*7.Bölüm*

105 46 7
                                    

Medya : Can

Uyandığımda belli belirsiz bi mutluluk vardı üstümde. Aynı şekilde hüzün de vardı. Bugün biraz tuhaftım. Üstümdeki yorgunluğu atmak için ılık bi duş alıp odama geçtim. Saçlarımı düzleştirip göbeği açık ince askılı bi tshirt giydim altına da siyah yüksekbel pantolunumu giyip biraz rimel ve mat bir ruj sürdüm. Bişeyler atıştırdıktan sonra Nur'u almadan okula geçtim. Okula gittiğimde sadece Can vardı.

"Günaydın" deyip ağır gelen kafamı omuzlarına koydum.

"Günaydın da Simay ne bu hal" dedi

"Kıyafetime karışma bugün nolur kaçacak halim yok"

"Hayır kızım ona demiyorum. Çökmüş gibisin noldu?" kötü hissettiğimi anlamış demek ki

"Bilmiyorum ya kendimi iyi hissetmiyorum sebebsiz..." deyip sustum. Aslında ona dün Doruk'un dediklerini anlatmak istemiştim , sonra onun da arkadaşı olduğundan sesimi çıkartmadım.

Kısa süre sonra Beste , Ege ve Zülal geldi. Aslında Zülal'in yanında gözlerim Doruk'u aramıştı ama yoktu.

"Günaydın" dediklerinde sadece bakıp gülümsemekle yetindim. Biraz bahçe de oturduktan sonra okula girmek için ayaklanınca Can'ın omuzlarına koyduğum başımı kaldırdım ve kolunda yürümeye devam ettim. Kafamı kaldırırken ki manzara hiç hoşuma gitmemişti. Doruk , dün o sevmiyorum dediği kızla el ele okula girmişti. Yorgun vücudum onları görünce daha da bi yorulmuştu. Rengim iyice kaçmıştı.

Dorukla göz göze geldiğimizde güzel kahvelerini görmüştüm. O an neye uğradığımı şaşırdım. Çünkü ben kaçırmasam gözlerimi o da kaçırmayacaktı. Daha fazla görmemek için kafamı çevirdim.

"Ooo yenge yapmış bizimkisi" diyen Can'a bakıp gözlerimi devirdim. Rengim iyice sararmıştı , sebebi olmadan nası bu kadar kötü oldum anlayamıyorum.

"Simay rengin çok tuhaf bişeyin mi var" Nur'u sadece başımı sallayarak cevap verdim. Tam okula girerken yanıma baktığımda Doruk'un pür dikkat bana baktığını gördüm. Yanında sevgilisi varken bu ne cesaret ?

Sınıfa gelip oturduğumuzda kafamı sıraya koymuştum. Ateşimin çıktığını hissedince tuvalete gitmek için kalkıp sınıftan çıktım. Tuvalete girdiğimde kimseler yoktu. Bi an ki dalgınlıkla yüzümü yıkarken makyajım heryerime bulaşmıştı. Kahretsin ki peçete de yoktu. Kapıdan çıkıp sınıfa gidecekken kapı da bekleyen Doruktu

"İyi misin ? " dedi "noldu suratına senin" dedi ve yakınlaşıp gözlerini gözlerime dikti aramızda sadece 4 5 cm vardı. Bende onunkilere baktım. Kahretsin ki çok güzel gözleri vardı be.

"Islak mendil almamı istermisin?" Derken bi yandan baş parmağıyla akan rimelimi silmeye çalışıyordu.

"Yok sağol kız arkadaşın görürse sorun çıkar" dedim.

"Ya git ondan kız arkadaş mı olur sabah okul kapısında elimi bi tuttu bidaha da bırakmadı gerizekalı"

"Beni ilgilendirmez." dediğimde gözlerini kaçırıp derin bir of çekti. Sonrasında beni kolunun altına alıp kantine götürmeye başladı.

"Ne yapıyorsun Doruk ?" dediğimde çok tatlı bi şekilde gülmüştü. 'Ulan öyle güzel gülünür mü be' iç sesim bu çocuğu beğenmişe benziyordu.

"Bu kılıkla insanlara görünmek istemezsin bence" deyip gülümsedi ve polarının içine sokmuştu kafamı "gel buraya gel" deyip güldü. Polarından parfümünün kokusunu çekiyordum içime.  Çikolata ve sigara kokuyordu. İğrenç sigara kokusunu yok etmişti kokusu.

