük bir ses tonu ile kim var orada diye seslendim. Bir kadın sesi geldi fısıltılı bir şekilde. Kapıyı açmak ile açmamak arasında tereddütte idim. Biraz da duygularıma hakim olamadığımdan dolayı kapıyı açtım. Karşımda "Elissa"yı gördüm. Elissa bana hep yardım eden o güzel yeşil gözlü kadının adı idi. Elissa içeri girdi, ben de kapının dışına çıkıp gizlice etrafta kimse olup olmadığına baktım. kimse yoktu ya da en azından ben öyle düşünmüştüm. Kapıyı yavaşça kapattım ve ben de içeri girdim. Elissa oturmuştu, hoşgeldin Bir problem mi var diye sordum. Hayır dedi. Bir sorun yok, seni merak ettim birkaç gündür seni pek göremedim dedi. Gördüğün gibiyim işte daha iyi olmaya çalışıyorum, toparlanmaya çalışıyorum dedim. insanlar artık eskisi gibi bana yabani biriymiş gözü ile bakmıyorlar dedim. Hem dilinizi de öğrendim sayılır, daha rahat iletişim kurabiliyorum dedim. Biraz konuştuk muhabbet ettik, muhabbetten zamanın nasıl geçtiğini de bilmiyordum. Bayağı ilerlemişti galiba, Elissa benim artık gitmem gerek, kimsenin bu durumdan haberdar olmasını ikimiz de istemeyiz dedi.


Aslında mutlu olmuştum elissanın böylesine bir misafirliğine. Çünkü elissayı görünce içimde daha farklı daha güzel şeyler olmaya başlıyordu. Kendimi uzun bir zamandır mutlu hissetmiyorken elissayı gördüğüm anlar sanki dünyanın en mutlu adamı benmiş gibi hissediyordum. Acaba aşık mı oluyordum bilmiyordum. Çok farklı bir histi.


Aradan günler geçtikçe ben işime gidip geliyordum, akşamları birşeyler yedikten bazen elissa beni ziyarete geliyor onunla sohbet ediyor konuşuyorduk.


Bir gün yine yatağımda uzanırken kapının çaldığını duydum ve elissa olduğunu düşünerek büyük bir sevinçle kapıyı açtım, karşımda duran kişiyi görünce şoka uğramıştım. Karşımda bir asker vardı. Acaba birşeyler ters mi gitmişti. Bir iki kelimeyi tekrar ederek " ne ne ol ne oldu?" dedim. bana nöbetçilerin birkaçı etrafta bir bağrışma sesi duymuş, bir bilgin varmı senin de diye sordu. Hayır diyerek cevapladım. Hiç birşey demeden arkasını dönüp gitti. Rahatlamıştım, bir sorun yoktu.  

Ortaçağ'dan Bugüne ReenkarnasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin