*9.Bölüm*

90 39 2
                                    

Dans etmek için şarkıyı hazırlıyordum. Açtıktan hemen sonra Ege Beste'yi Can da Nur'u dansa kaldırırken Doruk'un da beni kaldırması gerekiyordu ama o Zülal'le dans ediyordu. Zaten çok meraklıydım ya ona.

Onlar dans ederken bende mutfaktan onları izliyordum. Çok güzel görünüyorlardı.

Şarkı : İlyas Yalçıntaş - Aşk Adam Seçiyor (şarkı medyada)

Geldi son demi bu
Ne zehirmiş aşk oyunu
Delilik bu sevda
Her anına yandım

Ah o tenine
Neler neler yakılmış gizlice
Çoğalmış her adın bende

Aşk adam seçiyor ne zor geliyor
Kalıp yanına git alma beni
Zaten uzak vazgeçtim

Şarkıya uyumlu bir halde çok güzel dans ediyorlardı. Herkes devam ederken Doruk birden Zülal'i bırakıp mutfağa doğru geliyordu. Bende dansa kaldıracağını sanmıştım. Sonradan su içip içeri doğru yürümeye başladı. Kaldırmayacaktı işte.

"Dans ediyoruz itiraz istemiyorum gel!" dedi ve elimden tutup çekiştirmeye başladı

"İstemiyorum bırak" dediğimde hiç aldırış etmedi ve salona bizimkilerim yanına gittik.

Ellerimi boynuna doladım ve ellerim saçlarına değiyordu. O da aramızda mesafe bırakarak belime doğru sarılmıştı. Ben ondan gözlerimi ne kadar kaçırmaya çalışsamda o hiç ayırmadan hep bana bakıyordu.

Bi süre böyle devam ederken birden belime daha sıkı sarılmaya başladı. Kendine doğru çektiğinde aramızda az bir mesafe kalmıştı. Biraz daha çektikten sonra nefesim boynuna değiyordu. Biraz daha yaklaştığındaysa kafam omzuna yaslanmıştı. O da kafamın biraz yanına yaklaşmış ve saçlarımı kokluyordu.

"Çok güzel kokuyorlar" dedi kısık bir sesle. Kalbim göğüs kafesimden her an fırlayacakmış gibi hissediyordum.

"Şey ben ö-özür dilerim.." dediğinde kafamı omzundan kaldırıp gözlerine diktim

"Ne için?" dediğimde kafasını eğdi

"Dediklerim ve yaptıklarımdan." dediğinde kafamı sallamıştım. Sonra bana sımsıkı sarılmıştı. Neden yapıyordu bunu ?

Eğer biraz daha böyle kalırsak kalp krizi geçirecektim ki şarkı bitmek üzereydi. Aslında sonsuza kadar böyle kalabilirdim ama ya etkilenirsem ondan diye hemen şarkı bitmeden kendimi ondan çektim. 

Şaşırmış olacak ki bi süre kalakaldı. Sonra gülümseyip ellerini eşorfmanının cebine koyup gelip yanıma oturdu. O kadar heyecanlanmıştım ki kızarmış olmalıyım.

"Senden daha çok kızarması gereken insanlar yok mu sence?" deyip Ege Beste Nur ve Can'ı gösterdiğinde gördüklerime inanamadım.

Ege ve Beste burun burunaydı gözleri kapalıydı. Can ve Nur da birbirlerine sımsıkı sarılmıştı. Şarkı bittiğinde ayrılmak istemedikleri her hallerinden belliydi. Ege ve Beste şarkı bitmesine rağmen bi süre daha öyle kaldılar. Sonrasında Ege gözlerini açıp Beste'ye baktıktan sonra ellerini tuttu ve düşündüğümüz şeyin gerçek olduğunu anladık

"Ya yeter! Uzatmak istemiyorum. Şey, ben galiba Beste'yi seviyorum" söyledikleri öyle güzel kelimelerdi ki 'sevmek' daha önce hiç tatmadığım bi duyguydu. Beste de seviyomuş meğerse. Ege'ye sarılışından , öpüşünden belli oluyordu. Şu davetim ne güzel oldu ama sevenleri bir araya getirmeye başlamıştı.

***

Biraz daha oturduktan sonra hepimiz yorgunluktan sızmaya başlayınca tek tek odalara çıktık. Herkese yatağını gösterdikten sonra bende yatağıma girdim ve uyudum.

***

Susuzluktan ölecek gibiydim. Yataktan zar zor kalkıp mutfağa inmeye odadan çıktım. Merdivenlerden inerken uyku sersemiydim. Gözlerimin yarısı açık yarısı kapalıydı. Tam o sırada merdivenlerden çıkan Doruk'u fark etmemiştim. Ayağım takılıp düşünce önümde ki Doruk'a çarpmış olmalıyım ki onun üzerine düşmüştüm.

O altta ben onun üstündeydim. Birisi görse yanlış anlardı Allah korusun.

Hiçbişey demeden sadece gözlerine bakıyordum. Kalkmaya çalıştım ama belimden sarıldı ve kalkmama izin vermedi.

"Biraz saçlarının kokusunu alıyım sonra gidersin" dediğinde gülümsedim ve kafamı boynuna gömdüm.

"Bende biraz kokunu alayım ozaman" dedim. Ama içimden dedim tabikide. Yoksa bende nerede o cesaret?

Boynundayken öyle uykum gelmişti ki biraz daha durursam uyuyacaktım. Kalkarken bidaha sarılınca kalkmak istemedim ama kalkmak zorundaydım.

"Kalkmalıyım" dediğimde ellerini açtı ve kalkmama izin verdi. İlk başta utansam da sonra tatlı bakışları altında utanmam geçmişti.

Su içmek için mutfağa giderken o da arkamdan geliyordu. Ben bardağıma suyu doldurup içerken o da arkamdan önümdeki bardağa uzanmak için belimden sarılıp elini uzattığında garip bir görüntü ortaya çıkmıştı. Ama bunu uyku sersemliğine veriyordum.

Merdivenlerden yavaş adımlarla çıkarken kapının orda ikimiz de birbirimizin girmesini bekliyorduk

"Hadi gir" dediğimde başını salladı

"Sen gir ben öyle giricem" deyip gülümsedi ve bende ona gülümseyip odaya girdim.


ARKADAŞLAR HEPİNİZİN DÜŞÜNCESİNİ VEYA ÖNERİSİNİ  MERAK EDİYORUM. BUNU YORUM VEYA MESAJDAN BİLDİRİRSENİZ BU BENİM AÇIMDAN ÇOK İYİ OLUR ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER :)

İYİ OKUMALAR :)

Kavuşmak Üzere Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin