Medya : Doruk
Saat 10a geliyordu annemler giderken bizimkiler de yavaş yavaş geliyorlardı.
"İyi yolculuklar annecim." deyip öptükten sonra nasihatlerini vermeden gitmeyi ihmal etmedi.
"Kızım arkadaşlarını güzelce ağırla. Ben sık sık ararım. Paraya ihtiyacın olur diye odana bıraktık. Dikkat edin. " deyip o da öptükten sonra gittiler. Nur Ege ve Beste gelmişti. Biz Nur'la mutfaktayken Ege ve Beste'yi rahat bırakmıştık.
Kısa bi süre sonra Doruk ve Zülal de gelmişti. Çantalarını ellerinden alıp içeri davet etmiştim. Doruk'un içeri girerken ki bakışı içimi eritmişti. Ardından herkes salonda oturup konuşurken Can'ı beklemeye koyulduk. Kısa bi süre sonra kapı çaldığında Nur hemen kapıya koştu.
"Hoşgeldiiin" deyip sarılıp öptü Can'ı. Bizim bunlar baya bi samimileşmiş. 4ü de sevgili olur kesin. Bende sap kalırım ne güzel.
"Ee napıyoruz bakalım" Can gelir gelmez eğlenme peşindeydi.
"Ya bi dur üstünüze rahat bişeyler giyin odalarınızı üst katta hazırladık. Kızlar benim odama erkekler de karşısındakine " kendimi emir komutanı gibi hissetmiştim.
***
Filmi seçememiştik bir türlü. Biri romantik ister , biri komedi , biri aksiyon , Doruk da korku. Bi fikrini söylemeyen ben cesaretlenip korkuyu seçtim. Bunu yaparken Doruk'a bakıyordum. O korku istemişti. Neden onun istediğini seçtim bilmiyordum aslında. Korku filmlerini çok severim ama sonrasında çok korkarım.
"Tamam o zaman daha 2 hafta var bol bol izleriz" herkes Nur'un dediklerine katılırken Can'ın söyledikleri beni baya baya şaşırtmıştı.
"Sen en iyisini bilirsin güzelim" deyip göz kırptı. Valla bunlar sevgili olucak.
"Iıı tamam şey hadi o zaman izleyelim hemen" utanan Nur'u ayrı seviyordum. Bütün masumluğu diline vurunca daha bi tatlı oluyor bu kız.
Ege ve Beste bi yana Can ve Nur bi yana oturdu. Korkudan altıma sıçmak üzereydim ama Dorukta Zülalle oturuyordu. Korksam üstüne atlayacak kimsem yoktu. Kucağıma aldığım yastığı korktuğum zaman suratıma kapatıyordum. Herkes filmi dikkatlice izlerken benim gözüm Doruk'a gidiyordu. Bi ara Zülal kafasıyla benim yanımı gösterdi ve Doruk yanıma oturdu.
Aslında korktuğumda ona sarılırım falan diye korkuyordum da. Film devam ederken kucağımdaki yastığı alıp başının altına koydu. Öküz! Şimdi korksam neye sarılcam ben. Sana mı ?
"Bak gelicek şimdi valla gelcek gel Nur gel sarıl bana bakma buraya çok korkunç" ulan bu Can ne ara bu kadar fırsatçı oldu? Derken korku sahnesiyle kendimi çığlık atarken Doruk'un kollarında buldum. Ellerimi beline dolamış kafamı da göğsüne yaslamıştım.
Kokusu buram buram geliyordu.
"Gel gel şimdi bidaha gelcek yerini bozma hiç" eliyle kafamı daha da göğsüne yaslarken güldüğünü duymak mümkündü.
"Korkmuyorum ben bikere sesler çoğalınca şey oldu ondan yani..." deyip kafamı kaldırdığımda yüzünün düştüğünü gördüm. Acaba sarılmam hoşuna mı gitm-
"Sen bilirsin" deyip tam kalkarken kollarına yapıştım. Bunu hangi cesaretle yaptığımı bilmiyordum ama çok utanmıştım. Allahtan bizimkiler kızlarla ilgilendiğinden bu yaptığımı görmüyorlardı. Ama aynı şey Zülal için geçerli değildi. Bakıp bakıp gülüyordu.
"Ne?" diye kısık bir sesle Doruk'a döndü. "Sen ne güzel tutuyosun öyle ya kolumdan. hep korku filmi falan mı izlesek"
"Doruk zaten korkuyorum sinirimi bozma yoksa seni de o korku filmine başrol ederim ..." da geçmedim tabii "hem senin kolunu o kız her gün maşallah yani sadece kolun olsa yine iy-" eliyle ağzımı kapatmasıyla susmam bir oldu. Kafamı çevirdiğimde gözlerimi ayıramadım. O da ayıramadı.