Kantine geldiğimizde bana ıslak mendil su ve ilaç almıştı. İlk başta ıslak mendille makyajımı silerken ilacı içmemi istedi. Öyle narin siliyordu ki sanki canımı acıtmaya kıyamıyormuş gibiydi. O suratıma odaklanmışken bende onun gözlerini , kirpiklerini , yüzünü inceliyordum. Kusursuz denecek kadar güzel yüzü vardı. Kirli sakalı ona çok yakışmıştı.

"Şey ben teşekkür ederim" dedim yavaşça. Kulağıma yaklaşıp söyledikleri çok hoşuma gitmişti

"Önemli değil" kısık sesle söylediğinde nefesini kulağımda hissettiğimde ürpermiştim.

Flört ettiği bi kız olmasına rağmen neden bu şekilde davranıyordu ? Neden yakındı bana ? Neden öyle güzel bakıyordu gözleri ? Aklım sorularla bana oyun oynuyordu. Eğer bana biraz daha böyle davranırsa hoşlanmaktan veya etkilenmekten çok korkuyordum. Çünkü ben Ege ve Candan başka bi erkeğe nası güvenebilirim bilmiyorum.

"Gitsek mi artık?" dediğimde kafası onaylayıp sınıfa doğru yürüdük. Nur ve Can merak etmiş olacak ki koridor da bizi arıyorlardı.

"Nerdesiniz kızım siz meraktan öldük" dediler

"Biraz ateşi çıkmış da hanımefendinin ilaç falan aldık" demişti Doruk. Ama yumuşacık elleriyle yüzümü sildiğini söylememişti. Öküz!

*

Biraz sınıfta oturduktan sonra dışarı çıktık. Bu gece bize geleceklerinden çok heyecanlıydım. 2 hafta boyu koskoca ev sadece bizimdi. Sadece bizim!

"Bugün akşam bizdesiniz. Vee 2 hafta bizde kalıyosunuz. Bişey olmadıktan sonra gitmek yok. İtiraz yok. Kabul edilmiştir." deyip güldüm

"Tabi kızım çok eğlenicez bi yere gitmiyo kimse" diyen Can , Nur'a çok güzel bi bakış atmıştı. Ege ve Besteden sonra bi de bunlar- neyse neyse.

"Siz gelmeden ben alışverişi yaparım. Özel olarak istediğiniz bişey var mı" dediğimde yok demişlerdi. Bende bi an önce çıkış olmasını bekliyordum. Çünkü eve gidip hazırlık yapmam gerekiyordu. Birsürü film indirecektim. Bütün hafta eğlenmek için herşeyi yapacaktık.

***

Eve geldiğimde hemen üstümü değiştirip alışverişe gitmek için evden çıktım. Kulaklıklarımı takıp yürümeye başladım. Markete girecekken Doruk'u gördüm parkta o kızla oturuyordu. Öyle eğleniyorlardı ki kıskanmıştım. Ben onu görmüştüm ama o beni görmemişti.

Markete girip sepet aldıktan sonra reyonları gezmeye başlıyordum ki bi el sepeti tutup çekti ve yerine bi araba koydu.

"Onunla herşeyi taşıyamazsın ağır olur" bu kokuyu tanıyordum.

"Sağol" dedim sadece ve arkamdan geliyordu. "Bi sorun mu var?" dediğimde sadece kafasını sallamakla yetindi.

"Parkta iyiydiniz keşke gelmeseydin" gözlerim reyona bakarken arkamdan o da bana bakıyordu.

"Kaç defa daha söylemem gerek ? Kızı sevmiyorum bile"

"Yanındayken gülüp eğleniyosun ama " dediğimde derin bi of çekip sustu.

*

Alışverişi bitirip poşetleri tam elime aldım çıkıyordum ki Doruk taşımak için ellerimden aldı. Tam bu sırada ellerini ellerimde hissettiğimde kalp atışlarımı duyabiliyordum. Ne oluyor bana böyle. 4 5 günlük bi çocuğu sevi- ne saçmalıyorum ben deyip kulaklıklarımı taktım.

Evin önüne doğru yürürken kulağımdan kulaklığımı çıkaran Doruk sinirlenmeme sebep oldu.

"Ayıp ayıp misafirin yanında böyle mi olunur kızım" dediğinde güldüm

"Hahaha henüz misafir değilsin eve gelince misafir olucaksın " dediğimde bozulmuştu. Bişey demeden sustu ve eve kadar konuşmadı. Kapının önüne gelince poşetleri bırakıp gitti. Teşekkür ettikten sonra arkasından bağırdığım da bana bakmıştı

"Akşama misafir ediyorum seni unutma! erkenden burda olun" dedim ve gitti.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Kavuşmak Üzere Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin